Sohbetimizin başlığındaki kat sayı çok çarpıcı değil mi?
Gerçekten de ihracatımız, 1923 yılındaki 50 milyon ABD Doları seviyesinden geldiği 2019 yılı için bildirilen 180 Milyar ABD Doları seviyesiyle kıyaslanınca bu katsayı ortaya çıkıyor.
Tabloda 1923 yılından 2019 yılı dahil olmak üzere ihracat ile İhracatın İthalatı Karşılama Oranı yüzde olarak görülmektedir. 2019 yılı ihracat rakamı, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından internet sayfasında Özel Ticaret Sistemi’ne göre yayınlandığından 171 Milyar ABD Doları olarak görülmektedir. Bu sistemde gümrük antrepoları ve serbest bölgeler, o ülkenin gümrük bölgesi, dolayısıyla da istatistik bölgesi olarak görülmemekte buralarda yapılan ithalat ihracat işlemleri hesaplamalara katılmamaktadır. Ancak TÜIK 2020 yılı itibariyle Genel Ticaret Sistemini kullanmaya başlamış ve bu durumda gümrük antrepoları ve serbest bölgelerde yapılan ithalat ihracat işlemleri hesaplamalara katılmaya başlamış ve 2019 yılı ihracat rakamımız 180 milyar ABD Doları olarak belirlenmiştir.
Cumhuriyetin ilk yıllarındaki ihracat yapımız ağırlıklı olarak tarım ürünleri ve biraz madenden oluşmaktaydı. Tarım ürünleri içerisinde de tütün çok önemli bir yer tutuyordu. Bugün geldiğimiz noktada ise sanayi ürünleri ihracatımız yüzde doksanları seviyesindedir.
1975 yılında mesleğe başladığımda, ihracat için sanayi ürünleri arayışlarımızın hüsranla sonuçlanıyordu. Bulabildiklerimiz ise yabancı rakiplerimizin ürünlerine göre oldukça pahalıydı.
Yıllar içerisinde Türk sanayisinin sağlıklı gelişmesine paralel olarak ihracat da hem arttı hem de yapısal olarak tarımdan sanayiye doğru bir dönüş gösterdi.
2020 yılında ihracat rakamımız, COVID-19 krizi çerçevesinde düşüşe uğrayacak gibi görünüyor. Ancak, küresel dış ticaret hareketlerinde görülmesi tahmin edilen değişimler ve farklılaşmaların, ilerleyen yıllarda ve hatta çok uzak olmayan zamanlarda, ihracatımıza olumlu katkıda bulunacağına inananlardanım.
Çin ile yaşanan sorunların ve bu ülkeye fazla bağımlılığın getirdiği sıkıntıları bir ders olarak alan küresel tedarik zincirleri, yumurtaların çoğunluğu bir daha aynı sepete koymama konusunda çok duyarlılar.
Bu duyarlılık da Türk ihracatçılarının küresel pazarda iyi bir yere yerleşen adıyla karşılaştığında, Türkiye ihracatına mutlaka ciddi bir katkıda bulunacaktır.
Ancak…
- Her konuda amma velakin iletişimde hızlı olalım.
- Mevcut ve olası müşterilerle bağlantımızı mümkün olduğunca sıkı tutalım ve iletişimi sürdürelim,
- Dijitalleşmeyi sadece muhasebe yapmada ve teknik çizimde bırakmayalım. İşletmenin her bölümünde ve her aşamada dijitalleşmeye önem verelim
- Elemanlarımızın gelişimine destek olalım, elimizde nitelikli eleman bulunduralım.
- Değişimlere direnç göstermeyelim
- Güncel, güncel, güncel olalım…