Geçtiğimiz hafta özel sektör kuruluşları 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için hazırladıkları iletişim çalışmalarını yayınladılar. Kadınları desteklemek için yaptıkları projeleri paylaştılar.
Eşitlik için çalışan ve kadınlara güç veren tüm kuruluşlara gönülden teşekkür ederek, bu yazıda girişimcilik, eğitim, spor, sanat, yayıncılık ve mentor’luk alanlarındaki yedi projeye değinmek istiyorum;
- Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması ve Sanofi Geleceğin Yıldızları programları Türkiye’nin farklı bölgelerindeki kadınlara umut veriyor.
- Vestel kadın voleyboluna ve jimnastikçilerimize yıllardır aralıksız bir biçimde sponsor oluyor.
- Boyner iletişimiyle şiddete karşı duran filmler yayınlayarak toplumsal cinsiyet alanındaki uçuruma ve şiddete dikkat çekiyor.
- Kadınlar için çeşitli sosyal sorumluluk projelerine imza atan L’Oréal bu yıl, 8 Mart için 111 yıl önce ilk kadın hakları dergisi Kadınlar Dünyası'nı yayımlamaya başlayan Nuriye Ulviye Mevlan Civelek'i günümüze taşıdı.
- Alman kökenli Kärcher Türkiye’de çağdaş resim çalışmalarını ilk başlatan kadın ressamlarımızdan Mihri Rasim Müşfik’in eserlerinden oluşan bir sergi düzenledi.
- Jumbo’nun destek verdiği Anka çalışması ise deprem bölgesindeki illerin gastronomi kültürünü yaşatmak için tasarlandı. Kadın yazarlar tarafından hazırlanan belgesel niteliğinde olan bu çalışma, depremzede kadınlarımıza yalnız olmadıklarını hissettirmek amacını taşıyor.
Halkbank’tan 3 yılda 220 bin kadın girişimciye 58,5 milyar TL finansman
Halkbank, bu yıl üçüncüsünü düzenlediği “Üreten Kadınlar Yarışması”yla yeni iş fikirleri ve modelleriyle girişimcilik ekosistemine katkı sunan kadınları ödüllendirdi. Ödül töreninde konuşan Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, kredi desteğinde bulundukları kadın girişimcilerin yıllık ortalama cirolarını yüzde 66, ihracat hacimlerini yüzde 56 artırdıklarını ve 75 bin kişiye ilave istihdam sağladıklarını belirterek, kadın girişimcilerimizin ihracat yapma konusundaki istek ve azimlerini desteklemek için ‘Büyüyen İhracatçı Kadın Destek Paketi’ni devreye alacaklarının müjdesini verdi.
Büyüyen İhracatçı Kadın Destek Paketi
İmalattan sanayiye, eğitimden turizme, moda tasarımından yazılım geliştirmeye kadar pek çok sektörde faaliyet gösteren kadınları, teknoloji ve ihracat alanında varlıklarını artırmaları için desteklediklerini ifade eden Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Tekno Girişimci Destek Kredisi ve Teknokent Destek Paketi ile teknoloji tabanlı kadın girişimcilere finansman sağladıklarını, devreye almaya hazırlandıkları “Büyüyen İhracatçı Kadın Destek Paketi” ile de ihracatçı kadın girişimcilere kaynak sağlayacaklarını belirtti.
İhracat ve istihdam arttı
Bankanın kadın girişimci müşterileri ile yaptıkları araştırma sonuçlarına da değinen Osman Arslan’ın verdiği bilgiye göre, kredi desteğinde bulundukları kadın girişimci müşterilerinin yıllık ortalama ciroları yüzde 66, ihracat hacimleri yüzde 56 artırmış. Bu girişimciler kredi kullanımları sonrasında toplam 75 bin kişiye ilave istihdam sağlamış.
2024ı kazananları:
- Yılın Üreten Kadın Girişimcisi Kategorisi: Bone Sante: Nezihe Filiz Toker
- Teknoloji Tabanlı Kadın Girişimci Kategorisi: Hsb Solutions – Hazan Günay
- Kadın Kooperatifi Kategorisi: Nevruz Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi
- Sıfır Atık Kategorisi: Egglin – Şükrüye Özbilen
- Yükselen Yıldız Kategorisi: K'ai&Vrosi - Çiğdem Kacar Selimoğlu
Geleceğin Kadın Liderleri programı 14 yılda 1750 mezun verdi
Sanofi, Kagider ile 14 senedir “Geleceğin Kadın Liderleri” projesini yürütüyor. Program, Türkiye’nin dört bir yanında ülkemize yön verecek genç kadın liderlerin yetişmesine katkıda bulundu. “Geleceğin Kadın Liderleri” projesi bugüne kadar 1750 mezun verdi.
