2023 yılına damga vuranlar

Gila BENMAYOR Nasıl Bir Sanat?

Dünya sanat piyasası 2023 yılını nasıl geçirdi? Sorunun cevabını Art Basel ve UBS Global Sanat Raporu 2023 ile çevirim içi müzayede ve sanat platformu Artsy’de buldum.

2023 yılının en pahalı
sanatçıları arasında
Pablo Picasso birinci
sırada. Picasso’nun
‘Saatli Kadın’
tablosunun değeri
tam 139 milyon 363
bin 500 dolar!

Sanatseverlere önemli bir not.

UBS Sanat Raporu çok daha kapsamlı olmakla birlikte 2009 yılında hayata geçen Artsy’nin 2022 yılıyla karşılaştırmalı bilgileri ve analizleriyle çok daha dinamik.

2023 sanat piyasası Artsy’nin verilerine göre 2022’nin gerisinde kaldı.

2022 yılında sanat piyasasında el değiştiren en zirvedeki100 eser 4.1 milyar dolar iken bu rakam 2023 yılında 2.4 milyar dolar.

Sotheby’s, Christie’se gibi müzayede evlerinin yılın ilk altı ayında zaten yüzde 18’lik bir düşüş kaydetmişti.

Richard
Diebenkorn’un
‘Bir Leningrad
Gezisi’nin
Anıları’ eseri 46
milyon 420 bin
dolar’dan alıcı
buldu.

2023 yılının en pahalı sanatçıları arasında Pablo Picasso birinci sırada.

Picasso’nun ‘Saatli Kadın’ tablosu 139 milyon 363 bin 500 dolara alıcı buldu.

En pahalı ikinci sanatçı ise ‘Yelpazeli Kadın’ eseri 106 milyon 756 bin 354 dolara satılan Gustav Klimt

CLAUDE MONET VE JEAN MICHEL BASQUIAT

Ardından sırasıyla 74 milyon dolara satılan ‘Nilüferli Havuz’un ressamı Claude Monet, 67 milyon 110 bin dolara satılan ‘El Gran Espectaculo’ ressamı Jean Michel Basquiat geliyor.

En pahalı sanatçılar listesinde ikinci kez gördüğümüz sanatçı Gustav Klimt’in eseri ‘İnsel im Attersee’ 53 milyon 188 bin 500 dolara alıcı buldu.

Henri Rousseau’nun ‘Flamingolar’ tablosu 43 milyon 535 bin dolara satıldı.

İngiliz sanatçı Francis Bacon’ın ‘Hareket Halindeki Figürü’  52 milyon 160 bin dolar, Richard Diebenkorn’un ‘Bir Leningrad Gezisi’nin Anıları’ eseri 46 milyon 420 bin dolar, Mark Rothko’nun ‘İsimsiz’ eseri 46 bin 410 bin dolar, Kandisky’nin ‘Murnau mit Kirche II’ eseri 44 milyon 758 bin 691 dolara, Henri Rousseau’nun ‘Flamingolar’ tablosu 43 milyon 535 bin dolara satıldı.

Yukarıda saydığım 2023 yılının en pahalı sanatçıları, 20.yüzyıla damgalarını vurmuş isimler.

Gustav Klimt’in
eseri ‘İnsel
im Attersee’
53 milyon 188
bin 500 dolar’a
yeni sahibine
kavuştu.

KADIN SANATÇILAR

Artsy’nin listesinde “ultra çağdaş sanatçılar” adı altında, 1975 sonrası dünyaya gelen sanatçıların listesi var.

Listenin en başındaki sanatçı 27 yaşındaki Çinli kadın sanatçı Yuan Fang.

Eserlerinin fiyatı 10 bin dolar ile 89 bin dolar arasında değişen Yuan Fang ve benzeri genç sanatçılar için sanat piyasasındaki talepler giderek artıyor.

Bu nokta da kadın sanatçı ayırımı yapmalı mı yapmamalı sorusunu bir yana bırakıyorum.

