Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca Selçuklu Kongre Merkezi’nde düzenlenen Türkiye’nin ilk İklim Şurası sonuçlandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Şura sonrası yayımlanan sonuç bildirgesini, “Yenilenebilir enerji kaynaklarının artırılması, enerji verimliliğinin sağlanması ve fosil yakıtların azaltılması için bir yol haritası olacak. Alternatif yakıtları ve akıllı ulaşım sistemleriyle ülkemizde temiz ulaşım ağını yaygınlaştırmak için bizlere bir plan sunacak. Sanayide sürdürülebilir üretim ve tüketim sistemlerinin, alternatif emisyon azaltım yöntemlerinin uygulanması için bir kılavuz olacak. Suyun verimli kullanılması, iklim dostu akıllı tarım teknolojilerinin geliştirilmesinde belirleyici bir belge olacak. İklim değişikliği kaynaklı afetlere karşı tehlike, risk yönetimi, sigorta ve finans sistemlerinin güçlendirilmesi; doğal alanların korunması, bozulmuş ekosistemlerin iyileştirilmesine yönelik çözümler için bir başvuru kaynağı olacak. Düşük karbonlu üretime ulaşmak için karbon tutma teknolojilerinin, enerji verimliliği sağlayan yüksek performanslı inovatif malzeme tasarımlarının geliştirilmesi için akademimize, iş dünyamıza bir yöntem sunacak” şeklinde yorumladı.
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu İklim Şurası’nı değerlendirdi.
Bizler 7 komisyonda, Sera Gazı Azaltımı 1; Sera Gazı Azaltımı 2; Bilim ve Teknoloji; Yeşil Finansman ve Karbon Fiyatlandırma; İklim Değişikliğine Uyum; Yerel Yönetimler; Göç, Adil Geçiş ve Diğer Sosyal Politikalar başlıklarında bir araya geldik. Çalışmalarımıza 27 Aralık 2021’de başladık. Çevrimiçi toplantılarla, mevcut durumu saptama, çözüm ve öncelikleri belirleme hedefl i anketlerle ilerledik. 76’sı öncelikli 217 tavsiye kararının hepsinin arkasında ilgili komisyonlardaki emek, tartışma, uzlaşma ve önceliklendirmeler var. Hepsi kıymetli. Bizler ödevimizi iyi biliyorduk.
Tavsiye kararlarını üst bakışla değerlendirdiğimde, küresel gidişatla uyumlu, teknik makul politika önerilerinin bulunduğunu görüyorum. Komisyonların hepsinde yeni strateji ve/veya eylem planı hazırlanması ya da yenilenmesi gereği tarih verilerek özenle vurgulanırken, iklim değişikliği mücadele yolumuz için eğitimin gereği, bilginin önemi ve yeşil işlerin fırsatları var.
Enerji, sanayi ve ulaştırma için çalışan Sera Gazı Azaltımı 1 Komisyonu’nda sunulan tavsiyelerde 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi doğrultusunda Uzun Dönemli Enerji Planı’nın COP27 öncesinde hazırlanması; Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’nın yenilenmesi; yenilenebilir kaynaklı enerji üretimi; atıktan enerji üretimi; yeşil hidrojen; biyoyakıtlar; akıllı ulaşım öne çıkıyor. Isıtma ve soğutmada sera gazı salım azaltımı için jeotermal, güneş, biyokütle kaynakları ile ısı pompası ve bölgesel ısıtmanın yaygınlaştırılması önemi belirtilmiş. KOBİ’lerde temiz üretimde sera gazı salım azaltımı için enerji yönetimi ve kaynak verimliliğine yönelik destek mekanizması oluşturulması da mühim bir öneri.
İklim değişikliği için enerji sektörünün lider özneleri kömür, doğal gaz ve nükleer enerji teknolojileri. Kömür COP26’da büyük bayrak idi. Ülkemiz “Kömür Sonrası Enerji Küresel İttifakı; Küresel Kömürden Temiz Güce Geçiş Beyanı” dışında kaldı. AB, doğal gazı enerji geçişinde adeta yeşil tanımladı. Komisyon önerilerinde doğal gaz ve nükleer kelimeleri ülkemizin kaynak çeşitliliği ve arz güvenliği için 2053 Net Sıfır Hedefi için emisyon azaltıcı alternatif olarak parantez içine alınmış ve elektrik üretimindeki paylarının artırılması değerlendirmeye sunulmuş. Benim de teknik söylemim “Enerji Değişmek İçin Dönüşürken Doğal Gaz Vazgeçilemez Fosil Enerji Kaynağıdır”.
Ancak doğal gazın elektrik üretimimizdeki payının giderek azaltılması, taşıtlarda kullanımının artırılması, yenilenebilir kaynaklı ısıtma mümkün olmayan yerlerde ısıtmada kullanılması gereğini hep belirtirim. Komisyonda kömür tavsiye cümleleri için çok uğraş verildiği açık. Teknik şerh koyularak kömür öne çıkarılmış. Kömürün iktisadi ve sosyal kalkınma hakkına engel olmadan, Karbon Yakalama, Kullanım, Depolama teknolojileri kullanılarak sera gazları azaltılarak değerlendirilmesi, arz güvenliği, makro ekonomik ve sosyal etkileri içeren çalışmalar yapılması ve yol haritası belirlenmesi önerilmekte. Enerji ve sanayi ve ulaştırmayı birlikte görüşen komisyondan kömürümüzden yerli kimyasalların, motor yakıtlarının üretiminin önemine ve gazlaştırma başta olmak üzere kömür dönüşüm teknolojilerine atıf yapan tavsiye yok. Sera Gazı Azaltımı 2 Komisyonu’nda tarım, atık, binalar ve AKAKDO (Arazi Kullanım, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık) konusunda görev yaptım. Komisyonumuzun tavsiyelerdeki İklim Dostu Tarımsal Destekleme Modeli; atıkların kaynağında ayrı toplanması ve ekonomide değer yaratması; doğal yutak alanlarının korunması, afet risklerini artırmama ve sürdürülebilir arazi yönetimi için izin/ tahsisler için olan uyarımız öne çıktı. Sektörde karbon tutumunun artırılması için AB Sürdürülebilir Karbon Döngüsü Strateji ile uyumlu karbon sertifikasyonu ve diğer teşvik mekanizmaları oluşturulması vurgumuz kıymetli.
