ULAŞTIRMA ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, TAV-Fraport’un Antalya Havalimanı için kira bedelinin 1.8 milyar Euro’luk kısmını peşin ödediği törendeki sunumunda ekrana 2022-2053 yatırım planını yansıttı:
- 2002-2022 döneminde 153 milyar Euro’luk yatırım yaptık.
- Bunun 119.3 milyar Euro’luk kısmını özkaynaklarla, yani kamunun kendi imkanlarıyla gerçekleştirdik.
- 33.6 milyar Euro’luk kısmı da kamu-özel işbirliği (KÖİ) ile yapıldı.
- Söz konusu dönemde 22 bin 546 kilometre bölünmüş yol yaptık.
- Demiryolu ağı 10 bin 959 kilometreden 13 bin 22 kilometreye ulaştı.
- Ülkemizdeki havalimanı sayısı 26’dan 57’ye çıktı.
- Liman sayısı da 149’dan 217’ye yükseldi.
2035-2053 dönemi için 189.3 milyar Euro’luk yatırımın planlandığını bildirdi:
- 2035-2053 dönemindeki projelerin 147.3 milyar Euro’luk bölümü özkaynaklarla yapılacak.
- 42 milyar Euro’luk bölümü kamu-özel işbirliği (KÖİ) şeklinde gerçekleşecek.
- 1265 kilometre bölünmüş yol yapılacak.
- Demiryolu ağımız 23 bin 627 kilometreden 28 bin 573 kilometreye ulaşacak.
- Havalimanı sayısı 61’i bulacak.
- Liman sayısı 255’e çıkacak.
Ardından 2016’dan 2041 yılına uzanan bir grafik üzerinde durdu:
- Tamamı kamu-özel işbirliği şeklinde olan, karayolu, havayolu, denizcilik ve demiryoluna yönelen 40 projenin toplam yatırım tutarı 34.2 milyar Euro’yu buluyor.
40 proje için 2041 yılına uzanan dönemde 42.94 milyar Euro’luk garanti verildiğini belirtip sıraladı:
- Kira ve Garanti Gelirleri: 40 projenin geliri 37.1 milyar Euro olacak.
- Garanti Ödemeleri:40 proje için yapılacak garanti ödemelerinin toplamı 19.4 milyar Euro’yu bulacak.
- Gelir-Gider: Gelirler ile garanti ödemeleri arasındaki fark 17.6 milyar Euro olacak.
Bakan Karaismailoğlu, verilen toplam garantiyi dikkate almadan bu farkın altını çizdi:
- Gördüğünüz gibi 40 proje gelirler açısından 17.6 milyar Euro artıya geçecek.
Grafikte önce 2025 yılına işaret etti:
- 2025 yılında söz konusu 40 projede kira ve garanti gelirleri, garanti ödemelerinin üstüne çıkacak. Yani, 2025 yılında bazı projelere verilen garanti üzerinden ödemeler yapılsa da, toplamda kamu artık artıya geçmiş olacak.
Grafikte 2036 yılına da dikkat çekti:
- 2036 yılında 40 projenin tamamında garanti ödemesi son bulacak. Yani, son 6 yılda hiç garanti ödemesi yapılmayacak.
2002-2022 dönemini yeniden ekrana getirdi:
- Bu dönemdeki 153 milyar Euro’luk bölünmüş yol, demiryolu, havalimanı ve limanlardan oluşan yatırımların 33.6 milyar Euro’luk kısmı kamu-özel işbirliği (KÖİ) şeklinde yapıldı. Yani, 33.6 milyar Euro’luk yatırım, devletin kasasından tek kuruş çıkmadan gerçekleşti.
Bu noktada “Neden KÖİ?” sorusunu ortaya attı, yanıtını şöyle verdi:
- Bakın, yapmak istediğimiz altyapı yatırımlarına merkezi bütçedeki kaynaklar yetmiyor. Dolayısıyla kamu-özel işbirlikler (KÖİ), ekonomik büyümeyi engelleyen altyapı açığını kapatmakta yardımcı oluyor.
