67. sezona girerken, renkler farklı, dertler aynı

Tuğrul AKŞAR EKO-SPOR

Süper Lig 67. sezonu başladı. Bu sezonda futbolumuzda olumlu ve olumsuz gelişmeleri de bir arada yaşıyoruz. Öncelikle, futbolumuzda bu sezona olumlu etki edecek konular üzerinde duralım. 

Türk futbolu açısından bu sezona etki edecek olumlu gelişmeler

1. Türkiye UEFA sıralamasında 9. sırada

2022’de 20. sıraya kadar gerileyen ülke sıralamamız 2024 itibariyle 38 bin 600 puanla 9. sırada. Buna göre Şampiyonlar Ligi’ne 2 takım, Avrupa Ligi’ne 2 takım ve 1 takım da Konferans Ligi’ne göndereceğiz. Ülkemizin UEFA’da 9. sıraya yükselmesi, Şampiyonlar Ligi’ne şampiyonumuzu doğrudan gönderebilmemiz anlamına geliyor. Lig ikincisi ise iki ön eleme oynayarak, Şampiyonlar Ligi’ne gidebilecek. 

2. 2024/25’te Süper Lig’de havuz gelirleri artacak

2024’te yapılan yeni yayın ihalesiyle Süper Lig’in 2024-25 sezonunda yayın hakları satış bedeli 182 milyon dolar olarak belirlenmişti. 2023-24 sezonunda kulüplere dağıtılan havuz gelirleri ortalama kurdan 74,6 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. 2024-25 alt liglere ödenecek ve TFF payı düşüldükten sonra kalan tutar Süper Lig kulüplerine dağıtılacak. Yeni yayın ihalesinin sonuçlanmasının ardından yeni sezonda şampiyonluk yaşayacak takımın alacağı prim de belli oldu. 

Bu kapsamda 2024-25 sezonunda parasal ödül %115 ila %145 arası artacak! Süper Lig 2024-2025 sezonu 19 takımla oynanacak. Süper Lig ekiplerinin her biri, yeni sezonda döviz kurunda bir artış yaşanmasa dahi katılım bedeli olarak en az 86,5 milyon lirayı kasasına koyacak. Sezon sonunda şampiyonluk ipini göğüsleyen takım, 2023-2024 sezonuna göre %115 daha fazla para kazanacak. Geçmiş yıllarda şampiyonluk yaşayan kulüpler, her bir şampiyonluk için 7,18 milyon liralık ödülün sahibi olacak. Süper Lig şampiyonu 2024-2025 sezonunda şampiyonluk primi olarak 86 milyon lira alacak. Geçmiş yıllarda şampiyonluk yaşayan kulüpler, her bir şampiyonluk için 7,18 milyon liralık ödülün sahibi olacaklar. Takımlar alacakları her galibiyette 5,98 milyon lira, her beraberlikte ise 2,99 milyon lira kazanacaklar.

3. Süper Lig Avrupa’da 1.06 milyar Euro’luk değeriyle 8. 

Bu sezon kulüp transferleriyle Süper Lig’in bonservis bedelleri üzerinden değeri 60 milyon Euro artarak 1 milyar 60 milyon Euro’ya ulaştı. Aşağıdaki tablo 1’de Süper Lig’in Avrupa ligleri içindeki sıralaması görünüyor. Sıralamaya göre, Süper Lig 1 milyar 60 milyon Euro’luk değeriyle sekizinci sırada yer alıyor. 

Tablo: 1) Avrupa’da lig değeri en yüksek ligler

Takımlarımızın lig değerlerini de aşağıda paylaşıyorum.

2024-25 sezonunda Süper Lig’de 19 takım mücadele edecek. Toplam 1 milyar 60 milyon Euro değere sahip Süper Lig’de kadro değeri en yüksek takım 252,4 milyon Euro’luk değeriyle Fenerbahçe görünüyor. En düşük kadro değerine sahip takım ise 12,9 milyon Euro’luk değeriyle Bodrumspor Futbol Kulübü. 

Ligimizde toplam 612 oyuncu bulunuyor. Bunun %42,5’i (260 oyuncu) yabancı oyuncu statüsünde. Oyuncu başına ortalama değer 1.74 milyon Euro olarak gerçekleşmiş durumda. Ortalama oyuncu yaşı ise 25,9. En değerli oyuncu olarak ta 30 milyon Euroluk bonservis bedeliyle Fenerbahçeli Ferdi Kadıoğlu görünüyor. 

