Türkiye, seçim ekonomisine girdiği yılda ihracatı ve ihracatçılarımızı konuşacağız. Zira Türkiye’nin lokomotif alanı ihracat ve kürede durgunluk var. En fazla ihracat gerçekleştiren sektörlerimiz küresel ekonomik daralma beklentisinin gölgesinde.
Üstelik bu, onların kusuru veya kabahati değil… 2023’te ihracatta ne öne çıkacak? Hangi ekonomik arayışı konuşuyor olacağız?
Basit; “üretim niteliği, ihracat katma değeri keşfediyor” olacak. Türkiye, ne kadar görmezden gelsek de bir sanayi ülkesi artık. Sadece bu imkânın farkına varıp gereğini yapmıyor, tarımın dahi sanayiden zıplayacağını göremiyoruz.
İHRACATIN ROTASINDA NELER VAR?
1-Anadolu Kaplanlarımızın dinamizmi…
2-Nitelik aşamasına gelen üretimimiz.
3-Tüm dünyayı pazar görebilme cesaretimiz.
4-Artık icat çıkarabiliyor oluşumuz.
5-Dünyada 50 alanda üretim üssü haline gelmemiz.
İHRACATIN ÖNÜNDE HANGİ ENGELLER VAR?
1-Getirdiği dövizin %40’ına el koymamız.
2-Bu dövizi mevduata zorlayıp %70’inden onu mahrum bırakmamız
3-Avrupa’nın durgunluğu.
4-Başta enerji olmak üzere girdi maliyetleri.
5-Sabit tutulan kur ve pariteden kayıpları.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Rusya-Ukrayna savaşı gölgesinde kalmaya devam eder miyiz?
Etkisi zayıflayacak ancak devam edecek. Türkiye yeniden Avrupa Birliği ve Amerika eksenli nitelikli ihracat arayışını sürdürecek. Uzak Doğu’daki ticaret oluşumları da yeni ilgi alanımız olacak. Rusya’ya uygulanan savaş ambargolarının bize sağladığı avantajlar da yavaş yavaş kaybolacak.
Euro/Dolar paritesinde sıkıntı sürer mi?
Dolar hala çok güçlü ve Euro bölgesi toparlanmada yavaş kalıyor. Euro/Dolar paritesinin 1,10’un üzerine çıkamaması ihracatçının bir başka sorunu olacak.
NOT
İHRACATTAKİ BİR YAVAŞLAMA HALKA NASIL YANSIYACAK?
İhracat pazarlarında yaşanabilecek bir daralma her şeyden önce genel ekonomiyi etkileyecek. Enflasyonla pahalı hale gelen hayat, şimdi de sanayide sıkıntıların artması ile zincirleme etkisi yaratacak. Kredi bulmada zorlanan şirketler, ihracat pazarlarında sıkıntı yaşarken devletin attığı yanlış adımlarla giderek sıkışıyor:
Ne mi oluyor? 1-Ekonomi yönetimi bindiği dalı kesiyor, ihracatçıyı dövüyor, 2-Verdiği teşviki takip etmiyor. 3-Yanlış önceliklendirmeleri var. Beton gibi... Oysa çip de olmalı. 4-Genel bir vizyon yok. Her şeyi aynı anda teşvik edemezsin. Önceliklerin olmalı. 5-Tercihlerimiz belli de vazgeçişlerimiz yok.