✓ Yerel seçimden sonraki sekiz ayda dolar yüzde 7,9 artmış, benzin+motorindeki ortalama artış yüzde 0,4'te kalmış; ama buna rağmen bu dönemin TÜFE artışı yüzde 23 dolayında. Üstelik bu dönemde faiz de yüzde 50.
✓ 2025'te faiz kesinlikle daha düşük olacak ve dolar ile akaryakıttaki artışları bu yılın son sekiz ayındaki düzeyde tutmakta da çok zorlanılacak. Peki şu durumda bu yıl yüzde 46 dolayında beklenen enflasyon nasıl olacak da yüzde 21'lere inecek?
Bu yılın enflasyonunu haftaya öğreneceğiz. Artık birkaç puanlık sapmayla gerçekleşmenin ne olacağını söylemek mümkün ve muhtemelen yüzde 46 dolayında bir oran gelecek. Hem zaten bundan sonra önümüzdeki yıla odaklanmak gerekiyor.
2025’in enflasyon hedefi Merkez Bankası’na göre yüzde 21. OVP’deki yüzde 17,50 çoktan unutuldu bile. Diyelim yüzde 46’dan yüzde 21’e inilmesi öngörülüyor; peki bu sağlanabilir mi?
Ne yazık ki çok zor, hatta olanaksız. Niye mi, başlıca göstergelere bakmak yeter.
Nisandan sonra olanlar
Bu yılı iki bölümde ele almak yanlış olmaz.
31 Mart yerel seçimine kadar olan dönem ve sonrası...
Yerel seçime kadar olan dönemi izleyen nisan ayını baz alarak son sekiz ayın gelişmelerini değerlendirdim.
Politika faizi son sekiz ayın tümünde yüzde 50 düzeyinde uygulandı. Faiz yarın indirilip bir miktar aşağı çekilse bile aralık ayı da hemen hemen tümüyle bu oranla geçildiği için yüzde 50 faizin sekiz ay uygulandığını söylemek yanlış değil.
Bu sekiz ayın enflasyonu ne oldu ve enflasyonu etkileyen başlıca kalemlerde ne oranda değişiklik yaşandı, ona bakmak gerek.
Aralık ayı enflasyonunu henüz bilmiyoruz ama aylık yüzde 2 dolayında bir artış yaşandığı varsayımıyla son sekiz ayın oranı yüzde 23’ü buluyor.
Enflasyonu en çok etkileyen kalemlerin başında döviz kurunun geldiği tartışma götürmez bir gerçek. Ay ortalaması bazında dolar kuru nisandan aralık ayına kadar olan sekiz ayda toplam yüzde 7,9 arttı.
Dolar kuru artışı yüzde 7,9, TÜFE artışı yüzde 23!
Ya akaryakıt fiyatları!
Enflasyon üstünde en büyük etkenlerden biri de akaryakıt fiyatları.
Nisan-aralık döneminde akaryakıt fiyatlarında ne kadar mı artış olmuş?
Motorin fiyatları yalnızca yüzde 3,5 artmış.
Benzinde ise artış bir yana yüzde 2,6 gerileme yaşanmış.
Hep dolar+euro için sepet yapılacak değil ya, bu kez motorin+benzin için “litre sepeti” yapalım; sekiz aydaki fiyat artışı yalnızca yüzde 0,4. Hepsi hepsi bu!
Akaryakıt fiyatında yüzde 0,4 artış yaşanan sekiz aylık dönemde TÜFE ise yüzde 23 yükselmiş...
Enflasyon 2025’te hangi düzeyde beklenmeli?
2024’ün son sekiz ayında yüzde 50 faiz uygulandı, talebi kısmak için hemen her şey yapıldı. Bunda bir ölçüde başarılı da olundu.
Enflasyonun en başta gelen etkenlerinden olan döviz kuru artışı çok sınırlı tutuldu; döviz girişinin yoğunluğundan dolayı bu bir dönem kendiliğinden gerçekleşti. Kurun atak yapacağı dönemlerde de Merkez Bankası devreye girdi.
Hem uluslararası piyasalarda ham petrol fiyatlarının ılımlı seyretmesi ve yine uluslararası borsalarda ürün fiyatlarının fazla yükselmemesi, hem de yurtiçinde akaryakıt fiyatlarının yukarı gitmesine yol açacak döviz artışının çok düşük kalması gibi etkenler bir araya gelince akaryakıt fiyatları neredeyse hiç değişmedi.
Peki 2025’te bu koşulları sürdürmek mümkün olacak mı, temel soru budur.
2025 yılında kur artışı yüzde 10’un altında kalacak mı?
Akaryakıt fiyatları hiç değişmeden ya da yüzde 2’yi, 3’ü geçmeyecek bir artışla seyredecek mi?
Faiz de artık yüzde 50 olmayacak
Özellikle döviz kurunun çok az artması sonucunu doğuran etkenlerin başında yüzde 50’lik faizin geldiği çok açık. Ama 2025’te artık yüzde 50 faiz yok. Belki bu faiz yarından itibaren yok. Hadi bilemediniz yarın değişiklik olmasa bile 2025’in ilk aylarından itibaren faizin aşağı çekileceği ortada.
Böyle olunca talep daha da artmayacak mı, fiyat artışları üstündeki baskı daha da belirgin hale gelmeyecek mi?
Öyleyse nasıl olacak da bu yıl yüzde 46 dolayında gerçekleşmesi beklenen enflasyon 2025’te yüzde 21’e indirilecek? Geçtik yüzde 21’i, yüzde 30’un altına indirilecek?
Daha önce olmaması 2025’te de olmayacağı anlamına tabii ki gelmez ama bir de şöyle bir gerçek var. Türkiye daha önce hiçbir yıl enflasyonu bir önceki yılın gerçekleşmesinin yarısından daha aşağı indiremedi. Dolayısıyla yüzde 46’dan yüzde 21’e inilmesi de mucize olur. Ama ekonomide mucizelere pek yer yoktur.
Bu yılki gerçekleşmenin yüzde 46 olacağı varsayımına göre gidersek geçmiş yılların eğilimi bize 2025’te hiçbir şekilde yüzde 30’un altına inilemeyeceğini söylüyor.
2025’te enflasyonun ne olabileceğine ilişkin çok kaba bir tahminde bulunmaya çalışarak yazıyı tamamlayalım...
Eğer çok olumsuz bir takım etkenler devreye girmezse 2025 enflasyonuna ilişkin şöyle bir tablo görmemiz mümkün:
■ 2025 enflasyonu yüzde 25’in kesinlikle altına indirilemeyecek.
■ Yüzde 25-30 arası enflasyon büyük başarı olacak.
■ Yüzde 30-35 arası, olabilecek en makul oran gibi görünüyor.
■ Yüzde 35-40 arası bir oran da hiç ihtimal dışı değil.
■ Dış etkenlerden kaynaklanacak ya da iç siyasetten doğacak olumsuz etkenler devreye girdiği takdirde yüzde 40’ın altına inmek mümkün olmayacak.