Tablo: 2) Süper Lig’de takımların kadro değerleri (milyon Euro)

II. Türk futbolunun sıkıntılı konuları 

Türk futbolunu bu sezon zorlayacak zorlu konuları sizlerle aşağıda paylaşıyorum. 

- Bu Sezon 77 milyon transfer açığı verdik 

2024-25 sezonunda kulüplerimiz önemli transferler yaptılar. Transfer bilançomuza bakıldığında kulüplerimizin 76.8 milyon Euro açık verdiklerini gözlemliyoruz. Bu durum futbolumuzun mali dengesinin bozulmasına neden oluyor. Nakit açığını artırıyor, kulüp karlılıklarını olumsuz etkiliyor.

Tablo: 3) Süper Lig 2024-25 yaz dönemi transferleri (milyon Euro)

- Süper Lig 2024-25 sezonu için kulüpler toplam 110,45 milyon Euro transfer harcaması yaparken, kulüplerin transfer gelirleri ise 33 bin 572 bin Euro olarak gerçekleşti. Buna göre Süper Lig ekipleri 76 bin 878 bin Euro transfer açığı verdiler. 

- Transfer harcamalarının % 92,5’i (102.4 milyon Euro) dört büyük kulüp tarafından yapıldı.

- Transfer gelirlerinin %58’i 4 büyük kulübe ait. (Toplam 19.5 milyon Euro)

- 4 kulübün transfer açığı 84.4 milyon Euro olarak gerçekleşti. Diğer kulüplerin gelirleri, transfer açığının 76.8 milyon Euro’ya geriletti. 

- En fazla transfer fazlasını ise 6 milyon Euro ile Alanyaspor verdi. Alanyaspor Oğuz Aydın’ı 6 milyon Euro’ya Fenerbahçe’ye sattı. 

2- Kulüp borçlanması artmaya devam ediyor

Kulüplerin Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) gönderdikleri finansal tablolara göre sadece 4 kulübün toplam borcu 29.5 milyar TL’ye ulaştı. Diğer kulüp borçlanmaları da dikkate alındığında Süper Lig’in borç yükü 30 milyar TL’yi (834 milyon Euro) geçmiş durumda. 

Kulüp gelirleri toplamı ise 14 milyar TL’ye (390 milyon Euro) ulaştı. 

Bu mali verilere göre, Borçlar, gelirlerin 1.14 katına yükseldi. Bu durum kulüplerimiz açısından büyük tehlike gösteriyor. 

Kulüpler faiz, kur ve enflasyon sarmalında 

Renkler Farklı Dertler Ortak: Kulüpler faiz- kur-döviz sarmalında!

Kulüplerimizin her ne kadar gelirlerinde artışlar gözleniyorsa da, borçlarında ve toplam yükümlülüklerinde de önemli artışlar söz konusu. Yüksek borçlulukla faaliyetlerini devam ettirmek durumunda olan kulüpler aşağıdaki yakıcı sorunlarla karşı karşıyalar. Genel ekonomik gidişattaki temel olumsuzluklar, kulüpleri faiz+kur+enflasyon sarmalına sürükledi. Bu durumu aşağıda net olarak ortaya koymaya çalışayım:

- Kulüpler döviz pozisyon açığı taşıdıkları için sürekli zarar etmek durumundalar. Oyuncularına ödemelerini ağırlıkla Euro üzerinden yapmak zorunda kalan kulüplerin döviz yükümlülükleri artan kurlar sürekli yükseliyor. Bu kapsamda bakıldığında dört kulübün toplam döviz pozisyon açıkları 6.3 milyar TL’ye ulaşmış durumda. (Bugünkü cari kurlardan bu tutarın Euro karşılığı 190 milyon Euro’ya ulaşıyor). 

- Faiz oranlarındaki artış, borç yapılandırma faizlerini yükselttiği için kulüplerin zararları artıyor, özkaynakları eriyor. Kulüplerin banka kredileri 2021’de yeniden yapılandırılırken, bankalarla mevcut borcun faiz oranı TL REF+1,5 olarak değiştirilmişti. (Kulüplerin faaliyet raporlarında da bu teyit ediliyor) 2021 Mart’ta TL REF oranı %18,8 civarındaydı. Kulüplerin borçlanma maliyetleri de buna göre revize edildi. Ancak geçen iki yıllık süre içinde TL REF oranı 2024’te %44’e kadar yükseldi. Bu, finansal giderlerde %135’lik bir maliyet artışı anlamına geliyor. 

