Kapısından ilk girdiğim basın kuruluşu DÜNYA gazetesiydi. 1982 yılında harçlığını çıkarmak için gazete dağıtım işine talip olan bir üniversite öğrencisi olarak çaldım kapıyı. Değerli meslek büyüğüm rahmetli Turhan Salman’ın araladığı kapıdan aslında gazeteciliğe adım attığımı bilmiyordum. Sonradan ustalarım olacak, bugün selefleri olmaktan onur duyduğum DÜNYA’nın ilk Ankara temsilcisi Vecdi Seviğ’i, uzun yıllar gazetemizde temsilci ve köşe yazarı olarak çalışan Taylan Erten’i ilk kez burada gördüm.
Beş aylık gazete dağıtıcılığı deneyimimin, üniversitenin üçüncü sınıfındayken Anadolu Ajansı’nda başlayan ekonomi muhabirliğime çok faydası oldu. Sabah çok erken saatte Karanfil sokaktaki DÜNYA Ankara bürosundan aldığım gazeteleri, Dışkapı’daki YİBA çarşısına kadar dağıtıyordum. Dağıtım yerleri ağırlıklı olarak Kızılay ve Ulus’taydı.
Ulus güzergâhının önemli dağıtım yerleri olan Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığı’na her gün girip çıkmam, kapılardaki görevlilerle gelişen ahbaplığım, üst düzey yöneticilerin odalarının yerlerini biliyor olmam, ekonomi haberciliğinde muhabir arkadaşlarıma fark atmamı sağladı. Artık her sabah gazeteci olarak okumaya başladığım DÜNYA’yı elimde tutmak tariflere sığmayan bir keyif veriyordu bana.
Geçen yıl Ağustos ayı başında bugüne kadar hep hissettiğim bu güzel duyguya gençliğimde abonelere dağıttığım gazetenin Ankara temsilcisi olma gururu da eklendi. Ekonomi muhabiri olarak bilinmeye başladığımız yıllarda gazetemizin kurucusu Nezih Demirkent’i tanıma ve birkaç kez konuşma fırsatım oldu. Mesleğimizin duayeni Nezih bey, babacan tavrıyla ekonomi gazeteciliği üzerine yaptığımız sohbetlerde bizleri hep ilgiyle dinlerdi, tavsiyelerde bulunurdu.
DÜNYA gazetesi bugün de kurucusu Nezih Demirkent’in 42 yıl önce attığı sağlam temeller üzerinde, gazetecilerce yönetilme geleneğini, tarafsız, bilgi ve bilgilendirme odaklı referans kaynak olma özelliğini geliştirerek sürdürüyor.