40 yılın 20’sinde...

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ
  • DÜNYA'nın 1981'de başlayan yolculuğuna ben 2000'de katıldım. Yani bu uzun yürüşün yarısında ben de yer almışım.
  • Öyle bir başlangıç ki, 2000-2001 krizi... 2008-2009'daki küresel krizi...2018'de başlayan ve etkileri hala süren kriz...
  • Mevcut krizin daha da derinleşmeyeceğini dileyelim, umalım. Ve gelecek krizlerin geçmiştekileri aratmayacağını temenni edelim.

DÜNYA 40 yaşına girdi. Bir gazete için, Türkiye koşullarında hem de bir ekonomi gazetesi için müthiş bir süre bu.

Bir dizi ekonomik ve siyasi çalkantının yaşandığı yarım asra yaklaşan bir zaman diliminden söz ediyoruz.

İnsan geri dönüp baktığı zaman bazen hayret etmiyor değil.

Ne badireler atlatıldı, ne darboğazlara girildi; ama biraz yara alınsa da çıkıldı bu darboğazlardan.

Ülke krizler yaşarken bundan kurumları soyutlamak mümkün mü... Kaldı ki ülkeden ayrı olarak kurumlar farklı sorunlar da yaşayabiliyor.

Basın, sorun yaşamaya aday sektörlerin başında gelir. Hele hele ekonomi basını.

DÜNYA da bu 40 yıla güle oynaya gelmedi tabii ki. Zaman zaman sorunlar yaşandı, muhtemeldir ki bundan sonra da yaşanacak. Ama sorunlarda dalga boyu çok çok azalacaktır; bundan kimsenin kuşkusu olmasın.

Azalacaktır; çünkü DÜNYA geçen yıl çok radikal bir dönüşüm geçirdi. Yıllar boyunca DÜNYA için eli taşın altına bulunan sevgili dostum Hakan Güldağ, bu sefer tüm vücuduyla taşın altına girdi. Gazetenin hisseleri devralındı, çalışan arkadaşlarımız katkıda bulundu ve DÜNYA yepyeni bir yönetimle okuyucusunun karşısına çıktı.

Okuyucu da daha bir sahiplendi gazetesini.

Hem zaten öyle olmasa DÜNYA 40 yaşına gelebilir miydi, geleceğe umutla bakabilir miydi..

Reel Ekonomi’den Eko Analiz’e...

Yıl 2000. Bir dönemin en önemli haber ajanslarından olan Anka Ajansı’ndan ayrıldım. Anka’da iki yılı muhabir, on üç yılı ekonomi servisi şefi olarak tam on beş yıl çalışmıştım. Artık günlük haber koşuşturması içinde olmak istemiyordum. En azından niyetim buydu. Ama boş duracak da değildim. Buna ne yapım, ne ekonomik durumum uygundu.

Anka Ajansı’ndan ayrıldıktan hemen sonra DÜNYA Gazetesi’nden teklif aldım. Gazetemizin kurucusu rahmetli Nezih Demirkent, kendi ifadesiyle “günlük haber yoğunluğunda adeta kaybolan ve birkaç gün içinde unutulup giden konuların peşinin bırakılmayacağı” bir ek çıkarmak istiyordu.

Birkaç dakika içinde ne yapacağımız konusunda anlaştık.

Ekin adını da Nezih Bey koydu: “Reel Ekonomi.”

Ekin adı daha sonra “Eko Analiz” olarak değişti. Sonraki yıllarda Eko Analiz köşemin adı oldu ve hala da öyle devam ediyor.

Yani DÜNYA 1981’den 2020'ye 40'ıncı yaşına ulaştı. Bu sürenin yarısında ben de bulunmuşum.

Az bir süre değil; 2000’den 2020’ye...

Başlangıçta biraz önce sözünü ettiğim ek, ardından başka çalışmalar ve on yılı aşkın süredir de günlük köşe yazıları...

Doğrusu 2000 yılında ayrılırken en uzun çalıştığım kurum sıralamasının tepesinde Anka Ajansı’nın olacağını düşünmüştüm. Oysa DÜNYA ilk sıraya oturdu.

★★★

İşte bazen ben de geri dönüp baktığımda yirmi yılın nasıl geçtiğini düşünüyorum.

Ne dalgalanmalar yaşamışız bu yirmi yılda ne dalgalanmalar...

Zaten başlangıç yılında olan biten yeter. 2000-2001 kriz dönemi kim bilir kaç tez konusu olur...

2008-2009 küresel krizi apayrı bir konu. “Türkiye’yi teğet geçti-geçmedi” tartışmaları...

2018’deki rahip krizi ve faiz inatlaşması yüzünden döviz kurundaki tırmanma, sonrasında ekonominin hala kendine gelememiş olması...

Devam edip gidiyoruz. Bakalım önümüzdeki yıllar neler getirecek...

Tüm yazılarını göster