8 Mart dolayısıyla düzenlenen GKL “İlham Buluşmaları”nda konuşan Sanofi Türkiye ve Levant Kurumsal İletişim Direktörü Pınar Kaya, Program mezunlarının %92’sinin iş hayatında kariyer basamaklarını başarıyla tırmandığını ve “Yatırımın Sosyal Dönüşü” (SROI) raporunun geleceğin Kadın Liderleri Programı’na yapılan yatırımların 6 katı bir etkiyle topluma katkı sağladığını belirtti.
Bugüne kadar doğrudan 1750 dolaylı ise onbinlerce kadının hayatına dokunduklarını ve 100’un üzerinde gönüllü eğitmen ve mentörün desteğiyle KAGİDER’in uzun soluklu projelerinden birine imza attıklarını söyleyen KAGİDER Başkanı Esra Bezircioğlu ise 2017 yılında Birleşmiş Milletler 61’inci Kadın Statüsü Komisyonu toplantısında örnek proje olarak sunduklarını anlattı.
“Kadına Şiddete Seyirci Kalmıyoruz, Adalet İçin Vazgeçmiyoruz”
Boyner Grup 2009 yılından bu yana her 8 Mart’ta Türkiye’de kadınların maruz kaldığı sorunları yüksek sesle dile getiren kampanyalar yayınlıyor. Kuruluş, bu yıl da ses getiren bir kampanyaya imza attı. ‘Kadına şiddeti görmezden gelmiyoruz, adalet için vazgeçmiyoruz’ sloganıyla hazırlanan filmlerde Boyner Grup, Türkiye’de sayısı her geçen gün artan kadına şiddet vakalarına yer verdi.
‘Takipsizlik Kararı’ ve ‘Küçüğün Rızası’ ve ‘Camdan Düşen Kız’, isimleriyle yayına giren, dizi fragmanı konseptinde çekilen filmler, seçilen başlıklarla kadın ve kız çocuklarını odağına alırken, yine son günlerde televizyon ekranlarına yansıyan dizilerdeki kadın meseleleri üzerinden oluşan gündeme de kritik bir eleştiri getiriyor.
”Yaşananlar televizyon ekranlarında olsa ceza alıyor, gerçeklere ise seyirci kalınıyor”
Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner, “Sadece son 1 yılda, 2023’te, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) raporuna göre 315 kadın erkekler tarafından öldürüldü; 248 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. Günde neredeyse 2 kadının öldürüldüğü, sayısını tam olarak raporlayamadığımız, Türkiye’nin her yerinde, her gün ve her saat yaşanan kadına şiddete seyirci kalmıyoruz.” yorumunu yapıyor.
“Eşitlik için farkındalık yaratmayı sorumluluk olarak görüyoruz”
“Boyner Grup’un DNA’sında eşitlik var ancak toplumsal cinsiyet eşitliği meselesini sadece kendi kapımızın önünü süpürerek halledemeyiz. Bu yüzden biz eşitlik için farkındalık sağlamayı sorumluluk olarak görüyoruz” diyen Ümit Boyner, kadına şiddeti görmezden gelmeyeceklerini, adalet için vazgeçmeyeceklerini vurguluyor.
Filenin Sultanları rol model oldu. Sıra cimnastikçilerimizde
Türkiye’de sporun en önemli destekçileri arasında yer alan Vestel, uzun yıllardır voleybol başta olmak üzere, futbol, jimnastik, hentbol ve yelken dallarına önemli desteklerde bulunuyor.
Türkiye’de ve dünyada voleybolun daha görünür olmasına destek olan şirket, yıllardır kadın voleybolunu ‘Cumhuriyet tarihinin en önemli kadın hareketi’ olarak görüyor. Türkiye’deki kadın voleybol ligine adını vererek başladığı sponsorluk yolculuğunda desteğini büyüten Vestel yoluna Voleybol A Milli Takımların ana sponsoru olarak devam etti. Voleybol alt yapısına da destek veren Vestel, geleceğin sporcularının yetiştirilmesine katkıda bulunmaya devam ediyor.
Vestel’in verdiği destek ve yürüttüğü kampanyalarla ‘Filenin Sultanları’ toplumumuzda bir rol model oluştururken, aynı zamanda dünya çapında bir markaya dönüştü. Vestel’in ‘Biz Voleybol Ülkesiyiz’ kampanyası ve söylemi ülke genelinde büyük ses getirdi. Kadın sporuna destek kapsamında üç yıldır Vestel tarafından desteklenen Kastamonu Kadın Hentbol Takımı Avrupa Hentbol Federasyonu Kupa’sında çeyrek finale kadar yükseldi. Vestel’in 2021 yılında 8 Mart Dünya Kadınlar gününde duyurduğu Türkiye Cimnastik Federasyonu ve Ritmik Jimnastik Takımları Ana Sponsorluğu da devam ediyor.
