Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (Marmara Grubu Vakfı ) tarafından düzenlenen benim de davetliler arasında yer aldığım “Yeniden Daha İyisini Yapmak” ana temasıyla “25.Avrasya Ekonomi Zirvesi” ‘7, 8, 9 Haziran 2022 günleri İstanbul’da WOW Otel’de büyük bir başarıyla tamamlandı.
Küreselleşme ile birlikte sivil inisiyatifin/sivil toplum kuruluşlarının varlığı artık gelişmenin yani sürdürülebilir demokrasinin ve ekonomik kalkınmanın araçlarından biri olmuş bulunmaktadır.
Küreselleşmenin ortaya çıkması ve kabul görmesiyle sivil inisiyatifler günümüzde her türlü etnik ve milli sınırları aşarak yapının her alanında, ekonomik, siyasal, sosyal, kültürel, iletişimsel hayatta da etkin bir hale gelmişlerdir.
Bu bağlamda 1985 yılında bir barış ve diyalog inisiyatifi olarak kurulan Marmara Grubu Vakfı, o yıldan beri çalışmalarını aralıksız ve başarıyla sürdürmektedir.
Vakıf yeni bir açılımla “Avrasya Ekonomi Zirvesi” adıyla geliştirdiği etkinliğin bu yıl 25’sini düzenlediler.
43 ülkenin katılımıyla gerçekleşen ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın mesajlarıyla açılan Avrasya Ekonomi Zirvesi'nde, Türkiye'den 11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türk Devletleri Konseyi Aksakalılar Meclisi Başkanı Binali Yıldırım, Dış İşleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım, önceki Dışişleri Bakanlarımızdan ve TBMM Başkanlarımızdan Hikmet Çetin, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) (eski) Başkanı İsmail Gülle, ile İHKİB (İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği) (eski) Başkanı ve TİM Başkanı Mustafa Gültepe, açılışta konuştular..
Kendisini yakından tanımaktan onur duyduğum uluslararası ilişkilerde ülkemize büyük katkıları olan
Marmara Grubu Vakfı’nın Başkanı Dr. Akkan Suver’in konuşması, katılımcılar ve davetlilerce coşkuyla alkışlandı.
Akkan bey konuşmasında; “25. yılı tamamlayan Avrasya Ekonomi Zirveleri’nin katılanların düşüncesine saygı duyan serbest bir kürsü, hür bir platform olduğunu, 25 yıldır barış, demokrasi, şeffaflık, kadın ve insan hakları konusunda samimi görüş ve düşüncelerin oluşumuna hizmet ettiğini anlatarak sözlerini şu sözlerle sürdürdü:
“Marmara Grubu Vakfı olarak barışa büyük önem vermekteyiz.
İnsanlığın geleceği açısından barışın önemi her şeyin önündedir.
Burada Büyük Atatürk'ün yıllar önce ortaya koyduğu "Yurtta barış, cihanda barış" ilkesinden de bu vesileyle söz etmek istiyorum.
“Yurtta barış, cihanda barış” ilkesi, Atatürk Türkiye'sine önce Kurtuluş Savaşı’nı, daha sonra da içeride çağdaş bir yapı, dışarıda ise, bütün uluslararası toplumda saygınlık kazandırmıştır.
Bu ilke, Atatürk’ten günümüz Türkiye'sine kalan en veciz bir dış politika düsturudur.
Hatta yalnız Türkiye için değil, bütün dünya milletleri bakımından da geçerli bir doğrultuyu ortaya koymaktadır.
Zirvemizin barışa açılan bir kapı olmasını arzu ediyoruz.
Yalnız savaş değil, savaşla beraber oluşan ekonomik kriz, yiyecek sıkıntısı, susuzluk gezegenimizi tehdit eden bir yapı oluşturmaya başladı.
İnsanlık Shakespeare’nin ‘olmak veya olmamak’ sözüyle adeta karşı karşıya kaldı.
Batı’da ve Doğu’da iki önemli barış, istikrar, refah ve işbirliği projesi; ‘Avrupa Birliği (AB)’ projesi ile ‘Kuşak ve Yol İnisiyatifi’ hayata geçmesine rağmen bugün insanlık ateş, kan, yoksulluk ve göç çemberi içinde.
Bu yanlış bir yapılanma, yanlış bir gidiştir.
Savaş geride miras bırakmayan bir verasettir.
Lloyd George’un yüz yıl önce söylediği bir sözü tekrarlamak istiyorum: ‘Birisi barışı başlatmalı, tıpkı savaşı nasıl başlattıysa!’ Tarafları diyalog ve diplomasiye teşvik etmek görevimiz olmalıdır. Unutmayalım yarın her şey yeniden başlayacaktır.
“Mütevazı bir sivil toplum örgütü için 25 yıldır bu düzeyde bir zirveyi aralıksız düzenlemenin büyük bir başarı olduğuna inanıyorum.
Marmara Grubu Vakfı olarak 25 yıldır barışa hizmet ediyoruz.” Sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Zirve, ‘Yeni Bir Enerji Ekonomisi’ ana başlığında; ‘Küresel İş Toplulukları Arasında İşbirliği ve Ortaklık’, Daha Dijital Dünya’ya Doğru’, ‘Daha Yeşil Bir Dünya’ya Doğru’ başlıklı oturumla devam etti..
Zirve’nin 2. Günü “İşbirliği İmza Töreni”nin ardından “Kentlerin Diyaloğu , ‘Gıda, Arz ve Emtiada Kriz!, ‘Savaş, Paris Anlaşmasını Gölgeleyecek mi?’ konulu oturumlar gerçekleştirildi.
Daha sonra “Ticaret-teknoloji-enerji savaşları-yeşil devrim-yapay zeka-uzay ve okyanus mücadelesi-iklim değişikliği-gıdanın ve suyun ikmal güvenliği-genç kuşakların bilinmezleri ve tercihleri doğrultusunda ihtiyaç duyulan küresel düşünceleri ve stratejileri” başlıklı konular uzmanlarca masaya yatırıldı.
Dünyada, özellikle coğrafyamızda barış çok önem kazanmaktadır.
Barışın, dostluk temelli ekonomik ve siyasi ilişkilerin her boyutuyla dile getirildiği zirveyi düzenleyen Marmara Grubu Vakfı başkanı Dr. Akkan Suver’e, yönetim kurulu üyesi değerli ağabeyim Yüksel Çengel’e ve diğer yönetim kurulu üyelerine, Marmara Grubu Vakfı AB ve İnsan Hakları Platformu Başkanı Müjgan Suver ile Vakıf mütevelli üyesi değerli arkadaşım Yalçın Sönmez’e, Zirveye katılan yabancı ve yerli tüm konuşmacılara, konuklara , Zirvenin çözüm ortağı KobiEfor Dergisine , zirveyi destekleyen tüm sponsorlara sonuç olarak emeği geçenlere bir yurttaş olarak teşekkürlerimi sunmak isterim.