Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, Dünya Ekonomik Forumu’nun bu yılki Davos toplantısına katıldıktan sonra yazdığı yazıda önemli saptamalar yapıyor ve ilginç noktalara dikkat çekiyor. Alper, geçen haftaki Oksijen gazetesinde yayınlanan yazısında, 2003 yılındaki Davos zirvesinin “Building Trust”, yani “Güveni İnşa Etmek” ana temasıyla toplandığını hatırlatarak bu yılki Zirve’nin ana temasının da “Güveni Yeniden İnşa Etmek” olduğuna dikkat çekiyor ve şu önemli soruyu soruyor: “21 yılda hayatımızdaki her şey değişti ama Davos zirvesindeki değişikliğin bundan ibaret olması şaşırtıcı mı, yoksa üzücü mü?”
Yazısında şu saptamayı da yapıyor Cenk Alper: “Belki de son yıllardaki kaygı eşiği en yüksek Davoslardan biriydi. Yaşanan jeopolitik problemler, yeşil enerjiye geçişin önündeki engeller Davos’taki havayı sertleştirmişti.”
2024’ün dünyasını anlamak için
Cenk Alper’in iznini almadan Davos izlenimlerini aktarıyorum ama yaptığı saptamaların şu anda dünyayı da meşgul ettiğini farkettiğim için yapıyorum bunu. Türkiye’nin siyasetçilerin marifetiyle içine sürüklendiği enflasyon kısır döngüsunde, herkesin birbirini kazıklayarak kendini kurtaracağını sandığı ortamda Alper’in yaptığı saptamalar bence çok önemli. 2024’ün dünyasını yakalamak istiyorsak bunları dikkate almak zorundayız. Cenk Alper’in bugün gelinen noktada yapmış olduğu önemli saptamalar arasında şunlar da var:
· Doğrusal ekonomiden döngüsel ekonomiye geçmek zorunda olduğumuzu,
· Yapay zekanın iş kollarını tamamen değiştireceğini,
· Rekabetin ötesinde yeni bir işbirliği kültürüne odaklanmamız gerektiğini,
· Sürdürülebilir geleceğin ortak akıldan, bilimden, teknolojiden geçtiğini,
· Liderliğin yalnızca yol göstermek değil yolu birlikte yürümek olduğunu anlamamız gerekiyor.
2024 bir dönüm noktası mı?
Cenk Alper’in Oksijen’deki yazısını, Türkiye’nin ezeli travmalarından kurtulamayarak kısır döngülere sürüklendiği ortamda dünyaya bir pencere açtığı için önemsedim ve bu hafta yazmayı düşündüğüm yazıyı gelecek haftaya bıraktım.
Bir ipucu vereyim yazmayı ertelediğim yazıyla ilgili olarak. Anglosakson dünyasının önde gelen gazete ve dergilerinde, 2024 yılının insanlık tarihinde bir kırılma yılı olabileceğini ve başta ekonomi olmak üzere birçok alanda dikkate değer gelişmelerin yaşanabileceğini ileri süren önemli yazılar okudum son haftalarda. Soğuk Savaş sonrasında Batı dünyasının yön verdiği küreselleşme süreci ve onu izleyen teknolojik devrim yeni bir dünya yaratıyordu şimdi ve bu süreçte bir kırılma noktasına gelinmişti sanki. Böyle bir dünyada çok boyutlu bir güvensizlik krizi yaşanması beklenebllirdi.