- Yüksek enflasyon kulüplerin TL gelirlerini eritiyor. Kulüplerin kredilerinin yeniden yapılandırıldığı Mart’2021 itibariyle resmi TÜFE %16,19 iken, 2024 itibariyle resmi enflasyon oranı %61,78 olarak gerçekleşti. Buna göre enflasyonda 2021-24 arası artış %281 oldu. Kulüpler her ne kadar ürünlerine, maç giriş biletlerine ve kombine kartlarına zamlar yapsa da, bu zamlar ağırlıkla gelirleri TL olan kulüplerin gelirlerinde erimenin önüne geçemedi. 

Kulüplerin diğer ortak ve temel finansal sorunları

 Kulüplerin karşı karşıya kaldığı diğer önemli ve ortak sorunlarını da sıralarsak; 

- Kulüpler net borçluluktan kurtulamıyorlar.

- Kulüplerin nakit açıkları hızla artıyor. 

Dört kulübün açıklamış oldukları finansal tablolara göre, yılın kalan dokuz aylık bölümüne ilişkin nakit gereksinimleri 11 milyar TL’ye ulaşıyor. 

Kulüpler kâr edemiyor

Kulüplerin sağlıklı ve sürdürülebilir bir mali yapıya sahip olabilmeleri için öncelikle asıl faaliyetlerinden kar elde etmeleri gerekiyor. Asıl faaliyetin dışında elde olunan karlar sürdürülebilir karlar olmadığı için sürdürülebilir büyümeyi yakalamak mümkün olamıyor ve birikimli zararlar artıyor.

- Ekonomik olumsuzluklar ve öngörülmezlikler sürdürülebilir mali yapıya izin vermiyor

Takım harcama limitleri (THL) kulüpleri mali disiplinden uzaklaştırıyor 

Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) THL uygulaması, her ne kadar kulüplerin harcama bütçelerini kontrol ve denetim altına alarak, kulüplerin mali yapılarının güçlendirilmesini amaçlasa da; takımlarının gelirlerinin üzerinde harcama limitleri tanımlaması, mevcut uygulama kulüplerin finansal yeterliğini sağlamaktan ve finansal dengeyi kurmaktan uzaktır. Aksine, harcamayı cesaretlendiren, günü kurtarmaya yarayan palyatif bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Bu uygulama, rekabetçi dengenin orta ve uzun vadede daha da bozulması ve haksız-dengesiz rekabetin artması anlamına geliyor.

Takımlar arasında kadro açısından uçurum var

Yukarıda da gösterildiği üzere Süper Lig takımları arasında kadro değerleri bakımından derin uçurumlar var. Öyle ki, 4 büyük kulübün kadro değerleri toplamı (710,7 milyon Euro) Süper Lig’in kadro değerlerinin % 67’sini (2/3’ünü) oluşturuyor. Dört kulübün ortalama takım değerleri 177,7 milyon Euro’ya ulaşırken, diğer 15 takımın ortalaması ise 55,8 milyon Euro civarında. Yani, dört kulübün takım değerleri, diğer onbeş kulübün ortalama değerinden 3.2 kat daha fazla. 

Bu durum Süper Lig’de haksız rekabetin temel dinamiğini oluşturuyor. 

Sonuç;

Yıllardır pençesinde boğuştuğu sorunlarına çare bulmakta zorlanan Türk futbolu bu süreçte, futbol otoritesi destekli naklen yayın gelirlerine göbeğinden bağımlı, kendi iç dinamikleriyle gelir yaratmakta zorlanan, reytingi düşük, futbol kalitesi vasat, rekabeti zayıf bir lig haline dönüştü. Bu süreçte Süper Lig’de büyüklerin lehine küçüklerin aleyhine müthiş bir ekonomik, finansal ve sportif haksız ve dengesiz bir rekabet bulunuyor. Bu da futbolumuzun kalitesini ve rekabetçi yeteneğini aşağıya çekiyor. Sürdürülebilir olmayan bir zeminde mücadeleyi kurgulayan bir lig yapılanması ile kalıcı başarılara ulaşma şansımız ne yazık ki, bu yönetsel yapı ve bu politik iklimde çok mümkün görünmüyor.

Tüm bu olumsuzluklar içinde Süper Lig’e hoş geldin diyorum. 

Tüm yazılarını göster