Bilim ve Teknoloji Komisyonu tavsiyelerinde; biyorafinerilerin döngüsel ekonomideki yerine, yenilikçi biyokütle dönüşüm teknolojilerine, biyokimyasallara değinilmesini ve biyoyakıtların yer almasını çok mühim buldum.
Yeşil Finansman ve Karbon Fiyatlandırma Komisyonu’nun önerdiği Ulusal Yeşil Finans Stratejisi’nin 2023 sonuna kadar hazırlanması; yeşil finans araçlarına ilişkin uluslararası standartlara uyumlu düzenleme yapılması, emisyon Ticaret Sistemi hazırlanması ve pilot uygulamanın 2024’te başlaması önemli. Yerel Yönetimler Komisyonu tavsiye kararlarındaki en önemli hususların Yerel İklim Değişikliği Eylem Planı hazırlanmasında kullanılacak metodolojinin bu yıl belirlenerek, yönlendirici kılavuz hazırlanması ile kentlerin iklim direnç endekslerinin saptanması ve iklim risklerine uyum kapsamında uygulama planlanması olduğu kanaatindeyim.
Çalışmamız geçen yıl sonu başladı. İlk çevrimiçi toplantılarda olmayıp, katılmak için başvurarak komisyonlara eklenen üyeler oldu. İklim Şurası sürerken davet edilmeyenlerin sesini bizler de duyduk. Bu sesler, başta mühendislik odalarımız görüşlerini kanaatimce halâ Cumhurbaşkanlığı Makamına iletebilirler. Tavsiyelerini, gördükleri yanlışları medyada duyurabilirler. Öğrenmemiz iyi olur. Çok seslilik mühimdir. Bir konuyu da belirtmek isterim. Bizler de diğer komisyonlarda sesimizi duyuramadık. Daha çok gün çevrimiçi ve/veya yüz yüze çalışarak, çapraz görevler de yapabilirdik. Komisyon listelerinde paydaş yelpazesini oldukça uygun buldum. Cevabımı olumlu bir saptamamla bitirmek istiyorum. Komisyonlarımızdaki başta sivil toplum temsilcilerinin ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği bürokrat ve teknokratlarımızın büyük çoğunluğu kadın idi. Komisyonumda sağımda iş dünyasından kadın sürdürülebilirlik üst yöneticisi, solumda gıda sektörümüzün lider derneklerinden birinin kadın yöneticisi vardı. İklim değişimi için kadının İklim Şurası’nda gücünü ortaya koyduk. İklim Şurası’nda yarattığım teknik fayda için onur duyuyorum.
Tavsiye kararları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a arz edilecek. Bizler daha sonraki çalışmalar için çalıştık. Diğer deyişle çalışılması için çalıştık. İklim krizi için çözüme başlangıç ve temel sunduk. İklim politikamıza, stratejimize, takvime politika yapıcılar karar verecek. Paydaş görüşlerimizin kıymet görmesini bekliyoruz. İklim Şura sonucu açıklanacak. Merakla bekliyoruz. Ardından Ulusal İklim Değişikliği Stratejisi ve İklim Değişikliği Eylem Planı (İDEP) 2050 hedefleri doğrultusunda güncellenecek. BMİDÇS Sekretaryası bizden yenilenmiş, güçlendirilmiş Ulusal Katkı Beyanı bekliyor. İklim Kanunu ve Emisyon Ticareti Sistemi Yönetmeliği çalışması bitirilecek. Çok çalışmamız gerekiyor. Çok. Mühim olan kısa, orta, uzun vade için eylemlerimizi teknik makul, yapılabilir planlamamız. Akçe olmadan hiç biri olmaz. Bunca ekonomik sorun arasında iş dünyamız ve yerel yönetimler için iklim finansmanını da erişilebilir kılmalıyız. Yurttaş, akademi, sivil toplum, medya ve iş dünyasına, hepimizin sera gazı salımlarını azaltmak, Karbon Ayak İzi (KAİ) düşürmek için yapması gerekenler var. İklim değişimi ile mücadele, KAİ azaltma hoş, romantik bir konu değil. İklim krizi bize tercih bırakmıyor. KAİ düşürme teknik çalışmalarla, sürdürülebilir üretimtüketim- hizmet ile başarılabilir. Kuruluşlarımız doğrudan ve dolaylı KAİ yapar. Ürünlerin KAİ önemlidir. Her kuruluşun, her sektör ve alt sektörlerinin de ülkemiz gibi bir İDEP, sera gazı azaltım hedefi, hatta net sıfır hedefi olmalı, sözün özü karbon yönetimi stratejisi olmalıdır. Düşük karbon ekonomisi yoluna çıkmak gerek. Başlamak gerek.