Zira önümdeki listede bal gibi ayırım yapılmış.

Şöyle ki 1985 sonrası doğan sanatçıların yer aldığı en önemli 50 müzayede sonuçlarına göre kadın sanatçılar erkek sanatçıların önüne geçmiş.

Genç kadın sanatçıların müzayedelerde erkeklerin önüne geçmeleri ya da eşitlenmeleri giderek yükselen bir eğilim.

Öte yandan daha ağır top müzayedelerde de kadınlar lehine bir kıpırdanma söz konusu.

İlk kez 2023 yılında zirvedeki en pahalı 50 eser arasında ilk kez üç kadına ait eserler yer alıyor:

Louise Bourgeois, Georgia O’Keefe ve Joan Mitchell.

Louise Bourgeois’nın 1996 yılında yaptığı ‘Örümcek’ adlı eseri 32 milyon 800 bin dolara alıcı buluyor.

GLOBAL ÖLÇEKTE SES GETİRENLER

Bu yıl Las Vegas’tan Tokyo’ya dünyanın önde gelen pek çok merkezinde sanat etkinleriyle yer alan medya sanatçısı Refik Anadol 2023 yılının en etkili 10 sanatçısı arasında seçildi.

Veri tabanında 1 milyon fazla eser ve 100 binden fazla sanatçısı olan çevrim içi çağdaş sanat   platformu Artsy’ye göre, 2023 yılına ses getiren işleriyle, aktivizmleriyle damgalarını vuran sanatçılar sırasıyla şöyle: Objektifini sıklıkla marjinal yaşamlara, uyuşturucu bağımlılarına, şiddet gören kadınla çeviren Amerikalı fotoğraf sanatçısı Nan Goldin.

Çalışmalarını New York, Paris, Londra’da sürdüren Nan Goldin, müzelere bağışlarıyla bilinen, ancak ürettikleri ilacın bağımlılık yaptığı ve ölümlere yol açtığı ortaya çıkan ünlü Sackler ailesine karşı sürdürdüğü mücadeleyle biliniyor. Goldin’in başını çektiği kampanya neticesinde, Metropolitan Müzesi, Louvre Müzesi, Victoria&Albert Müzesi gibi kurumlar Sackler ailesinin sponsorluklarını artık kabul etmedikleri gibi, isimlerini de galerilerden sildiler.

Goldin’in Sackler ailesine karşı kıyasıya sürdürdüğü mücadele yönetmen Laura Poitras’ın Altın Arslan kazanan belgeseline konu olmuştu.

Listedeki ikinci isim birkaç yıl önce Sabancı Müzesi’nde tanışma fırsatını bulduğum performans sanatçısı Marina Abramovic.

Londra’da Royal Academy’nin 255 yıllık tarihinde, solo bir retrospektifine yer verdiği ilk kadın sanatçı olan Abramovic performans sanatının isim annesi ve hamisi olarak biliniyor.

Abramovic, geçtiğimiz eylül ayındaki Royal Academy’de elli yıllık sanat pratiğinin kapsayan sergisinde performans, enstalasyon, film, fotoğrafa yer vermişti.

Sanat hayatının en önemli çalışmaları ‘Çıplak ve İskelet’ ‘Imponderabilia’yı da bu sergide sanatseverlere sunan kendi yöntemiyle yetiştirdiği 42 sanatçıya da ağırlamıştı.

Üçüncü sıradaki Isaac Julien İngiltere doğumlu, çalışmalarını Londra ve Kaliforniya’da sürdürüyor.

Kaliforniya Üniversitesi’nde sanat bölümü profesörlerinden İsaac Julien sanat yaşamına, Londra’daki siyahların yaşam ve kültürlerine, polis şiddetine ilişkin belgeseller yaparak başlıyor.

Farklı sanat disiplinleri arasındaki engelleri kaldırmaya yönelik çalışmalarıyla bilinen belgesel film yönetmeni Julien en çok sınıfsal çatışmalar, cinsiyet, siyah gay olmak gibi meselelerin üzerinde duruyor.

