2024’ün üstüne

Okan ALTAN OTOMOTİVİN İÇİNDEN

2024 yılı, Türk otomotiv sektörü için hem zorlukları hem de fırsatları beraberinde getiren bir yıl oldu. Ancak, yıl geçişi değerlendirmeleriyle ilgili örnekleme olarak 2 plan, Toyota Türkiye, Taysad, OSS, Tokkder ve OSD yöneticilerinin açıklamalarından bir özet çıkaracak olursak:

İkinci el araç piyasasında %20-22 seviyelerinde kalan fiyat artışları, döviz kuru etkisiyle geride kalsa da, 2023’teki fiyat köpüğünün erimesiyle kârlılık düşüşü yaşandı. Artan kredi maliyetleri ve stoktaki araçların değer kaybı da ikinci el piyasasında kârlılığı olumsuz etkileyen faktörler arasında yer aldı. Ancak, ikinci el elektrikli araç pazarının henüz olgunlaşmaması, pazarın gelecekteki potansiyelini sınırlayan bir etken oldu. Buna karşın, sıfır araç pazarındaki gelişmeler daha olumlu bir tablo çizdi; özellikle kampanyalar ve cazip fiyatlarla araç bulunabilirliği iyileşti ve 2024’te sıfır araç satışlarının 1,2 milyon adede ulaşması bekleniyor.

2025 yılı için beklentiler ise, sıfır araç arzında herhangi bir sorun yaşanmayacağı yönünde. Bu durum, ikinci el piyasasında baskılara yol açabilir. Elektrikli araç pazarındaki gelişmelerin ise stabilizasyon ve daha öngörülebilir fiyatlarla bir büyüme göstermesi öngörülüyor. Ayrıca, kredi faizlerinde beklenen düşüş ve ekonomik iyileşme ile pazarın büyümesi bekleniyor. 

Toyota, 2024’te hibrit araç satışlarıyla güçlü bir pazar payı elde ederken, 2025 yılı için Türkiye’deki mobilite ihtiyacının yüksekliği ve sektöre yönelik enflasyonla mücadele politikaları doğrultusunda, pazarın 1 milyon adet seviyesinin altına düşmeyeceği öngörülüyor. Toyota’nın hibrit araç segmentindeki liderliği, aynı zamanda SUV pazarındaki payının artmasıyla güçlendi. 

Taysad’ın 2024 yılı sonu toplantısında, Türkiye otomotiv sektörünün üretim ve ihracat durumu ele alındı. 2024’te Türkiye’nin üretimi 1,45 milyon adede düşse de, dünya sıralamasında 11. sıraya yükselmesi önemli bir başarıydı. Türkiye’nin 2024 yılında ihracatını artırarak büyümesini sürdürmesi, sektöre olan güveni pekiştirdi. Öte yandan, BYD’nin Türkiye’ye yapacağı yatırım, yerli tedarikçiler için fırsatlar sunarken, Çinli yatırımların Türkiye otomotiv sektörüne olan katkıları 2025’te daha belirgin hale gelecektir.

Otomotiv sektörünün satış sonrası ve operasyonel araç kiralama alanlarında da çeşitli zorluklar ve fırsatlar yaşandı. Satış sonrası sektörde elektrikli araçların dönüşüm sürecindeki sancılar ve artan maliyetler, sektörü etkileyen olumsuz faktörler oldu. Ancak, ağır ticari araç segmentindeki artış, özellikle inşaat ve lojistik sektörlerinde olumlu gelişmeler sağladı. Operasyonel araç kiralama sektörü ise, enflasyon ve finansmana erişim zorlukları nedeniyle büyüme beklentilerinde daralma yaşasa da, şirketlere sunduğu maliyet avantajları ile sektördeki önemi artmaya devam etti. 

2025 yılına yönelik beklentiler, faiz indirimlerinin ve yeni yatırımların sektörde talebi canlandıracağı yönünde. Özellikle Çinli yatırımcıların Türkiye’ye yapacağı yatırımlar, sektördeki büyümeyi ve istihdamı destekleyecek. Bu gelişmelerle birlikte, sektörün geleceği açısından hem satış sonrası hizmetler hem de operasyonel araç kiralama sektörü, doğru stratejiler ve yatırımlarla büyüme potansiyeline sahip olacak.

2025 için umut verici beklentiler mevcut olsa da; engellilerin yerli üretim araçlara ve 10 yıl satamamaya zorlanması, o kulvardaki hızı düşürecektir. Diğer yanda faizlerin inmesi ve kredilerin açılmasının karşısında döviz kurlarının aşırı yükselmesi gibi bilinmezler de, 2024 rekorlarının da aşılacağından emin olmamızı engelliyor… Diğer yanda Avrupa'daki pazar daralması ve üretim kapasitesindeki atıl artışı nedeniyle Türkiye'ye ilgilendiren potansiyel risklerin, ihracattaki stresi büyütebileceği belirtiliyor.

Tüm yazılarını göster