Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı ve Ziraat Mühendisi eşi Taylan Samancı’nın kurduğu SBS Bilimsel Bio Çözümler Sanayi ve Ticaret A.Ş, (Beeo Arı Ürünleri) 10 yaşında bile değil. 2013 yılında KOSGEB desteğiyle 40 metrekarelik ‘işlikte’ başlayan bu girişim şu anda, 2 fabrikada, 200 kişilik istihdamla yarısı ihracattan 140 milyon lira ciroya ulaşmış durumda. İkinci fabrikayı 50 milyon lira yatırımla tamamlayan Samancı çiftinin bu ‘arılarla dolu’ işinin ülke genelinde ‘sosyal girişimcilik’ açısında da çok değerli katkıları var. Çünkü 5 bine yakın arıcı ile sözleşmeli çalışıyorlar ve daha önce arıcıların bal dışında ‘para etmeyen ürünleri’ şimdi para ediyor. Beeo Arı Ürünleri, Türkiye’de üretilmeyen (ithal edilen) propolisi üretti, ülkemizde ticari olmayan arı sütü, polen, arı ekmeği gibi doğal arı ürünlerinden ‘patentli’ formüllerle damlalar, boğaz ve burun spreyleri, şuruplar, tabletler, shot’lar vb çok sayıda yeni ürün geliştirdi. Yeni fabrikada hem ürün sayısı artacak hem de bazı ‘tıbbi cihazlar’ üretilecek.
Aslı Elif Tanuğur, girişim fikrinin nasıl oluştuğunu şöyle özetliyor: “Bir firmada profesyonel olarak çalışıyorduk. Oğlum Kıvanç dünyaya geldi ve sürekli ateşlenip hasta oluyordu. Bu nedenle sürekli antibiyotik kullanmak zorundaydık. Çare bulmak için 18 doktor gezdik. 5 yıl geçmiş ama çare bulamamıştık. ‘Henoch Schönlein Purpurası’ diye bir hastalık teşhisi kondu. Bağışıklık sisteminin güçlenmesi gerektiği ama bilinen bir tedavisi olmadığı söylendi. Bir doktor propolis ve arı sütü önerdi. Ben de araştırdım, gördüm ki Türkiye’de propolis üretilmiyor ve Çin’den ithal ediliyordu ama onda katkı maddeleri vardı. İşte bu nedenle ‘kendimiz üretelim’ diye yola çıktık. Arıcılarla konuştuk, kovandan kazıyıp atıyorlardı. Biz propolis için formül geliştirdik arı sütü ve bal ile terkip ettim ve oğlumun tedavisinde kullandık. Böyle tek kovandan başlayan üretimi geliştirmek için de işe koyulduk. İş fikrimiz vardı ama sermayemiz yoktu. Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu’na gittik ve ‘birlikte üretelim’ dedik, beraber yola çıktık. KOSGEB’e danıştık, bizi destekleme kararı aldılar ve İTÜ Teknokent’te, 40 metrekare ‘işlik’ (iş yeri) verdiler. 500 bin lira (yüzde 75’i kullanılmak üzere) destek de sağladılar. Küçük bir laboratuvar kurup başladık, Taylan Bey, arıcıları organize etti. İlk başta 10 arıcıyla başladık. Onlara satış garantisi verdik. Arıcılardan gelen ham ürünü işlemek için kendi makinelerimizi tasarladık. Şimdi 5 bin sözleşmeli arıcımız, 550 bin kovan bize üretim yapıyor. Dünyanın en kaliteli (şifalı) propolisi olan Anadolu propolisinden ürettiğimiz ürünleri 30 ülkeye ihraç ediyoruz. Güney Kore ve Japonya’ya ihracatımız da başladı. Propolis, yaprak ve tomurcuklardaki reçinemsi maddelerdir. Arılar bu maddeleri toplayıp kovana getirir. Petek gözlerinin içini sterilize etmek için bu maddeyle kaplarlar, sonra da yavrulayıp sütlerini bırakırlar. Propolisin bağışıklık gücüne katkısı en iyi nardan 80 kat fazladır.”
Tarlaya arı koy toprağın verimliliği 10 misli artsın
Taylan Samancı ise arıların önemini vurgulamak için çok önemli mesajlar veriyor. Samancı, “Herhangi bir çiftçimiz, ne üretiyorsa fark etmez, tarlasında arıcılığa izin versin toprağının verimi 10 misli artar. Bu o kadar kesin bir sonuç ki ABD’de tarla sahipleri ‘arıcıları tarlalarına çekmek için kovan başına 250 dolar’ ödeme yapıyor. Biz de ise maalesef arıcılarımız bir bölgeye gidince, tarla sahipleri onlardan üstüne bal istiyor” diyor. Samancı ekliyor: “Dünya arıların öneminin farkında değil, sürdürülebilir tarım için arılar çok önemli. Arıcılık zor bir iştir. Kovanlarınızı (arılarınızı) sürekli farklı yerlere taşımak zorundasınız.”
İtalya ile 30 milyar dolarlık ‘dengeli ticaret’ mümkün
İtalya, Türkiye’nin en eski ticaret partnerleri arasında. Öyle ki iki ülkenin ticaret ve yatırımlarını artırmak için çalışan İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği, 1885 yılında kurulmuş ve bugüne kadar ilişkilere çok önemli katkılar sağlamış. Dernek, bu yıl da iki ülkenin ekonomilerine katkı sağlayan şirketleri ödüllendirdi. Törende konuşan İtalya’nın Türkiye Büyükelçisi Giorgio Marrapodi, iki ülke arasındaki ticaret hacminin bu yıl yeni bir rekor kıracağını söyledi ve Türkiye'de yatırım yapmak isteyen çok sayıda firma bulunduğunu vurguladı. İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği Başkanı Livio Manzini ise "Yapmaya çalıştığımız şey ülkelerimiz arasındaki bağların hem gelişmesi hem de derinleşmesi. Bu da sadece ticaretle değil daha çok yatırımla olur" dedi. Manzini, 2022’nin 25 milyar dolarlık ticaretle yeni bir rekor getirmek üzere olduğunu belirterek, “Ülkelerimiz arasındaki ticaret, dengeli bir ticarettir. 25 milyar dolarlık ticaretin kabaca yarısı ithalat, yarısı ihracat olur. Bu da İtalya-Türkiye arasındaki tedarik zincirlerinin ne kadar birbirine bağlı, iç içe olduğunu gösteriyor” dedi. Manzini, 2023 yılının, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılı olduğunu vurguladı ve Rusya Ukrayna savaşıyla bozulan dengelerin düzelmesi halinde Türkiye için çok daha parlak bir yıl olacağını anlattı. Toplantıda, İtalya’da önemli yatırımlara imza atan Getir'e ve otomotiv sektöründe dünyanın en büyük ateşleme bobini sistemleri üreten fabrikasını İzmir'de kuran Eldor Elektronik'e ödülleri takdim edildi.