2023 yılının son iki günü Resmi Gazete’de ve basında vergi ile ilgili bol haber vardı.
Bu haberleri aslında iki başlık altında toplamak mümkün…
Birincisi; 28 Aralık 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7491 sayılı 86 maddelik Torba Kanun’da yer alan vergi ile ilgili düzenlemeler. Söz konusu kanunda 40’a yakın düzenleme vergi ile ilgili. Hem yeni getirilen vergiler ve hem de yine devam ettirilen vergi istisna ve muafiyetleri.
İkincisi de yeni yıla ilişkin otomatik diyebileceğimiz düzenlemeler. Yani 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren devreye girecek olan vergi artışları ile ilgili konular. Özellikle 2024 yılında uygulanacak yeniden değerleme oranının yüzde 58,46’ya çıkmasına bağlı olarak otomatik olarak artan vergi oranları.
Özellikle günlük hayatımızın içerisinde olan vergi konularının hemen hepsinde artışlar söz konusu. Kamuoyunun bildiği şekliyle dolaylı vergiler şeklinde fiyatların ve hizmet bedellerinin içerisine yerleştirilmiş ya da gizlenmiş maliyetler.
Aslında işin bir de çok daha temel ve kökten sıkıntılı tarafları var.
Yıllardan beri uygulanan ve hoyratça kullanılan vergi istisna ve muafiyet düzenlemelerinin çok ciddi vergi erozyonuna yol açtığı ortada. Vergi terminolojisinde “vergi tatili (tax holiday)” diye adlandırılan olgu. Bir başka anlatım biçimi de “vergi harcamaları (tax expenditure)”.
Nitekim vergi erozyonuna somut örnek olarak vergi harcamaları konusu gösterilebilir. Çok uzun yıllardan beri ve özellikle AK Parti hükümetleri döneminde bu rakamlar adeta tavan yapmış durumda. Örneğin; merkezi yönetim bütçesi (B) cetveline göre 2022 yılı vergi harcaması tutarı 1 trilyon liraya yaklaşmışken, 2024 yılı vergi harcaması tutarı 2024 yılı için 2 trilyon 210 milyar lira olarak öngörülmüş.
Bu arada vergi gelirleri yönüyle önemli olan bir başka konu da 2024 yılı bütçesi… Bütçeye göre 2024 yılı merkezi yönetim ödeneklerinin toplamı 12,1 trilyon liranın üzerinde. Buna karşın vergi gelirleri tutarı sadece 8,3 trilyon lira. Üstelik 863 milyar lirası dahilde alınan KDV ile ilgili olmak üzere, neredeyse 1 trilyon liraya yaklaşan (928 milyar lira) kısmı vergi iadesi. Dolayısıyla vergi gelirlerinin bütçe giderlerini karşılayamadığı ortada…
Görüldüğü gibi bir yandan geçmişten gelen ve halen devam ettirilen vergi istisna ve muafiyetleri ve bir yandan da yeni ekonomi yönetiminin vergi erozyonunu azaltma çabaları.
Gerçekten de ülkemizin vergi manzarası iç açıcı değil. Eski bir vergici olarak tabloyu çok iyi görüyoruz. Vergi ile oynamak adeta bindiği dalı kesmek gibi. Vergi enstrümanını çok sık kullanmak onun fabrika ayarlarını bozmak gibi. Bozuldu mu düzeltmek kolay değil. Adeta bumerang etkisi yapan tehlikeli bir silah…
Onun için yeni ekonomi yönetimi bu durumun farkında. Durumu tersine çevirmek istiyor. Yani vergi ile ilgili bir şeyler yapmak istiyor.
Son Cumhurbaşkanı kararlarıyla bazı önemli düzenlemeler yapıldı.
Örneğin 22 Aralık 2021 ile 30 Nisan 2024 (bu tarih dahil) arasında iktisap edilen;
- Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca ihraç edilen Devlet tahvili ve Hazine bonolarından elde edilen gelir ve kazançlar ile
- 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun uyarınca kurulan varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından elde edilen gelir ve kazançlar üzerinden yüzde 0 (sıfır) oranında tevkifat yapılacak.
Aynı şekilde 28 Haziran 2022-31 Aralık 2022 tarihleri arasında iktisap edilen, ipotek finansmanı kuruluşları (bu şirketlerin kurucusu olduğu varlık finansmanı fonları ve konut finansmanı fonları dahil) tarafından ihraç edilen varlığa dayalı menkul kıymetler, ipoteğe dayalı menkul kıymetler, ipotek teminatlı menkul kıymetler ve varlık teminatlı menkul kıymetlerden elde edilen gelir ve kazançlar üzerinden uygulanan yüzde 5 stopaj 30 Nisan 2024 tarihine kadar devam ettirilecek.
Demek ki bu oranlar 1 Mayıs 2024 tarihinden itibaren yükseltilecek. Onun için 1 Mayıs Bahar Bayramı galiba “vergi bayramı” olacak. Umarım bazı büyük gelir sahipleri bu sayede vergi ile tanışacak.