Isaac Julien’in Tate Britain Müzesi’nde 2023 yılında düzenlenen ‘Özgürlük Benim İçin Nedir’ retrospektifi hayli ses getirmişti.

ANADOL’UN İŞİ MOMA KOLEKSİYONU’NDA

Listenin yedinci sırasındaki medya sanatçısı ve tasarımcı Refik Anadol ile ilk tanışmam 2018 yılında Dolapdere’deki Pilevneli Galeri ‘Eriyen Hatıralar’ sergisi nedeniyle.

Çalışmalarını Los Angeles’te sürdüren Anadol 2023 yılında tüm dünyada ilgiyle izlenen işlere imza atmış bir isim.

Bunlardan biri Las Vegas’ta, dünyanın en büyük LED ekranına sahip küre şeklindeki eğlence mekânı The Sphere’in dış cephesine yansıttığı ‘Makine Halüsinasyonları-Sphere’ eseri.

NASA’nın uzay verileri dahil kamuya açık 1.1 milyon görüntü kullanan Anadol’un 2 saatlik görsel sanat şölenine U2 konseri eşlik etmişti.

Sanatçının başka ses getiren işi, Antonio Gaudi’nin ünlü yapısı Casa Battlo’nın ön cephesine müdahalesi.

‘Yaşayan Mimarlık’ eserini 65 bin kişi izlemiş.

2023 yılında ABD, Türkiye, Fransa, İtalya, Almanya, İngiltere, İspanya, Yunanistan,

İsviçre, Hollanda, Danimarka, Çin, Japonya[gb1] , Kore, Singapur, Avustralya, Brezilya, Birleşik Arap Emirlikleri’nde sergi açan Refik Anadolu’un  2023 yılında MoMa’da sergilenen ‘Denetimsiz” işi de müzenin kalıcı koleksiyonuna dahil edildi.

TURNER ÖDÜLÜ’NÜN SAHİBİ

Sanat yaşamını Berlin’de sürdüren İngiltere Oxford doğumlu Jesse Darling listedeki dördüncü isim.

İngiltere’nin sanatçılara verdiği en prestijli ödül olan Turner Ödülü’nün 2023 yılındaki sahibi olan Darling’in ödülü kazanma nedeni çağdaş sanatın gelişimine katkısı.

Günlük hayatımızda kullandığımız malzemelerle enstalasyon, heykel yapan Jesse Darling İngiltere’de iktidardaki Muhafazakar Parti’nin göçmen ve neoliberal politikalarını eleştiren işler üretiyor.

Los Angeles doğumlu Lauren Halsey, enstalasyon ve mimari öğeler aracılığıyla şehir hayatının acımasız gerçeklerine dikkat çekiyor.

Metropolitan Müzesi’nin 2023 yılında çatısı için ısmarladığı işi New York semalarına bakan bir Mısır tapınağı şeklinde yapan Lauren Halsey, tapınağın içine ve dışını güncel sloganlarla, siyahlara yönelik ilanlarla  donatmıştı.

Malezya’da Çinli bir anneyle, Filistinli bir babanın kızı olarak dünyaya gelen Mandy El-
Sayegh, Turner Ödülü’ne layık görülen sanatçılardan…

Malezya’da Çinli bir anneyle, Filistinli bir babanın koza olarak dünyaya gelen Mandy El-Sayegh Londra’da yaşıyor.

Resmin yanı sıra, kolaj, serigrafi tekniklerini kullanan El-Sayegh’in sergisi ünlü galeri Lehmann Maupin’in Londra galerisinde devam ediyor.

Lehmann Maupin’in New York’taki galerisinde de solo sergi açan Mandy El-Sayegh koleksiyoncuların yakından izledikleri bir isim.

