2021’de dış açık azalırken sanayinin açığı patlama yapmış

İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) girişim özelliklerine göre dış ticaret istatistikleri, dış ticaretteki gidişatı farklı boyutlarıyla değerlendirme olanağı sunuyor. İhracat ve ithalat verilerini, işletme büyüklüklerine göre ve girişimlerin faaliyet gösterdiği ana sektörlere göre inceleyebiliyoruz.

2021 yılı verilerine bu açıyla değerlendirdiğimizde ekonominin yapısal sorunlarına işaret eden çarpıcı sonuçlarla karşılaşıyoruz:

- 2021 yılında dünya ekonomisinde pandemiye bağlı sıkıntıların hafiflemesinin konjonktürel etkisi ve döviz kurlarındaki yükselişin katkısıyla ihracat 225 milyar dolara ulaştı. İthalat da benzer bir artışla 271 milyar doları buldu.

- İhracat yüzde 32.80 artarken ithalat artışı yüzde 23.73’te kaldı. Miktar olarak ihracat artışı 55.62 milyar dolar ile 52.05 milyar dolar olan ithalat artışını aştı.

- Böylece dış ticaret açığı, 2020 yılına göre 3.57 milyar dolar azalarak 46.17 milyar dolara geriledi.

- Toplam verilerdeki bu sınırlı iyileşmeye karşın sanayi sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin dış ticaret karnesindeki gelişme tam tersi oldu. Sanayi sektöründeki girişimlerin ihracatı yüzde 30.61, ithalatı ise yüzde 38.88 arttı. Sanayii girişimlerinin ihracatı 29.29 milyar dolar artarken, ithalatlarındaki artış 41.62 milyar dolar ile bunun çok üzerine çıktı.

- Sonuç, sanayide faaliyet gösteren girişimlerin toplam dış ticaret açığının, 2020 yılına göre yüzde 108’lik bir sıçrama yapması oldu. Sanayi sektöründeki girişimlerin dış ticaret açığı 11.38 milyar dolardan 23.72 milyar dolara fırladı.

- Sanayici işletmeler için ihracatın ithalatı karşılama oranı da 5.32 puanlık bir kayıpla yüzde 89.37’den yüzde 84.05’e geriledi.

- Bu gelişmelere paralel olarak sanayi işletmelerinin toplam ithalattaki payı hatırı sayılır şekilde artarken ihracattaki payı geriledi. Sanayi işletmelerinin  toplam ihracattaki payı 0.93 puanlık bir kayıpla yüzde 56.42’den yüzde 55.49’a geriledi. Toplam ithalattaki payı ise 5.98 puanlık bir artışla yüzde 48.81’den yüzde 54.79’a ulaştı.

- Sanayici işletmelerin dış ticaret açığı payındaki olumsuz gelişme ise çok daha dramatik boyutta oldu. 2020’de sanayici girişimler, toplam dış ticaret açığının yüzde 22.88’i kadar dış ticaret açığı vermişti. 2021 yılında ise toplam dış ticaret açığının yüzde 51.37’sini sanayici işletmeler gerçekleştirdi.

- Sanayinin dış ticaret açığındaki payında 28.48 puanlık bir sıçrama var. Yani sanayinin dış açıktaki payı ikiye katlanmanın da ötesine geçmiş. Sanayinin dış açık payında böylesi büyük oynama TÜİK verilerinin kapsadığı 2013 yılından bu yana hiç görülmemişti. Dış ticaret açığındaki yüzde 51.37’lik pay da aynı dönemin açık ara en yüksek oranı.

- Verilere işletme büyüklükleri penceresinden bakınca resmin bir diğer kritik yönünü görüyoruz. Sanayi işletmelerinin dış ticaret açığının da, dış ticaret açığında 2021 yılında yaşanan sıçramanın da tek kaynağı 250 ve daha fazla kişinin çalıştığı büyük işletmeler.

- 2021 yılında sanayi işletmeleri toplam 23.72 milyar dolar açık verirken büyük işletmelerin dış ticaret açığı 34 milyar dolar oldu. Buna karşın 250’den az çalışanı olan mikro, küçük ve orta boy sanayi işletmelerinin gruplarının üçü de ticaret fazlası verdi ve bu kesimin toplam ticaret fazlası 10 milyar doları buldu.

- 250’den daha az çalışanı olan mikro, küçük ve orta boy sanayi işletmelerinin dış ticaret fazlası, 2021 yılında 2.21 milyar dolar artışla 8.13 milyar dolardan 10.34 milyar dolara çıktı. Buna karşın büyük işletmelerin dış ticaret açığı 14 milyar dolarlık bir sıçrama ile 19.51 milyar dolardan 34.05 dolara fırladı.

- Sanayi işletmelerinin en yüksek dış ticaret açığı verdikleri ürün grupları madenler, tarım ürünleri, ana metaller, hurda ve atıklar gibi hammadde ve ara madde niteliğindeki ürünler ile kimya, bilgisayar, makine gibi orta ve yüksek teknoloji içeren ürün grupları.

- Sanayi işletmelerinin en fazla dış ticaret fazlası verdiği ürün grupları ise tekstil, giyim eşyası, gıda, mobilya, toprağa dayalı inşaat malzemeleri, plastik, metal eşya, elektrikli aletler, motorlu taşıtlar ve diğer ulaşım araçları. Bu alanların çoğu düşük teknolojiye dayalı emek yoğun sektörler. Orta teknoloji içeren motorlu araçlar ise uluslararası üretim zincirlerine bağlanmış olmasına bağlı bir performans gösteriyor.

Bu veriler üretim yapısının temel yapısal sorunlarını bir kez daha ortaya koymuş oluyor:

- Sanayi üretiminin kendisi yüksek oranda ithalata bağımlı. Üstelik sanayinin sermaye ve yatırım açısından güç merkezi durumunda bulunan büyük işletmelerde ithalata bağımlılık çok daha yüksek boyutlarda.

- Sanayide ithalata bağımlılık hem hammadde, hem de yüksek teknoloji içeren ürünlerde yüksek.

- İhracat üstünlüğü düşük teknolojiye dayalı emek yoğun sektörler ile uluslararası zincirlere bağlanmış otomotiv ile sınırlı.

- Pandemi sonrası dünya ekonomisindeki rahatlama ve global tedarik zincirlerindeki aksamaların sunduğu konjonktürel fırsatlara ve kur artışının desteğine rağmen sanayinin dış ticaret açığının 2021 yılında katlanmış olması ise üzerinde ayrıca durulması gereken bir nokta.

Tüm yazılarını göster