Bugün biraz birkaç alandaki değişimden bahsedelim. Pazarlama, teknoloji-yaratıcılık ve sosyal medyada gelişmelerle ilgili derlediğim bazı notları sizinle paylaşıyorum.
1- BRANDALİZM VE GELECEĞİN PAZARLAMASI
Bunlardan ilki “Brandalism”… “Brandalism”, “Vandalism”den biraz esinlenerek bu ad takılmış ama aslında amacı tam tersine yıkmak değil, yıkılmasına engel olmak. Özellikle büyük kitleleri etkileyen reklam sektörünü ve PR sektörünü hedef alıyor. Reklam alanını gasp ediyor; markaları ifşa ediyor ve onlardan daha iyisini talep ediyor aslında. Bugün iklim aktivistleri, hedeflerini dünyanın en büyük kurumsal kirleticilerinden, hükümetlerden bankalara ve reklam ajanslarına kadar onları mümkün kılanlara doğru genişletiyor.
Küresel endişeler ve PR
Brandalism, Badvertising ve Adfree Cities gibi gruplar, Glasgow'da ev sahipliği yapan küresel iklim konferansı COP26 kapsamında örneği İngiltere’de organize, gerilla tarzı çalışmalar başlattı. Anonim Brandalism ağı ayrıca İngiltere'nin 20 kasaba ve kentindeki reklam panolarına ve otobüs duraklarına 100'den fazla poster yapıştırdı ve reklam ajanslarını Ogilvy, MediaCom ve VCCP'yi Shell, BP ve British gibi yüksek karbonlu müşterileri “yeşil yıkamaya” yardım etmekle suçladı. Brandalism daha önce Barclays ve HSBC gibi bankaları fosil yakıt işindeki müşterilere finansman sağlamakla eleştirmişti. New Weather Institute düşünce kuruluşu, reklam endüstrisini “beyin kirliliği” olarak etiketleyen ve hükümeti yüksek karbonlu reklamları kontrol etmeye çağıran bir kampanya olan “Badvertising”i yarattı.
Kısaca aslında endüstriler, dünya ve çevresel faktörler, sadece üretimleriyle değil, kitleleri etkileme biçimleriyle de yeniden yapılanmak zorunda. Tüketmenin azalacağı, insanların daha minimal yaşamak zorunda olduğu, daha sağlıklı gıdalarla beslenmemiz gereken bir dönem hızla geliyor. Özellikle ‘gıda yokluğu’ çok önemli faktör olarak karşımıza çıkıyor.
Reklam endüstrisi ve iklim
"Reklam endüstrisi iklim krizindeki rolü nedeniyle çok uzun süredir incelemeden kaçtı". Genel kanı bu yönde. İster yüksek karbonlu ürünleri tanıtmak için en iyi yaratıcı yetenekleri kullanmak, ister büyük petrol şirketleri için yanıltıcı yeşil yıkama sağlamak ya da kamusal alanlarımızı enerji yoğun reklam ekranlarıyla doldurmak olsun, kirleten PR büyüsünün sona ermesi gerekiyor. Bir başka yaygın şikâyet, reklam ajanslarının, PR’ın üretim sırasında gösterişçi tüketim yoluyla sürdürülemez yaşam tarzlarını teşvik etmesi.
Alışveriş festivalleri örneğin… Reklam endüstrisinin kendisi aslında son yıllarda kendi operasyonlarında karbon net sıfıra ulaşmak için ciddi çabalar sarf etti. Aktivistler bunun yeterli olmadığını ve çabaların bazı reklam ajanslarının en büyük müşterilerinin karbon ayak izlerine kıyasla sönük kaldığını söylüyor. Bir yandan büyüme hırsı, öbür tarafta dünyanın ve insanlığın, iklim, sağlık ve diğer risklerle karşı karşıya kalması… Markanızın konumunu buna göre belirleyeceksiniz… Geleceğin pazarlaması bununla uyum içinde olmak zorunda.
