ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist
Ağustos ayında açıklanan enflasyon oranlarında temmuz ayına göre çok az da olsa ÜFE ve TÜFE de azalış gördüğümüzde, fiyat artışlarının duracağı düşüncesi ile ümitlenmiştik. Ancak TÜİK tarafından eylül ayı enflasyon verilerinde artış olduğu gözleniyor. Son yapılan elektrik ve doğalgaz zamlarının etken olduğu söylenebilir. Açıklanan enflasyon oranları aşağıdaki gibidir.
Eylül ayında da ÜFE ve TÜFE artmakla kalmamış, iki oran arasındaki uçurum da devam etmektedir. Yani üretimde artan maliyetler tüketici fiyatlarına yansıtılamamış ve önümüzdeki süreçte yansıtılacağı için enflasyonun yüksek seyretmeye devam edeceği anlamına gelmektedir. Üretim maliyetindeki artışların ise birkaç sebebi olabilir. Bunlardan en önemlisi sanayicilerimizin ucuz maliyetli krediye ulaşamamasıdır. Kredi maliyetlerinin yüksek olduğu bir gerçektir ama üretim enflasyonunun %150 olduğu bir ortamda kredi maliyetleri %50 de olsa üretici için karlıdır. Hammadde satın alsa ve de bu hammaddeyi hiç işlemeden tutsa bile gene kazançlıdır. Ancak krediye ulaşım oldukça zordur ve bankalar geri dönüşlerin olmama ihtimalini göze alarak krediye sıcak bakmamaktadır. Dolayısıyla üretim hacmi de daralmaktadır. Çünkü PMI düşük çıkmıştır.
Enflasyondan en çok etkilenen kesim her dönemde olduğu gibi dar ve sabit gelirlilerdir. Bunların başında ise asgari ücretli ve emekliler gelmektedir. Temmuz ayında yapılan zamlar, enflasyon karşısında erimeye devam etmiştir. En düşük memur maaşının alım gücü temmuz ayından bu yana TÜİK enflasyonuna göre 557 TL, Enflasyon Araştırma Grubu'nun (ENAG) hesaplamalarına göre bin 234 TL eridi. Temmuz başında 5 bin 500 liraya çıkarılan asgari ücretin alım gücü eylül sonunda 4 bin 698 liraya, en düşük emekli aylığı da 3 bin 500 liradan 2 bin 990 liraya düştü.
Öte yandan bağımsız ekonomistlerden oluşan enflasyon araştırma grubu (ENAG) eylül ayı için yıllık enflasyon oranını %186,27 olarak açıkladı.
Aşağıdaki tabloda maaşlarda oluşan kayıplar özetlenmiştir.
Eylül ayında en çok artış, %22,70 oranıyla üniversite eğitim ücretlerinde yaşanmıştır. Öte yandan Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, kendi Ar-GE birimi tarafından yapılan çalışmada yıllık enflasyon oranını yüzde 179,3 olarak hesapladıklarını açıkladı. TÜİK’in enflasyon oranına ilişkin ise “Halkın cebinden para çalma operasyonudur” dedi.
Öte yandan her ay İstanbul ticaret odası tarafından yayınlanan yıllık enflasyon oranı %107.42 oldu. Burada en büyük etken ise %300 e varan kira artışları sebep olabilir.
Enflasyon oranları hesaplanırken gelir seviyelerine göre ayrı ayrı hesaplanmalıdır. Çünkü 20,000 TL geliri olan bir vatandaşla asgari ücretli bir vatandaşın gıda harcamaları oranı aynı değildir.
Önümüzdeki süreçte devlet büyüklerimiz tarafından yıl sonundan sonra enflasyonun düşme eğilimine gireceği açıklandı. Ancak daha önce de birkaç kez tarih verilmişti umarız bu defa gerçekleşir.
Dar ve sabit gelirlileri enflasyondan korumak için zam oranı belirlenirken sadece geçmiş dönem enflasyonu değil, önümüzdeki dönemin tahmini enflasyon oranı da eklenerek değerlendirilmeli veya her ay TÜİK in açıkladığı Tüfe oranında değerlendirilmelidir.
Sn. Cumhurbaşkanımız ve hazine ve maliye bakanımız, yılbaşında emekli ve asgari ücretlilere verilecek zam oranı hesaplanırken enflasyona ezdirmeyeceklerini, yani tatmin edici bir yükseliş yapacaklarını açıkladılar. Yılbaşı’na kadar sıkıntıya katlanmaya dünden razıyız.