8 Mart dolayısıyla biraraya geldiğimiz Vestel Pazarlama Genel Müdürü Duygu Badem Uylukçuoğlu son üç yıldır yaptıkları iletişim çalışmalarından söz etti. Vestel, 2021’de başlattığı Türkiye Jimnastik Federasyonu ve Ritmik Jimnastik Takımları Ana Sponsorluğunu duyurmak için 8 Mart’ta ‘Duruşun İlham Olsun’ mottosuyla çektiği reklam filminde özel ritmik cimnastik takımına yer vermişti.
Şirketin 2022’deki ‘Bugünün Ardında Nice Dün Var’ reklam filmi de voleyboldan jimnastiğe, hentboldan yelkene desteklediği tüm spor dallarından başarılı milli sporcuların 364 gün boyunca durmadan çalışmasını, yıl boyunca harcadıkları emeği konu aldı.
Bu yılki 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlaması kapsamında başrol milli jimnastik oyuncularının oldu. “Bunları tartışmayalım’ başlıklı reklam filmlerinde, her şeyi yapmaya muktedir olan kadınların imkân verildiğinde dünyanın en zor spor dalları arasında sayılan Jimnastik alanında bile önemli başarılar elde ettiği vurgulandı.
Filmde Ritmik Jimnastik Milli Sporcusu Neriman Aleyna Kocamaz ve Aerobik Cimnastik Milli Sporcusu Ayşe Begüm Onbaşı rol aldı.
Türkiye’de çağdaş resim çalışmalarını başlatan kadın ressam
İlk kadın ressamlarımızdan Mihri Rasim Müşfik Açba’nın yaşamını, sanat serüvenini ve resim sanatının ülkemizdeki gelişimine olan katkısını ele alan, bilgilendirici nitelikteki belgesel sergi, 2-10 Mart 2024 tarihleri arasında Vadistanbul AVM’deki özel bir bölümde misafirlerin ziyaretine sunuldu.
Çalışmalarını Düsseldorf’ta bağımsız küratör olarak sürdüren Dr. Necmi Sönmez’in katkıları ile hazırlanan “İstanbul, Roma, New York’ta Ressam Mihri” resim sergisi, sanatçının kendi yolunda ilerleyerek verdiği mücadeleyi tarihsel, sosyal ve kadın hakları savunuculuğu bağlamında aktarmayı hedefledi.
Mihri Rasim Müşfik Açba, Türkiye’de çağdaş resim çalışmalarını ilk başlatan kadın ressam olarak ve özellikle de portreleriyle tanınıyor. Ressamın portrelerini yaptığı kişiler arasında Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, Eski Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Franklin D. Roosevelt, Amerikalı Mucit ve İş Adamı Thomas Edison gibi birçok önemli isim bulunuyor.
Sergiye sponsor olan Kärcher’in de başarısının gerisinde bir kadın bulunuyor. Irene Kärcher, şirketi birlikte kurdukları eşi Alfred Kärcher’in zamansız vefatıyla şirketin bütün yönetimini üstlenerek markanın büyümesini sağladı. Böylece erkek egemen bir sektörde, bir sanayi şirketinin başında alışılmadık bir pozisyonu üstlenerek döneminin kadın kahramanı ve büyük bir ilham kaynağı haline geldi.
Kärcher yönetimi bu sergi ile bir başka kadın kahramana, Ressam Mihri Rasim Müşfik Açba’nın alışılmadık ve ilham veren hayatına ışık tutmayı amaçladığını vurguladı.
111 yıl önceki ilk kadın hakları dergisi Kadınlar Dünyası yeniden canlandı
L'Oréal Türkiye, cinsiyet eşitsizliğiyle mücadele etmek için 111 yıl önce ilk kadın hakları dergisi Kadınlar Dünyası'nı yayımlamaya başlayan Nuriye Ulviye Mevlan Civelek'i günümüze taşıdı. Civelek, yayımladığı yazılar ve kurduğu dernekle kadınların yükseköğrenime girişi, kamuda çalışmalarının yolunu açarken kadın hakları, eşitlik gibi kavramların toplumda yüksek sesle duyulmasında öncü oldu. Kadınlar Dünyası’nın 1913 yılından yayımlanan ilk sayısını Civelek’i onurlandırmak için orijinal sayfalarıyla birlikte günümüz Türkçesi ile paylaşan L’Oréal Türkiye, 6 Şubat depremlerinde tamamen yıkılan Hatay’ın Kırıkhan ilçesindeki Nuriye Ulviye Civelek adını taşıyan halk kütüphanesinin renovasyonuna da destek verecek.