‘Ses Getiren İşler’
kategorisindeki
sanatçı Isaac
Julien’ın Londra’daki
siyahların yaşam ve
kültürlerine, polis
şiddetine ilişkin
eserleri ilgi topluyor

LİSTENİN EN YAŞLISI ED RUSCHA

Nebraska doğumlu Ed Ruscha, Artsy’nin listesindeki en yaşlı sanatçı.

Kaliforniya’da çalışmalarını sürdüren 85 yaşındaki sanatçının, MoMa ‘Now Then’ başlıklı Sergisi 13 Ocak tarihine kadar devam ediyor.

MoMa’nın Refik Anadol gibi futuristik işler üreten sanatçıların yanı sıra günümüzü şekillendiren Ed Ruscha’nın sergisine yer vermesi dikkat çekici.

MoMa’daki işleri arasında heykel, enstalasyon, fotoğrafları, kitapları bulunan Ed Ruscher daha çok söz oyunları işleriyle biliniyor.

Sanatçının Beatles’in birlikte son kayıtları ‘Now and Then’in yaptığı son plak kapağı de sergide.

Bu arada 2023 yılında müzayedelerde en pahalı satılan 20 eserin yaşayan üç sanatçı arasında Ed Ruscha var. Diğer ikisi Jasper Johns ile Gerard Richter.

Kalifoniya doğumlu Henry Taylor’in sergisi 28 Ocak 2024 tarihine kadar Whitney Amerikan Sanat Müzesi’nde devam ediyor.

Londra’da Royal Academy’nin 255 yıllık tarihinde, solo bir retrospektifine yer verdiği ilk kadın
sanatçı olan Marina Abramovic performans sanatının isim annesi ve hamisi olarak biliniyor.

Taylor Amerikan kolektif hafızasının ressamı.

Günlük hayattaki insan portrelerinin yanı sıra Miles Davis, Jay-Z, Barack ve Michelle Obama gibi ünlülerin portreleriyle de biliniyor.

Whitney Müzesi’ndeki sergide Taylor’un 2016 yılında polis şiddetinde ölen Philando Castile’in eseri de yer alıyor.

Listenin son sırasında ise New York’ta çalışan İngiliz sanatçı Cecily Brown var.

Brown Müzayedelerde işlerine en yüksek rakam verilen kadın sanatçılar arasında.

Birkaç yıl önce Sotheby’s müzayedesinde ‘Geçen Yaz Aniden’ başlıklı işi 6.7 milyon dolara satılmıştı.

2023 yılında da satılan 11 eseri aşağı yukarı benzer rakamlarda.

Metropolitan Müzesi, Brown’un bu yıl açılan ‘Ölüm ve Genç Kız’ sergisiyle 1990’larda Lucien Freud’den sonra ilk kez bir İngiliz sanatçıyı ağırlıyor

Bu listeyi yazarken çokça öğrendim, bilgilendim.

Umarım sizin için de öyle olur.

Bu arada dikkatinizi çekmiştir mutlaka Abramovic, Anadol ve El-Sayegh dışındaki sanatçıların tümü ya İngiliz, ya Amerikalı.

TÜRKİYE’DE SANAT PİYASASI

‘Sanatın Ekonomisi’ kitabının yazarı, ekonomist Prof. Aylin Seçkin’e göre, yüksek enflasyon döneminde Türkiye’de koleksiyonerler genç ve çağdaş sanatçılar yerine Türk modern sanatının önde gelen sanatçılarına yatırım yapmayı tercih etti.

En fazla talep gören sanatçılar arasında Seçkin,  Bedri Rahmi Eyüpoğlu -Dirimart’ta sergisi yeni açıldı- Eren Eyüpoğlu, Ömer Uluç, Nejat Melih Devrim, Fahrelnissa Zeid, Komet gibi isimleri sayıyor.

Online müzayedelerin sanat piyasasında artık önemli bir yere sahip olduğunu belirten Aylin Seçkin’e göre, Instagram üzerinden düzenlenen müzayedeler düşük bütçeli sanatseverleri cesaretlendirdiği gibi fiyatların oturmasına da yardımcı oldu.

