İhracat piyasasına giren şirket sayısının verdiği memnuniyetin yanı sıra, ihracat piyasasından çıkan şirketlerin çıkış nedenlerin tartışmaya açmaya devam edeceğiz.
Ürününüz ihracata hazır mı?
Firmalarımızın ciddi sayıda bir kısmı, kapılarına gelen yabancı müşterilerin alım yapmasının veya komşunun, çevredeki firmaların ihracat yapmasının verdiği cesaretle, ihracata daha sıcak bakmaya başlıyorlar.
Çok güzel…
Ancak ihmal edilen konu, her ülkenin alıcısının, kendi şartlarına uygun ürün baktığı.
Farklı ülkelerin alıcıları farklı bakış açısına sahip olduğundan, aynı ürün için farklı yorumlarla karşılaşmak oldukça yüksek bir olasılık.
Birçok ürün, değişiklik yapmaya gerek olmaksızın farklı ülkelere satılabilse de başka birçok ürünün ihracata verilebilmesi, ürün üzerinde az veya çok değişiklik yapılmasına bağlı oluyor.
Bu değişiklikler sadece etiket üzerinde yapılması gerekenler kadar basit olabileceği gibi ürünün üzerinde yapılması gereken değişiklikler kadar da çetrefilli olabilmektedir.
Alıcı kapınıza geldiğinde sorun yok çünkü her şeyi yüz yüze görüşüp baştan çözüme bağlayabilirsiniz. Ancak ihracatı sürdürülebilir bir biçimde yapabilmek, pazarı kendi yaratabilmenize bağlıdır. Bunu yapabilmek için de önce hedef pazar araştırması yapmanız ve sonra da belirlenen olası hedef pazarlar arasından size en uygun olan birkaç tanesini seçmeniz gerekecektir.
Hedef pazarları seçebilmek için de tavsiyemiz, öncelikle küresel pazar hareketlerinden yola çıkarak, ürünümüzün ve/veya benzer ürünlerin küresel pazardaki ihracat ve ithalat hareketlerini belirlemektir.
Hedef pazar analizi yapmak, her ürün temelinde farklı kıstaslar koymayı ve buna göre araştırma yapmayı gerektirir. Bunun için de coğrafi mesafelerden teknoloji kullanım seviyesine, ülkenin kültüründen ekonomik gelişmişliğine, ikliminden nüfus verilerine kadar daha çok uzun bir liste yapabileceğimiz kıstasları bir kenara yazmalıyız.
Daha sonra da küresel ihracat ve ithalat hareketlerine göre seçtiğimiz hedef pazarları, belirlediğimiz kıstaslara göre eleyip, kaynaklarımızı en verimli kullanabileceğimiz sayıya indirgemektir.
İşte bu andan itibaren de ürünlerimizin, belirlenen bu pazarlara uygun olup olmadığını, kamuya açık ve ücretsiz bilgi sağlayan veri tabanlarından araştırarak belirleyebiliriz.
Yapacağımız bu tür masa başı araştırmaları ile ürünümüzün, hedef pazarlarda olduğu gibi mi yoksa değişiklik yapıldıktan sonra mı satılabileceği konusunda ön bilgi sahibi olabiliriz.
Birçok ülke, kendi üreticilerini korumak ve/veya piyasa dengelerini bozmamak, çevresini korumak için, ithal ürünlerine kalite, çevre ve sağlık kurallarını ileri sürerek bazı kısıtlamalar getirebilmektedir.
Bu tür uygulamaların varlığından haberimiz olmadan yapacağımız ihracat girişimleri, hiç kuşkusuz heves kırıcı olacaktır.
Çözüm: Ürününüzün Gümrük Tarife İstatistik Pozisyon (GTİP) numarasını bulunuz. Bunu kullanarak hedef ülkeleri ve ürününüzün buralarda nelerle karşılaşacağını belirleyiniz. Ürünümüz pazara uymuyorsa ya üründe değişiklik yapalım ya da ürünümüzü kabul edecek pazarı bulalım.
Hatırda tutalım: Başarı hazırlık ister…