İlk kadın hakları dergisi Kadınlar Dünyası’nın ve ilk kadın hakları cemiyeti “Osmanlı Kadın Hakları Savunma Derneği”nin kurucusu Nuriye Ulviye Mevlan Civelek, kadınların yüksek öğrenim görebilmeleri ve kamuda çalışabilmeleri gibi dönemin ilerici kadın hareketlerini tutkuyla savunarak cinsiyet eşitliği konusunda toplumsal farkındalığın oluşmasına katkı sağladı.
“Dünyayı Harekete Geçiren Güzelliği Yaratıyoruz” varoluş amacıyla bugüne kadar faaliyet gösterdiği her alanda, kadınların güçlendirilmesini destekleyen L’Oréal Türkiye, 7 yıldır üst üste Bloomberg ve Equileap Cinsiyet Eşitliği Endeksi ve raporlarında üst sıralardaki yerini koruyor.
ANKA deprem bölgesinin kadim bilgisini geleceğe taşıyor
Aydan Üstkanat’ın liderliğinde Food Online dergisi ekibinin hazırladığı ANKA - Yemek Birleştirir kitabında Adana’dan Şanlıurfa'ya uzanan lezzet yolculuğundan özel tarifler, bölgesel çeşitliliğin unutulmaması için bir araya getirildi.
6 Şubat Depremleri sonrası hazırlanan 400 sayfalık tarif kitabı ile bölgedeki 10 ilden özel reçeteler gün yüzüne çıkıyor. Bu yönüyle bölgenin tıpkı Anka kuşu gibi küllerinden yeniden doğması destekleniyor. Jumbo bu anlamlı projeyle lezzetlerin birleştirici gücünü vurgulamak ve söz konusu tariflerin ölümsüz olmasını sağlıyor.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ndeki lansman buluşmasında konuşan Aydan Üstkanat, kitabın öyküsünü şu cümlelerle ifade etti: “Deprem oradaki kentleri yok ederken uzakta olan bizlerin ruhlarımızı yıkıp geçmişti. O günlerde Food Online dergimizin sayfalarını 10 ilimize ayırdık. Amacımız Türkiye ekonomisi için bölge tarımı ne ifade ediyor, tarım arazilerinde ne, ne kadar ekilip biçiliyor, onu görmekti. İşte o sayı, bize bu kitabın temelini attırmış oldu. O sırada gördük ki şehirlerin resmi web sitelerinde mutfaklarını temsil eden fotoğraflar yetersizdi. Ayrıca tarif meselesi çok karışıktı. Bu sorunların cevabını bulmak için sağlam bir çalışma yaptık. Kitabın referans niteliğinde olması amacıyla yola çıktık; denedik, pişirdik, tabakladık ve fotoğrafladık. Yemek kültürünün hepimizi birleştirici ve sağaltıcı bir yönü de var. Amacımız herkesi bu sofraya davet etmek ve karınları doyurmak kadar ruhları da beslemek. Umuyoruz ki bu büyük sofrada bizim de bir tutam tuzumuz olur.”
Jumbo Genel Müdürü Bahriye Bayraklı ise yaptığı konuşmada şu yorumu yaptı: “ANKA - Yemek Birleştirir' projesi, 6 Şubat depreminden etkilenen bölgelerimizle dayanışmayı büyütme hedefi taşıyor. Bu kitap sayesinde, bölge mutfaklarımızın zenginliğinin ve çeşitliliğinin geniş kitlelere ulaşmasını ve bu zenginliğin gelecek nesillere taşınmasını umut ediyoruz. Mutfak ve sofra gereçlerindeki 'zamansız tasarım' anlayışımız ışığında, gastronomi kültürümüzün zamansız değerlerine sahip çıkmayı çok önemsiyoruz. Bu kitapta yer alan her bir tarif, geçmişin ve bugünün lezzetlerini bir araya getirirken, yemeklerin sadece karın doyurmaktan ibaret olmadığını, aynı zamanda kalplerimizi ve toplumumuzu da birleştirme gücüne sahip olduğunu gösteriyor. Jumbo olarak biz de yemeklerin bu birleştirici gücünü, insanları aynı sofra etrafında buluşturarak yaşattığımıza inanıyoruz. Sevdiklerimizle bir araya geldiğimiz her sofra, sıcacık anılarımızı değerli ve unutulmaz anılara dönüştürüyor” .