Türkiye’de sanat piyasasının en büyük zaafı şeffaflık ve veri eksikliği.

Dolayısıyla yeni gelişmekte olan piyasanın değerini tam bilmek mümkün değil.

Artam Antik A.Ş’nin kurucusu Turgay Artam’ın birkaç ay önce okuduğum söyleşisinde, piyasanın 200 milyon doların üzerinde olduğunu tahmin ettiğini not almışım.

Picasso’nun bir tablosunun 139 milyon dolara satıldığını düşünürseniz bu rakam okyanusta bir damla.

YURT DIŞINA AÇILMAYA DEVAM

Avusturya Bregenz’deki sanat merkezi Künstlerhaus Palais Thurn und Taxis, bugünlerde önde gelen çağdaş Türk sanatçılarını, 7 Ocak’a kadar sürecek olan ‘Her şey tıpkı şimdiki gibi olacak-sadece biraz farklı’ isimli sergi ile ağırlıyor.

Derya Yücel küratörlüğünde hazırlanan “Her şey tıpkı şimdiki gibi olacak -sadece biraz farklı-”
başlığındaki karma sergi, Türkiye’den çağdaş sanatın önemli isimlerini bir araya getiriyor.

Avrupa’nın önemli çağdaş sanat merkezlerinden, Avusturya Bregenz’deki Künstlerhaus Palais Thurn und Taxis, Türkiye’nin önde gelen çağdaş sanatçılarını ağırlıyor. Sergi 7 Ocak’a kadar devam edecek

‘Her şey tıpkı şimdiki gibi olacak -sadece biraz farklı’  başlığındaki karma serginin küratörü Derya Yücel.

Sergiye farklı disiplinlerdeki eserleriyle katılan sanatçılar ise şöyle:

Ahu Akgün, Alican Leblebici, Antonio Cosentino, Ayça Telgeren, Azade Köker, Berat

Işık, Buğra Erol, Burçak Bingöl, Çağrı Saray, Canan Dağdelen, Cengiz Tekin, Eda Çekil, Erinç

Seymen, Ferhat Özgür, Fırat Engin, Hüsamettin Koçan, Işıl Eğrikavuk, Komet, Mehtap Baydu,

Metin Çelik, Murat Morova, Nadide Akdeniz, Nancy Atakan, Necla Rüzgâr, Neriman Polat,

Nezaket Ekici, Ozan Türkkan, Şahin Kaygun, Selim Birsel, Sena Başöz, Vahap Avşar, Volkan

Aslan ve Yaşam Şaşmazer. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla, Vorarlberg Eyaleti’nin desteğiyle gerçekleşen serginin küratörü  Derya Yücel, sergiyle ilgili şu soruları  ortaya atıyor:

“Bugün, eleştirel sorgulama pratiğini içine alan ‘Sanat’, kültürlerarası bir iletişim ve alışveriş için bir model sağlayabilir ve bu model, dolaylı yoldan olsa bile, acil politik önem taşıyan durumlara uygulanabilir mi?

Tarihlerimizi, dillerimizi, kimliklerimizi ve anılarımızı bir varış noktası olmaktan çıkarıp bir kalkış noktasına dönüştürmeyi başarabilir mi?”.

Avusturyalı sanatseverlerle çağdaş sanatımızı buluşturan serginin arkasındaki isim ise Kolekta.

Kolekta BASE’in de kurucuları olan Ali Kerem Bilge, Aslı Boduroğlu ve İdil Bilge tarafından 2020 yılında hayata geçirilmiş.

Türkiye genelindeki tüm galerilerin sanatçı portföylerinin ve eserlerinin ve bağımsız sanatçıların eserlerinin de bir arada görülebileceği dinamik bir platform.

Türkiye’de güncel sanatın dijital arşivini tutarken, İngilizce versiyonu ile Türkiye’nin sanatını yurt dışına da açmayı hedefliyor. Kolekta, Avusturya’da açılan serginin de devamını getirecek.

Tüm yazılarını göster