TÜİK 2020 yılının ikinci 3 aylık (çeyrek) büyüme verilerini açıkladı. COVID-19 etkisi ile dünya genelinde ciddi daralmalar yaşanan bu dönemde Türkiye ekonomisi yüzde 9,9 küçüldü. İkinci çeyrekte yapılan üretimin değeri 153,2 milyar dolar oldu.
Gelin 5 soru ile verinin detaylarını inceleyelim…
1 - Genel Durum Ne?
Türkiye ekonomisi son 20 yıl içinde 2001 ve 2008 krizlerinden sonra üçüncü kez sert bir daralma yaşadı.
Yılın ilk çeyreğinde hem COVID-19 vakalarının geç görülmesi, hem baz etkisi hem de ekonomik aktivitedeki toparlanma ile yüzde 4,4 büyümüştü. Mart’ın ikinci yarısından itibaren hastalığın yayılmaya başlaması, insanların evlerine kapanması, çok sayıda işyerinin faaliyetlerini yavaşlatması ya da durdurması, istihdamın azalması ve gelirin düşmesi ile özellikle Nisan ve Mayıs ayları pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de ekonominin aniden yavaşlamasına neden oldu. Bununla birlikte Mayıs sonunda başlayan kıpırdanma, kredi bolluğu, devlet destekleri ve Haziran’daki normalleşmenin etkisi ile olabilecek daha sert bir küçülmenin önüne geçildi.
Böylece ikinci çeyrekte zincirlenmiş hacim endeksi 153,6 puana gerileyerek son 3 yılın en düşük değerine indi. Başka bir ifade ile Nisan-Mayıs-Haziran döneminde yaratılan ekonomik değer reel olarak 2017 yılının 1. çeyreğinden sonraki en düşük seviyeyi gördü.
Bu çeyrekteki reel GSYİH’yi geçen yılın aynı dönemi ile kıyaslayarak ne kadar büyüdüğümüzü hesaplıyoruz. Ancak dikkat etmek gereken bir nokta var: O da 2019’un ikinci çeyreğinde ekonomimizin yüzde 1,7 daraldığı. Yani Türkiye geçen yılın aynı dönemindeki daralmanın üzerine bu çeyrekte yüzde 9,9 daha daraldı. Dolayısı ile geçmişten gelen pozitif bir baz etkisi de var. Aynı şey yılın ilk çeyreği için de geçerliydi. 2019’un ilk çeyreğinde yüzde 2,6 küçülen bir ekonomimiz varken, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 4,4’lük büyümeye ulaşmıştık.
2 - Sektörler Ne Kadar Büyüdü?
Büyüme hesaplamalarında yaygın olarak kullanılan üç yöntem var. Bunlar üretim yöntemi, harcamalar yöntemi ve gelir yöntemi. Üretim yönteminde, sektörlerin ne kadar üretim yaptığını baz alarak hesaplama yapılıyor.
Geride bıraktığımız 3 aylık dönemde en çok hizmetler sektörü (-%25) daralırken, en hafif etkilenmiş sektör ise tarım (%4). Bu tabloya göre COVID-19 sanayi sektörünü 21 çeyrek, hizmetler sektörünü 25 çeyrek geriye götürmüş oldu. İnşaat sektörü zaten bir gerileme evresinde olduğu için, salgının marjinal etkisi yüksek olması.
Dört ana sektör büyüklüklerine göre sıralandığında inşaat en sonda geliyor. Bununla birlikte gündemde yer almalarına göre bir sıralama yapılsa, inşaatın en sonda yer almayacağı konusunda eminim hepimiz hemfikir oluruz. Bu durum, bugüne gelene kadar geride bıraktığımız son 8 çeyrek boyunca inşaat sektörü peş peşe küçülmesine rağmen değişmedi.
3 - Harcamalar Ne Kadar Büyüdü?
Büyüme hesaplamalarında kullanılan ikinci yöntem harcamalar yöntemi. Bu yöntem, özel tüketim harcamaları, yatırım harcamaları, devletin harcamaları ve net ihracat toplamını kullanıyor.
Bugün açıklanan verilere göre son çeyrekte büyüme kalemler itibarı ile şöyle:
· Tüketim: -%8,6
· Yatırım:-%6,1
· Kamu Harcamaları:-%0,8
· İhracat: -%35,3
· İthalat: -%6,3
Tüketim ve yatırım harcamalarında sert bir daralma görüyoruz. 2018’in ikinci yarısından beri gerileyen yatırım harcamaları bugün itibarı ile küçülme sürecini 8 çeyreğe yani tam iki yıla taşımış oldu.
Mal ve hizmet ihracatında ikinci çeyrekte reel küçülme %35,3. İhracatın reel değeri 8 yıl geriye gitmiş durumda. Bunun ana nedeni turizm ve seyahat gelirlerinin durma noktasına gelmiş olması. İthalatta da yüzde 6,3 gerileme var.
4 - Diğer Ülkelerde Durum Ne?
TÜİK yıllardan beri büyüme verilerini önceki yılın aynı dönemine göre hesaplayıp açıklıyor. Son dönemde bunun yanına önceki çeyreğe göre büyümeyi de ekledi. Ancak yine de ülkemizdeki yaygın kullanım, önceki yıla göre kıyas yaparak analiz etme yönünde
Başka bazı ülkeler de bizim gibi önceki yılın aynı dönemine göre kıyaslama yaparken, bazıları ise büyümeyi bir önceki çeyreğe göre hesaplayıp, açıklamalarında bunu öne çıkarıyor. Örneğin geçen hafta ABD’nin 2. çeyrek büyümesi, önceki çeyreğe göre -%31,7 olarak açıklandı. Ancak bunu bizdeki gibi “önceki yıla göre” hesaplayınca oran -%9,1’e geriliyor. Ülkeler arası karşılaştırmayı doğru yapabilmek adına, aşağıdaki tabloda tüm ülkelerin önceki yılın aynı çeyreğine göre ne kadar büyüdüklerini görebilirsiniz.
Tablodaki ülkelerin tamamı Türkiye’nin aksine yılın ilk çeyreğinde de küçülmüştü. Çin ilk çeyrekteki küçülmeden sonra ikinci çeyrekte yeniden büyümeye geçerken, diğer ülkelerin tamamında küçülme devam ediyor.
5 - Yılın Kalanında Ne Bekleniyor?
Öncelikle şunu söyleyelim: 3. Çeyrekte, 2. Çeyreğe göre ciddi bir toparlanma var. Düştüğümüz hızda olmasa bile kuvvetli bir ivme ile sıçrıyoruz. PMI endeksi, kredi talebi, ithalat artışı, iç tüketim göstergeleri, konut ve otomobil satışları, elektrik tüketimi gibi çok sayıda gösterge bunu gösteriyor.
Ancak sadece 2020’yi nasıl tamamlayacağımız açısından değil; aynı zamanda 2021’de neler yapabileceğimizi göstermesi açısından, asıl önemli olan yılın son çeyreğindeki büyümemiz olacak. 4.çeyrekteki görünümümüzü belirleyecek üç kritik nokta var:
· COVID-19 sonrası hızla büyüyen ve Ağustos’ta yine hızla yavaşlamaya başlayan kredilerde seyir ne olacak?
· Artan gümrük vergilerine rağmen gerilemeyen ithalat, son çeyrekte düşecek mi?
· Kimse ummasa da, COVID-19’un tekrar şiddetlenmesi ve sosyal hayat ile iş dünyasına yönelik kısıtlamaların yeniden gündeme gelmesi ihtimalinde ekonomi ne tepki verecek?