45’in altına sünger çekip 46-48 arası beklenmeli

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Eylül ayı enflasyon oranını Perşembe günü öğle saatlerinde indiğim Valensiya’da öğrendim. THY uçağında internet çalışmıyordu, o yüzden de oranı öğrenmek için biraz beklemem gerekti. Yüzde 2.97, tahminimle uyumlu bir orandı ve benim için şaşırtıcı olmadı. Yazımı da orada tamamladım.

Sonra İspanya’daki enflasyon oranını araştırdım. Eylülde yüzde 1.5’ti. Yani bizdeki oranın yarısı düzeyindeydi! Şaka şaka; tabii ki İspanya’daki yüzde 1.5’lik oran aylık değil yıllıktı. Eylül ayında yüzde 0.6’lık bir gerileme olmuştu.

Hesaplar sil baştan!

İspanya'nın bir yıllık enflasyonunu bir ayda yaşayan Türkiye'de hesapları tümüyle yeniden yapmak zorunlu hale geldi.

Eylüldeki yüzde 2.97’lik artışla birlikte dokuz aylık oran yüzde 35.86 oldu. Yıllık oran da yüzde 49.38’e indi.

Bu arada TÜİK ilk kez mevsimsellikten arındırılmış artışı açıkladı. Bu oran eylül için yüzde 2.80.

Dokuz aylık artış yüzde 35.86 ve yıl sonu için iki tahmin var.

Biri Merkez Bankası’na ait yüzde 38’lik tahmin. Yılın bu oranda tamamlanabilmesi, son çeyrekteki toplam artışın yüzde 1.58’de kalmasına bağlı. Üç ayda yüzde 1.58!

Merkez Bankası normalde yılın son enflasyon raporunu 31 Ekim’de açıklayacaktı. Başkan Fatih Karahan’ın yurt dışı programı dolayısıyla raporun açıklanması 8 Kasım’a ertelendi. Raporun açıklanacağı tarihte ekim ayı enflasyonu da belli olacak. Diyelim ekim ayı oranı yüzde 1.58 geldi, pek olabilir değil ya, diyelim öyle. On aylık artış yüzde 38’i buldu bile. Merkez Bankası tahminini hâlâ yüzde 38’de tutabilecek mi?

Tutmaması gerekir. Kaldı ki OVP’de bu yılın tahmini yüzde 41.5 olarak yer alıyorken Merkez Bankası’nın 38’de ısrarcı olması pek anlamlı da olmaz.

41.5 çok mu gerçekçi ki?

Merkez Bankası’nın 38’inin hiç anlamı kalmadı da OVP’nin 41.5’i çok mu anlamlı yani.

Son çeyrek artışı yüzde 4.15’te kalırsa 41.5 tutar. Rakamların ahengi müthiş; 4-1-5! Rakamlar güzel de 41.5 de olmaz.

Daha gerçekçi tahminlere odaklanmak gerek.

İlk üç çeyrek-son çeyrek dengesi

Enflasyonda oranlar ve paylar bazen belli çerçevede tekrar eder.

Örneğin ilk üç çeyrek-son çeyrek kıyaslaması bize bir şeyler söyler. Ancak bu değerlendirme bu kez çok geri giderek yapılamaz, çünkü geçmişte son çeyrek artışı yıllıkta görece çok pay alırdı. Oysa bu yıl kör topal da olsa ilerleyen bir politika var. Bu yüzden üç çeyrek-son çeyrek kıyaslamasını 2022 ve 2023’ü esas alarak yapmakta yarar var. Bu şekilde bulunan denge oranının bu yıla uyarlanması 2024 sonu için yüzde 45-46 arası bir düzeye işaret ediyor.

Peki bu yıl son çeyrekte aylık artışlar ne olursa yıllık oran hangi düzeyde gerçekleşir, bir de bu açıdan bakalım:

■ Aylık 1.5 artışta yıllık 42.1.

■ Aylık 2.0 artışta yıllık 44.2.

■ Aylık 2.5 artışta yıllık 46.3.

■ Aylık 3.0 artışta yıllık 48.5.

Yazımın başlığı da zaten bu varsayımdan çıktı.

Özetlersek... 2022 ve 2023’ün ilk üç çeyrek-son çeyrek dengesinin verdiği sonuç yüzde 45-46.

Son çeyrekte aylık ortalama artışı yüzde 2.5’in altına indirmek neredeyse hiç mümkün görünmediğine göre bu tahminden çıkan sonuç da yüzde 46-48.

2022 ve 2023’teki durum

Aslında bu yılki gidişat 2022 ve 2023’ün son çeyreğini aratacak gibi...

2022’nin son çeyreğinde benzin yüzde 3.1, motorin yüzde 10.4, otogaz yüzde 2 ucuzlamıştı.

Yine 2022’nin son çeyreğinde dolardaki artış yalnızca yüzde 1.9 olmuştu.

Son olarak TÜFE artışını da hatırlatayım; 2022’nin son üç ayında toplam artış yüzde 7.79 düzeyinde gerçekleşti.

Gelelim 2023’e... Son çeyrekte benzin yüzde 9.7, motorin yüzde 6.7 ucuzladı, otogaza yüzde 4.9 zam yapıldı.

Dolardaki artış yüzde 7.7 olarak gerçekleşti.

Geçen yılın son çeyreğinde TÜFE’deki artış ise yüzde 9.95 oldu.

Şimdi bu yılın son üç ayındaki toplam artış yüzde 9.95’in altında kaldığı sürece yıllık oran gerileyecek. Tamam, üç ayda 9.95 artış olmaz, en azından olmayabilir ama herhalde çok fazla bir düşüş de beklememek gerekir. Niye böyle bir beklenti içine girilmemesi gerektiğini anlattım.

Bu arada, bu yılın enflasyonu yüzde 46-48 arasında gerçekleştikten sonra 2025’te yüzde 17.5’e nasıl inileceğini ikna edecek şekilde anlatan birileri çıkarsa dinlemeyi çok isterim.

Faiz indiriminde artık önümüzdeki yıla mı baksak ki?

Merkez Bankası aylardır adeta haykırıyor:

“Aylık enflasyonda belirgin ve kalıcı bir düşüş olmadan faiz indirimi beklemeyin.”

Merkez Bankası üçüncü çeyrekteki, dolayısıyla eylüldeki mevsimsellikten arındırılmış artışı yüzde 2.5 bekliyordu. Oysa arındırılmış oran yüzde 2.8 oldu.

Merkez’in son çeyrekteki aylık beklentisi yine mevsimsellikten arındırılmış olarak yüzde 1.5.

Ekim ayının verileri açıklandı ve diyelim yüzde 1.5 düzeyinde bir oran geldi. Güzel, tahminle uyumlu. İyi de bir ay için tahmin düzeyinde gelen orana bakılarak “Tamam, enflasyonda belirgin ve kalıcı bir düşüş başladı” denilebilir ve kasım ayı PPK toplantısında faiz indirimine gidilebilir mi? Tabii ki hayır!

Ya kasım oranı, hadi diyelim o da yüzde 1.5 geldi. İki ay üst üste tahmin yakalandı diye aralık ayında faiz indirimine gidilir mi? Hiç sanmıyorum.

Kaldı ki, bu aylarda yüzde 1.5’te kalmak pek mümkün olacak gibi de değil.

Yani, faiz indirimini bu yıl için unutup 2025’e baksak iyi olacak...

Tüm yazılarını göster