2- YARATICI ETKİ ÇAĞI BAŞLIYOR
Bir başka dönüşüme daha dikkat çekelim. Yeni nesil dijital platformlar, yaratıcı gücü kullanıcının eline veriyor. Yaratıcılık, teknoloji tarafından giderek daha fazla bilgileniyor ve destekleniyor, bir sonraki dijital platformlar, yaratıcı etki çağı için zemin hazırlanıyor. Dijital araçlar yaratıcılığın "tamamen yeni dünyasını" etkinleştiriyor ve yaratıcılık fiziksel sınırlamaları aşabilecek bir dünyayı harekete geçiriyor. Wunderman Thompson Intelligence'ın “Into” araştırmasına göre, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve Çin'deki Z kuşağı ve Y kuşağının %72'si bugün, yaratıcılığın teknolojiye bağlı olduğuna, %92'si de teknolojinin yepyeni bir yaratım dünyası açtığına inanıyor. Guardian'ın oyun editörü Keith Stuart, "Alfa ve Z kuşağı için kişiselleştirme ve oluşturma, oyun deneyiminin karmaşık parçalarıdır" diyor. Kısaca onlar için kişiselleştirme ve oyun öğesi, aynı şeyin parçası… Kendini ifade etme ve keşfetme.
Şu bir gerçek ki yaratıcılık artık, dijital katılımın geleceğini yönlendiren itici güç olmuş durumda. Örneğin, Snap Inc'in grup ürün pazarlama müdürü Carolina Arguelles Navas, bir kullanıcı olarak, “İnsanların tükettiği içeriği yaratmıyorsunuz, insanların daha sonra birlikte oluşturdukları içeriği yaratıyorsunuz. Bu gerçekten çok güçlü” diyor. Bu ivme, dijital yaratıcılığın kartopu etkisi olarak tanımlanıyor ve destekleniyor. Örneğin geçtiğimiz günlerde yazdığım, artırılmış gerçeklik (AR) ile ilgili en büyük fırsat, diğer insanların artık bu AR deneyimiyle içerik oluşturması için bir katalizör olması. Çevrimiçi alışkanlıklar gelişiyor. Dijital dünyada ‘insanlar pasif tüketiciler değil, kendilerini ifade etmelerini sağlayan ve sanal kimliklerinin küratörlüğünü yapan yaratıcı ajanlar’ haline dönüşüyor.
3-SÜPER TAKİPÇİLER DÖNEMİ
Dijital içerik oluşturucular, sosyal platformlarda yeni uygulama içi aboneliklerle içeriklerinden para kazanıyor. Sosyal medya uygulamaları, içerik oluşturucu topluluklarında yeni katmanlar oluşturarak, kullanıcıların üçüncü taraf uygulamaları kullanmadan içeriklerinden para kazanmalarına olanak tanıyor. Kısaca sosyal platformlar, multimedya içeriğinde eğlenceden daha fazlasını sunmak için gelişiyor. Önemli bir takipçi kitlesini çekmek, kazanmak ve sürdürmek için geliştirilmiş özellikler ve teşvikler, yaratıcılığı teşvik ediyor ve yaratıcılar ve tüketiciler için sosyal medyada sohbetleri geliştiriyor.
Twitter ve ABD uygulamaları
Örneğin, Twitter, yalnızca abonelere özel içeriği görüntülemesine olanak tanıyan yeni bir özellik olan Super Follows'ı başlattı. İçerik oluşturucuların yalnızca Süper takipçilerine tweet göndermelerine olanak tanıyor ve bu özelliği test etmeyi seçen Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Twitter iOS uygulaması kullanıcıları ile sınırlı şu anda. Super Follows kullanıcıları, ödeme uygulaması Stripe aracılığıyla ayda 2,99 ABD doları ile 9,99 ABD doları arasında ücret alabiliyor. Twitter ayrıca işletmeler için Profesyonel Profilleri test ediyor. Twitter hesabı olan işletmeler, markaları veya şirketleri hakkında belirli bilgileri doğrudan profillerinde görüntülemek için yeni geliştirmeler yapıyor.
Tumblr da sadece Amerika Birleşik Devletleri'ndeki kullanıcılara açık olan yeni bir abonelik özelliği başlattı. Post Plus teklifi, içerik oluşturucuların Twitter'ın Süper Takiplerine benzer şekilde yalnızca abone olan takipçilere gönderi göndermesine olanak tanıyor. Tumblr posterleri ayda 1,99 ila 9,99 ABD doları arasında ücret ödeyebiliyor ve yalnızca yeni gönderileri değil, mevcut içeriğe de ücret ödüyor.