Takvimsel anlamda yıl bitse de 2023’te finansal piyasalar büyük oranda 2022’nin dinamiklerini yansıtmaya devam edecek. 2022’de korku senaryosu olarak pazarlanan, çünkü korku satar, stagflasyon gerçekleşmemiş olsa da devraldığımız yüksek enflasyon 2023’te de ana konulardan bir tanesi olacak.
Yılın ortasında doğru çok daha düşük, yüzde 4-5 aralığında seviyelerden söz edeceğiz ancak bu sadece 2022 seviyelerine göre düşük bir oran. Batı ekonomileri açısından kabul edilemeyecek kadar yüksek bir seviye olsa da globalizasyonun da sona ermesi ile beraber uzun bir süre enflasyon kendisini bize hatırlatacaktır. Bu konuya bağlı olarak Fed , daha doğrusu merkez bankaları, hayatımızda önemli bir yer tutmaya devam edecek. Son tutanaklarda da gördüğümüz üzere Fed kolay kolay gevşemeyi düşünmüyor. Dahası denge faiz seviyesini, yani enflasyon yaratmayan ve fakat ekonomik aktiviteyi de kısıtlamayan seviye, yüzde 2,5 olarak paylaşan Fed, aralık toplantısında paylaştığı tahminlerde faizleri bu seviyeye ancak 2025’te indiriyor. Yani aslında faizleri gevşetmeye başlasa bile bir süre daha sıkı para politikası devam ediyor olacak. Bu durum doğal olarak hisse senedi piyasalarını mutlu etmiyor. Sınırlayıcı faiz oranları kar büyümesi açısından sorun yaratan bir gelişme ve uzun sürdüğü zaman da resesyona neden olabilir.
Nitekim son aylarda piyasanın 2023’ün ilk yarısı için bir resesyon beklediğini ve hisse endekslerinin kötü bir performans göstereceğini pek çok kaynakta okuyor olmalısınız. Tıpkı stagflasyon beklentisi gibi bu da analistlerin risk almak istemediği dolayısı ile genel görüşe ayak uydurduğu bir beklenti. Son çeyrekte Atlanta Fed modeline göre yüzde 3,9 büyüyen ki henüz 4. çeyrek veri akışı tamamlanmadığı için her iki yöne de revize edilebilir, ABD ekonomisinin 1. yarıda resesyona girmesini beklemiyorum. Dolayısı ile hisse endekslerinde de büyük bir ayı piyasası beklentim yok.
Piyasanın uzlaştığı bir diğer nokta ise Fed’in faiz artışlarında sona yaklaştığı. Fed ağırdan alıyor olsa bile bu görüşün doğru olduğunu düşünüyorum. Artışların durması ve enflasyonda sınırlı bir gerileme 2022 boyunca süregelen reel faiz artışlarının da sonu anlamına geleceği için değerli metallerin önü biraz daha açılabilir. Faiz artışları ve bilanço küçülmesi nedeni ile altın ve gümüşte geri çekilme bekleyen görüş 2022’de değerli metallerin performansı ile şaşkınlığa uğradı. Kalıplaşmış reçetelerin finansal piyasalarda faydalı olmadığını bir kez daha gördük. Öte yandan maalesef Ukrayna savaşını da yeni yılla beraber devralmış durumdayız. Başkan Putin’in yeni yıl konuşması barış umutlarını canlandırmadığı gibi Batı’nın savaşa yaklaşımı da barış açısından umut verici değil. Dolayısı ile jeopolitik riskin yüksek olduğu bir dönemden geçmeye devam ediyor olacağız. Ancak şaşırtıcı kuvvette hareketler tam da böyle kötümserliğin baskın olduğu dönemlerde hayat bulur. Hisse ve değerli metaller açısından 2023 bu yıllardan bir tanesi olmaya aday.