Sigorta sektörünün ekonomik belirsizliklere rağmen güçlü bir performans gösterdiğini belirten AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, oto ve sağlık başta olmak üzere maliyet etkisinin zorlamaya başladığını söyledi. Diğer alanlarda da benzer bir durum görüldüğünü aktaran Ölken, gelecek yıl için “Sürdürülebilir fiyatlama ve teknik bakış açısı daha fazla öne çıkacak” dedi.
EKONOMİ gazetesi için sigorta sektörünün 2024’ün geride kalan 9 aylık performansını değerlendiren ve 2025’e dair öngörülerini paylaşan Ölken, özellikle trafik ve sağlıkta artan maliyet artışlarına dikkat çekti. “2024 yılının ilk 9 ayında Türkiye sigorta sektörü, ekonomik belirsizliklere rağmen yüzde 73.8’lik artışla 570 milyar TL prim üreterek güçlü bir performans sergiledi” diyen Ölken, sektörün yeni ürün yatırımları ile müşteri memnuniyetini artırarak büyümeyi sürdürdüğünü kaydetti.
Yılın kalanında ekonomik istikrarla birlikte sektörün büyüme trendini devam ettireceğini öngören Ölken, şöyle devam etti: “Sektörde oto hasar maliyeti yüzde 100 artarken, adet artışının yüzde 9, ortalama prim artışının ise maliyet artışına kıyasla çok geride kalarak yüzde 35’ler seviyesinde gerçekleştiğini görüyoruz. Diğer alanlarda da benzer bir durum söz konusu, örneğin sağlık tarafında da önemli bir maliyet etkisi ve ciddi bir medikal enflasyon artışı ile karşı karşıyayız. Sürdürülebilir fiyatlama ve teknik bakış açısının 2025’te daha fazla öne çıkacağını söyleyebiliriz. Aynı zamanda sigorta şirketleri olarak bize düşen, buradaki büyüme alanını görüp acentelerimizin gücünü de arkamıza alarak bu işi birlikte yapabildiğimizi göstermek.”
“Korumaya duyulan ihtiyaç daha önemli hale geldi”
Dünyanın her geçen gün değiştiğini belirterek bu ortamda Ar-Ge çalışmalarına yatırım yapan, teknolojik anlamda alt yapısını geliştiren markaların daha da öne çıkacağını belirten Ölken, bu bakış açısıyla AXA Türkiye’nin hazırlıklarını şu şekilde anlattı: “Tüm olasılıklara karşı şimdiden ilerlemenin herkese fayda sağlayabileceğine inanıyoruz. Büyüme stratejimizi daha uzun soluklu yaparak bugünden 2026’yı konuşuyor, plan programlarımızı 2026 yılını hedefleyerek yapıyoruz. Marka olarak bugünden gerekli tüm hazırlıkları gerçekleştiriyor, gelecekte oluşabilecek yeni risk ve hassasiyetlere ‘Gelecek Neden Bir Risk Olsun Ki?’ bakış açısıyla odaklanıyoruz. Birbirine bağlı ve öngörülemeyen risklerin olduğu yeni dünyada, korumaya duyulan ihtiyacın daha da önemli bir misyon haline geldiğine inanıyoruz.
Dünya değişiyor ve dönüşüyor. Bizim de aynı şekilde evrilmemiz gerek. Önümüzdeki 10 yıl içinde, dünyanın her noktasında biz sigortacılar başta olmak üzere, hizmet sağlayıcılar ve perakendeciler ilk defa beş farklı jenerasyona aynı anda ürün ve hizmet sağlayacağız. AXA Türkiye olarak, bu 5 farklı jenerasyona hizmetlerimizi nasıl sunmamız gerektiğine dair çalışmalarımıza şimdiden başladık. Gelecek kurgumuzu, araştırma ve verilere dayanan verimli bir süreç üzerine inşa ediyoruz. Amacımız, tüm müşterilerimiz için her geçen gün katma değer yaratan bir sigortacı olmak.”
“Tam da sigortacı olma zamanı!”
İklim değişikliği ve sigorta sektörünü bu çerçevede bekleyen riskler hakkında da değerlendirmede bulunan CEO Yavuz Ölken, fırsatlara da işaret ederek şunları aktardı: “Yapılan araştırmaların küresel ısınma ve iklim değişikliğinin 2024 yılı sonrasında artık sıradan risklere dönüşeceğini gösteriyor. Bu risklerin sigorta primlerini artırması kaçınılmaz. Önümüzde çok kompleks bir risk kümesi var, belirsizlik çok fazla. Biz, yeni ihtiyaçlara göre şekillenecek yeni ürünler ile hizmet vermeye ve ürün geliştirmeye her zaman hazırız. Profesyonel sigortacılar olarak bu dönüşümleri bir fırsat olarak görmeli; fiyatlama, iş kabul, önleyici sigortacılık gibi kavramları yatırımla destekleyip sigortalılarımızı geleceğe hazırlamalıyız. Bütün bu karmaşaya, bizi bekleyen mega trendlere, kompleks kurguya rağmen riski ve belirsizliği en iyi ancak biz sigortacılar yönetebiliriz. Bu sebeple ‘Tam da sigortacı olma zamanı!’ diye düşünüyorum.”
Yüzde 65 büyüme, 38 milyar tl prim üretimi
AXA Sigorta ve AXA Hayat Emeklilik’in ilk 9 aylık performansı hakkında da açıklamada bulunan AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, şu bilgileri verdi: “AXA Sigorta’da hayat dışı prim üretimimiz 38 milyar TL’yi geçti. Hayat dışı branşlarda yüzde 65’lik bir büyüme gösterdik. Yılın ilk 6 ayını 1.8 milyar net kâr, yüzde 7,6’ya ulaşan pazar payı ve 5.7 milyar TL’ye ulaşan ödenmiş sermaye ile tamamladık. Branş bazlı baktığımızda üretimlerimiz özellikle yangın, iş yeri, konut ve sağlık sigortaları alanlarında yoğunlaştı. Aktif müşteri sayımız 3.5 milyona, yaşayan poliçe adedimiz ise 5.1 milyon adede yükseldi. AXA Hayat Emeklilik tarafında ise, Eylül 2024 sonu itibarıyla prim üretimimiz 90 milyon TL, fon büyüklüğümüz ise 10.9 milyar TL oldu. BES yaşayan sözleşme adedimiz 70 bine, OKS yaşayan sertifika adedimiz 168 bine, hayat ve ferdi kaza yaşayan poliçe ve sertifika adedimiz ise 210 bine ulaştı. İlk 7 ayın sonu itibarıyla; Bireysel Emeklilik Fon Alım Satım Platformu BEFAS’ta işlem gören 289 emeklilik yatırım fonu arasında; hisse fonumuz 28 adet hisse senedi fonu içinde 6 ay, yılbaşı, 1 yıl, 3 yıl ve 5 yıllık getirilerde 1. sırada; OKS agresif değişken fonumuz 90 Adet OKS fonu içinde 1 yıllık getirilerde 1. sırada, 3 ay, yılbaşı, 3 yıl ve 5 yıllık getirilerde 2. sırada yer aldı. Emeklilik Gözetim Merkezi’nin (EGM) BEFAS’tan aldığı verilerle oluşturduğu rapora göre, BEFAS’ta en çok alım yapılan ilk 10 emeklilik fonu içerinde AXA Hayat ve Emeklilik A.Ş. hisse senedi emeklilik yatırım fonumuz 5.2 milyar TL ile 1. sırada yer alarak en çok alım yapılan fon oldu.