İklim kriziyle giderek şiddetlenen doğa yıkımına karşı, enerji dönüşümü öncelikli rol üstleniyor. COP26’nın da ortaya koyduğu gibi, fosilden çıkış kaçınılmaz, ama biraz zaman alacak. Peki teknoloji farklı bir bakış açısıyla, sorunların çözümüne de katkıda bulunabilir mi? İnsan, teknolojiyle, kendisinin ve tüm canlıların evi olan gezegeni onarabilir mi? Zorlu Enerji’nin geçtiğimiz günlerde düzenlediği “İklim Krizinden Çıkış Var mı? Yeni Sorunlar, Yeni Çözümler Paneli” bu sorulara cevap aradı.
HİBRİD ARAÇLAR DERNEĞİ YÖNETİCİSİ (TEHAD) BERKAN BAYRAM:
Trafikte olan elektrikli otomobil sayısı 7,5 milyonu aştı
“Bugün kullandığımız araçların bilinenden 40 kat daha fazla karbondioksit, karbon monoksit, NOX gibi zehirli gazları açığa çıkarttığını öğrendik. Dünyada 37 trilyon tonluk karbondioksit emisyon salımı var. Bunun yüzde 52’si Asya’dan; yüzde 18’i Kuzey Amerika ve Meksika’dan, yüzde 17’si ise Avrupa’dan kaynaklanıyor. Çin tek başına bu emisyon oranının yüzde 7’sine yol açıyor. Ulaştırma, toplam emisyon salımının yaklaşık yüzde 27’sini oluşturuyor. Otomotiv markaları tüketici tarafında bir çözüm arayışına girmek zorunda kaldılar. Trafikte olan elektrikli otomobil sayısı geçtiğimiz yıl 7.5 milyona ulaştı. Sadece Avrupa’da bir noktada 4 milyon elektrikli araç satışı gerçekleşti. Ülkemizde ise şu anda 6 bin elektrikli otomobil var.”
ZORLU ENERJİ AR-GE MÜDÜRÜ URAL HALAÇOĞLU:
Odak noktamız akıllı şebekeler ve elektrikli araçlar
“Zorlu Enerji olarak çalışmalarımızı yenilenebilir kaynaklar üzerine odakladık. Bugün Zorlu Enerji’nin dahil olduğu dört proje Avrupa Birliği’nin Horizon 2020 çerçeve programı üzerinden yürüyor. Avrupa Birliği tarafından fonlanan ve Türkiye ayağında TÜBİTAK üzerinden destek alan üç projemiz daha var. Bunlara ek olarak 9-10 civarında EPDK destekli Ar-Ge projemiz mevcut. Toplamda 20’ye yakın Ar-Ge projesini yönetiyoruz diyebilirim. Akıllı şebekeler tarafında, termal depolama sistemi olarak jeotermalde ilk defa denenecek bir teknoloji üzerine çalışıyoruz. Geopro isimli projemiz ismini “jeotermal akışkan özellikleri”nden alıyor. Elektrikli araçlarla ilgili eCharge4Drivers projemiz bulunuyor. Bu projede 12 farklı AB ülkesinden proje ortaklarımız var. Bu alanda teknolojiler geliştirilmesi için oluşturulmuş bir konsorsiyum ile çalışıyoruz. Hibrit modeller gündemimize girdi. Jeotermal santrallerle bir güneş santralini entegre edip edemeyeceğimiz üzerine çalışıyoruz.”
ZES AKILLI SİSTEMLER GRUP MÜDÜRÜ BURÇİN AÇAN:
2030’da, 1 milyon elektrikli otomobil 180 bin halka açık soket
Elektrikli araç şatışlarının önünde 3 engel bulunuyor. Birincisi fiyatının pahalı olması. 2025 yılında bu problemin çözüleceğini, muadil araçlara benzer seviyelere geleceğini öngörüyoruz. İkincisi menzil kaygısı. Elektrikli araçlar pilin büyüklüğünden dolayı akaryakıtlı araçlara göre daha kısa menzile sahip. Üçüncüsü de şarj sorunu. Aslında elektrikli araçların yaygınlaşmasındaki en büyük engel şarj alt yapısı olarak önümüze çıkıyor. Dünya genelinde 2020 sonu itibariyle 1.3 milyon şarj istasyonu var. Bunun 900 bini biraz daha yavaş, 400 bin ise hızlı şarj istasyonu. Bu şarj alt yapısının yaklaşık yarısı Çin’de. Türkiye’de de, evde ve halka açık otoparklarda şarj imkanlarının yaygınlaşması gerekiyor. 5 yıllık planlar şeklinde şebekeler planlandığı için dönem içerisinde bunların öne alınması devlet politikası olarak benimsenmesi ve teşvik edilmesi gerekiyor. Biz 2018 yılında ilk şarj istasyonlarımızı kurduk. Ondan öncesinde şehirlerarasında yolculuk mümkün değildi. Üç yıldır ticari kaygı gütmeden şehirlerarası yolculukları mümkün kılacak hızlı şarj istasyonu yatırımları yapıyoruz. Bugün, 81 ilde halka açık şarj istasyonlarımız bulunuyor. Toplamda bin 300 civarında halka açık soketimiz var. 2022 bu anlamda çok büyük bir dönüm noktası olacak. Özellike TOGG’un gelişi öncesinde kamuda belirli hazırlıklar yapıyor. Şarj altyapısını yaygınlaştırmak için regülasyonlar üzerine çalışılıyor. Bizim gibi ticari kaygı gütmeden yatırım yapacak olan oyuncu sayısı çok az. Yatırım için oyunun kurallarının belirli olması gerekiyor. 2030’da, 1 milyonu aşan elektrikli otomobil ve 180 bin halka açık soket öngörüyoruz.”
SOLAR3GW GENEL SEKRETERİ ÖZGE ÖZEKE:
Güneş için teknoloji de var, yatırım iştahı da
“Güneş enerjisi iklim kriziyle mücadelede en önemli aktörlerden biri. Bugün dünya genelinde 1 terawatt civarında kurulu güç söz konusu. 2020 yılında pandemiye rağmen 138 GW’lık bir kurulum gerçekleşti; ilk sırada Çin geliyor. Geçtiğimiz son 10 senede güneş enerjisi çok ucuzladı. Fosil yakıtlara kıyasladığımızda büyük ölçekli güneş enerjisi kurulumlarının son derece uygun maliyetli olduğunu görüyoruz. Depolama da ucuzladı ve yavaş yavaş daha ticari hale gelmeye başlayacak. Güneş enerjisi artık bir santral gibi kullanılabiliyor olacak. Yurtdışında bunun örneklerini görmeye başladık. Türkiye’de çok büyük bir yatırımcı iştahı var. Teknoloji de var. İklim kriziyle mücadelemizi, yeşil teknolojileri geliştirerek, Ar-Ge yaparak, inovasyona yoğunlaşarak, elektrikli araçları ön plana çıkararak hızlandıracağız. Güneş enerjisi hem ölçeklenebilir hem de demokratik bir kaynak. Herkes çatısına kurup, kendi elektriğini üretebilir. Güneş enerjisi yatırımlarının önünün kapanmaması gerekiyor.”