Bakan Karaismailoğlu, sunumu sırasında sıklıkla şu deyimi yineledi:
- Kamu-özel işbirliği, yap-işlet-devret gibi projelerde, yatırım döneminde devletin kasasından tek kuruş çıkmıyor.
Vatandaş verilen garantileri, ödediği yüksek geçiş ücretlerini dikkate alınca şu soru aklından çıkmıyor:
- Garanti ödemeleri devletten, yüksek geçiş ücretleri de benden çıkmıyor mu?
Bu durumda, yatırım dönemi için söylense de, “Devletin kasasından tek kuruş çıkmıyor” sözü ne kadar inandırıcı olur?
Bir tarafta KÖİ olmasa Kömürhan Köprüsü yapılamazdı
ULAŞTIRMA ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile Kömürhan Köprüsü’nü aynı anda ekrana yansıttı:
- Yavuz Sultan Selim Köprüsü: Öncelikli altyapı ihtiyacı, ekonomik açıdan uygulanabilir. Kamu-özel işbirliği (KÖİ) modeli seçildiği için finansal açıdan da uygulanabilir.
- Kömürhan Köprüsü: Malatya-Elazığ arasında, Fırat Nehri üzerindeki Türkiye’nin ilk tek ayaklı asma köprüsü. Öncelikli altyapı ihtiyacı. Ekonomik açıdan uygulanabilir. Yatırımı kamu karşıladı. Finansal açıdan uygulanamaz bir proje.
Ardından ekledi:
- Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi büyük projeyi kamu-özel işbirliği formülüyle yapınca yatırım döneminde devlet kaynak arayışına girmemiş oldu. Böylece devlet Kömürhan Köprüsü’ne kaynak ayırabildi.
Avrasya Tüneli, 5 yılda Türkiye’ye 10 milyar lira katkı sağladı
ULAŞTIRMA ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, yap-işlet-devret modeliyle yapılan Avrasya Tüneli üzerinde durdu:
- Avrasya Tüneli’nin 1 milyar 245 milyon doları yatırım, 915 milyon doları finansman maliyeti, 875 milyon doları da ihalede gerçekleşen indirim olmak üzere toplam maliyetinin 3 milyar 35 milyon dolara ulaşması söz konusuydu.
- 25 yıllık işletme süresiyle ihaleye çıkıldı. 2 milyar 883 milyon dolara ihale edildi. Aynı tutarda Hazine garantisi verildi.
Avrasya Tüneli’nin işletme maliyetine işaret etti:
- Avrasya Tüneli yatırımcılarına 2021’de 498 milyon lira garanti ödemesi yapıldı. 2021 yılı işletme maliyeti 519 milyon lirayı buldu. Yani, 2021’de kamu işletiyor olsaydı, 519 milyon liralık harcama söz konusu olacaktı. Garanti ödemesi yapılmış olsa da kamu avantajlı.
Avrasya Tüneli’nin 5 yıldır hizmette olduğunu vurgulayıp sıraladı:
- Avrasya Tüneli’ni 5 yılda 80 milyon araç kullandı.
- 121 milyon saat zaman tasarrufu sağlandı.
- 165 bin ton yakıt tasarrufu oldu.
- 69 bin ton karbon emisyonu azalımı gerçekleşti.
- 1.4 milyar araç-kilometre azalımı sağlandı.
Ardından ekledi:
- Avrasya Tüneli, 5 yıl içinde Türkiye’ye 10 milyar lira katkı sağladı.
Sonra şu noktanın altını çizdi:
- COVID-19 krizi olmasaydı Avrasya Tüneli’nde bu yıldan itibaren garanti ödemesine gerek kalmayacaktı. 2023’ten itibaren garanti ödemesine gerek kalmayacak. Yani, işletme süresinin biteceği 2041 yılına kadarki dönemde garanti ödemesi söz konusu olmayacak.