Çalışma hayatı içinde topuklu ayakkabı giymek zorunda kalan kadınların konfor ihtiyacı imdadına Rollbab’ın katlanabilir ayakkabıları yetişti. Önce yurtdışında büyüyen marka, 33 ülkenin kadınlarına ulaşıyor. Rollbab vegan, ikinci markaları Eternal ise Türk derisi ile üretiliyor.
Çok değil iki yıl önceye kadar pek çok ülkede kadınların iş yerinde topuklu ayakkabı giymesini zorunlu tutan kılık kıyafet kuralları vardı. Halen kurumsal firmaların bazılarında ayakkabı seçimini düzenleyen yönetmelikler mevcut. Ancak daha çok kadının iş dünyasına katılmaları, özgürlük tercihlerinde ısrarkâr olmaları rahatlıkla şıklığın bir araya gelmesini sağlayan çözümleri de beraberinde getirdi. 2014 yılında Rollbab ve Eternal Ayakkabı’yı kuran Özlem Kurt, katlanabilir ayakkabılarıyla çalışan kadınları hedefl edi. Bugün 33 ülkeye ihracat yapıyor. Kurt’a göre topuklu ayakkabısını gün içinde değiştirmek isteyen kadınlar, Rollbab’ın özel olarak ürettiği çantaların içinden çıkan katlanabilir ayakkabılarını kolayca yanlarında taşıyabiliyor.
Endüstri mühendisi Özlem Kurt, iş hayatı içinde kadınların rahat ayakkabılarla da şıklıklarını korumak istediklerini görerek, bu alanda 2014 yılında iş fikri geliştirdi. Eternal Ayakkabı ve Tekstil Sanayi Tic. Ltd. Şti. Kurucusu Özlem Kurt, “Bir firmada profesyonel olarak çalışıyordum. Kendim de taşınabilir rahat ayakkabı ihtiyacını hissetmiştim. Kadınların ihtiyaç duyduğu ayakkabıları tasarlamak üzerine yola çıktım. Kadınların topuklu ayakkabıdan sıkıldıkları ve gün içerisinde kendilerine bir rahatlama sağlayacak bir ürün geliştirme için çabaladık. Bunun sonunda katlanabilir ayakkabılarımızı ortaya çıkardık. 360 derece katlanabilir ve yumuşak babet ayakkabılarımızı tasarladık ve üretmeye başladık” diyor. Kadınların rahatlıkla yanlarında taşıması için
bir de bu ayakkabılara göre ergonomik çanta kombini oluşturduklarını da söyleyen Kurt, “İlk etapta Türkiye dışında büyük talep oldu. Pek çok uluslararası online satış kanalına girdim. Ayrıca hem Türkiye’den hem de yurtdışından markalarla onlara özel üretimler de yaptım. Bir taraftan da üretim altyapısını geliştirdim” şeklinde konuşuyor.
Avustralya’dan Avrupa’ya kadar ihracat
İtalya’da ve Türkiye’de katıldıkları AYMOB fuarı sayesinde pek çok küresel müşteriye ulaştıklarını anlatıyor Kurt ve ekliyor: “BDT ülkelerinden, Arap ülkelerine, Avustralya’dan Avrupa’nın mağazalarına kadar pek çok pazara ulaşıyoruz. 33 ülkeye ihracat yapıyoruz. Kalitemiz segmentinde Çin ile ciddi yarışabilir durumdayız. Üretimimizin yüzde 60’ı ihracata gidiyor. Yüzde 10’unu online kanallarda satıyoruz. Yüzde 30’unu da iç piyasaya yolluyoruz.”
Çalışan kadın ve anne odaklı başladıkları iş fikrini “kadınlar çok sahiplendi. Alanı çok gelişti” şeklinde anlatıyor Kurt. “Çok şık bir çanta içinde olduğu için kadınlar bunu ellerinde rahatça taşıyabiliyor” diyen Kurt, “Düğün ve nişan gibi saatlerce ayakta kalınan organizasyonlarda taşıyorlar. İş yerinden topuklu ile çıkıp, spora giden kadınlar sonrasında çantadan çıkarıp bizim babetlerimizi kullanıyor. Üstelik küçük çantaların büyüyebilenlerini de yaptık. Daha çok eşya sığdırılabiliyor” şeklinde konuşuyor.
Pandemide ek yatırım
İki ayrı markalarının iki farklı hedef kitleye ulaştığını da anlatan Kurt, “Eternal, Türk derisi malzemesiyle yapılıyor. Rollbab ekoloji dostu. Vegan malzemeden hayvansal içerik kullanmadan üretiyoruz. Bu akım ABD ve İngiltere’de yükseliş trendinde. Biz de tam pandemide bu yatırımları büyüttük. İkitelli AYMAKOOP Sanayi Sitesi’ndeki tesisimize pandemide 3 milyon TL ek yatırım yaptık” diyor. Kurt, 55 kişiyi istihdam ettiklerini, 150’den fazla kişiye dolaylı istihdam sağladıklarını da belirtiyor.
"İlk şirketimi kurduğumda kimseye söylememiştim"
“Kendimi bildim bileli hep girişimci olmak istedim” diyor Özlem Kurt ve şunları söylüyor: “İyi bir eğitim aldım. Yirmili yaşlarımın ikinci yarısında bir dondurulmuş gıda firmasında yöneticiydim. Ama aklımda hep bir girişim fikri vardı. Kurumsal hayatı bıraktım o dönemde. Ne kadar erken bıraksam o kadar iyi dedim. İlk şirketimi kurduğumda kimseye söylememiştim. 7 yıldır girişimciyim. Şimdi 33 yaşındayım. Ailem elbette hep destek oldu ama annem bile ‘kurumsal hayata dönmez misin’ demekten daha iki yıl önce vazgeçti.”
İhracat rotası değişiyor iyi değerlendirmeliyiz
Türkiye ayakkabı konusunda önemli bir merkez. 150 milyar dolarlık dünya ayakkabı sektörü içinde Türkiye 7’nci büyük üretici ve yıllık 600 milyon çift üretme kapasitene sahip. Ticaret Bakanlığı Bilgi Sistemi’ne göre pandemiden önceki yıl 2019’da sektörün ihracatı 932.5 milyon dolar oldu. Aynı veriler Türkiye’nin dünya ihracatından aldığı pay ile küresel sıralamada 23’üncü sırada olduğunu söylüyor. Özlem Kurt, “Tüm dünyada ‘Türk derisi’ ismiyle bilinen bir malzemeye sahibiz. İşçiliğimiz de kendini ispatlamış durumda. Çin’den Türkiye’ye ihracat kayıyor. Rota değişiyor, bu dönemi iyi değerlendirmeliyiz” şeklinde konuşuyor.