730 gündür hazırlanamayan “2035 Teknoloji Öngörüsü”            

Faruk TÜRKOĞLU Dün, Bugün, Yarın

GÖZLEMCİNİN NOT DEFTERİ (2) 

Geleceğin ekonomisinin zihinlerde canlandırılmasını ifade eden bir vizyonun hazırlanması için iki konunun araştırılması gereklidir. Önce 15 veya 20 yıl sonrasındaki nüfusun sayısı, eğitim düzeyi ve sosyal-ekonomik nitelikleri konusundaki projeksiyonlar büyüteç altına alınır. Demografik yapı konusunda ufku 2050’ye kadar uzanan bir araştırma, vizyonun temelini oluşturur. Cem Behar, Sema Erder, Oğuz Işık ve Murat Güvenç tarafından geçen yüzyılın sonunda yapılan “demografik dönüşüm” araştırmasında 2025 için yapılan projeksiyonlar çoğunlukla isabetli olmuştur. Benzer bir çalışma 2050 ve sonrası için de yapılabilir.                

Zor olan, sosyal ve siyasi konularda ve teknolojide beklenen gelişmeler hakkında öngörü yapmaktır. Teknolojik gelişmenin hızlandığı dönemlerde bu zorluk daha da artar. Bu nedenle teknoloji öngörülerinin vadesi 15 yılı nadiren aşar.           

İçeriğinde bir teknoloji öngörüsü bulunmayan bir vizyon, göz alıcı bir ambalajla paketlenmiş ama içi boş olan bir kutu gibidir.            

Bu gerçekleri dikkate alan Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu, vizyon ve planlama çalışmalarında kullanılmak üzere 2020 yılı ortalarında “Vizyon 2035 Teknoloji Öngörüsü” çalışmalarını başlattı. Ekim 2020’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı 2021 Programı’nın 192. sayfasında bu çalışmanın yürütüldüğü kamuoyuna duyuruldu.                   

365 gün sonra Ekim 2021’de yayınlanan 2022 Yılı Programı’nın 177. sayfasında 2035 Teknoloji Öngörüsü çalışmalarının devam ettiği şu cümle ile ifade edilmişti.“… Ayrıca stratejik gelişim alanlarının ve yükselen teknolojilerin belirlenmesine yönelik 2035 Teknoloji Öngörüsü çalışmasının hazırlıkları yürütülmektedir.” En çok üçdört ayda hazırlanabilecek bir öngörü raporu 12 ay içinde tamamlanamamıştı. Ben önemli gördüğüm bu gecikmeyi yaz başlangıcında yayımlanan “Neden Geç Kaldık” adlı kitabımın 631. sayfasında eleştirmiştim.               

Günler, haftalar, aylar geçtikten sonra Ekim 2022 sonunda Strateji ve Bütçe Başkanlığı (SBB), Cumhurbaşkanlığı 2023 Yılı Programı’nı yayımladı. Ben artık öngörü nihayet hazırlanıp baskıya verilmiştir diye düşünüyordum. SBB’nin internet sitesini açıp Programlar bölümünü tıklayıp programın sayfalarını çevirince tam bir hayal kırıklığına uğradım. Program’ın 176. sayfasını açtığımda konu ile ilgili olarak hâlâ “…hazırlıklar yürütülmektedir.” deniyordu. Üstelik yeni bir paragraf yazma zahmetine katlanılmamış, önceki yılın programındaki paragraf kes-yapıştır yöntemi ile aynen kullanılmıştı.    Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu ilk açıklamanın üstünden 730 gün geçmesine rağmen yürütülen hazırlıkları bir türlü sonuçlandıramamıştı.            

Programın hazırlanmasındaki bu özensizlik Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın, ekonominin bir yılı için yol haritası niteliğini taşıyan programların yazımını yeterince denetlemediğini gösteriyordu. Bu ihmal ve gecikme, Cumhurbaşkanlığı adına tüm programların uygulamasını izlemekle ve gecikmeleri rapor etmekle görevli Cumhurbaşkanlığı Plan Program İzleme ve Değerlendirme Sistemi’nin de (CPPİDS) iyi çalışmadığı izlenimini veriyordu…             

Teknoloji Öngörüsü’nün 730 gündür hazırlanamaması ve hâlâ “hazırlıkların yürütümekte olması” bana Oscar Wilde’ın bir anektodunu hatırlattı: Ünlü İngiliz şairi ve yazarı Wilde, bir akşam edebiyata meraklı bir leydinin ziyaretine gitmiş ve sohbet sırasında o gün çok çalışmaktan yorulduğunu söylemiş. Leydi sormuş:

- Ne yaptınız da yoruldunuz? Wilde cevap vermiş:

- Öğleye kadar şiirimin bir dizesine bir virgül koydum. Leydi yinelemiş:

- Peki öğleden sonra ne yaptınız?

- Sabah koyduğum virgülü çıkardım…

Tüm yazılarını göster