Türkiye ekonomisi geçen yıl beklentilere paralel olarak %11'lik yıllık büyüme kaydetti. Büyümede en yüksek katkı iç tüketim ve ihracattan geldi. 2021’in tamamında görülen büyüme son 10 yılın en yüksek büyüme performansı oldu. Ekonomi büyüdü ancak büyüme sırasında enflasyon da %36,08 oldu. Büyüme ekonomik refahı getirmedi, aksine işsizlik ve hiperenflasyon tortusu bıraktı.
Büyüme nedir? Kapsamında neler vardır?
Ekonomik büyüme, reel gayrisafi yurt içi hasıladaki artış oranıdır. Yani fiyat artışlarından arındırılmış olan büyümedir. Peki, nedir bu gayrisafi yurt içi hâsıla? Gayrisafi yurt içi hâsıla, belirli bir zaman içerisinde bir ülkede üretilen nihai mal ve hizmetlerin piyasa değeridir.
Ülkemizde üretilen fındıklardan, örülen kazaklara, bütün dünyaya satılan lokuma kadar her yıl yüzbinlerce insanın tatil yaptığı otellerimizin sunduğu konaklama hizmetlerine kadar tüm üretimler bu kapsama dâhil.
Kişi başına GSYH 9.539 $
Ülkenin gayrisafi yurt içi hasılası, nüfusa bölündüğünde kişi başına düşen gayrisafi yurt içi hasılayı hesaplamış oluruz. Bu rakamsa bir ülkede yaşayan insanların ortalama refah düzeyini gösterir. Daha iyi bir araba, daha güzel bir ev, daha fazla seyahat kişi başına düşen gayrisafi yurt içi hasılanın yükselmesinin göstergesidir.2021 yılında kişi başına GSYH cari fiyatlarla 85.672 TL, ABD doları cinsinden 9.539 olarak hesaplandı.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Gelişmekte olan ülkelerle gelişmiş ülkelerin büyümeleri arasında fark var mıdır?
Gelişmiş ülkelerde büyüme daha düşük oranda ve sürdürülebilirdir. Gelişmekte olan ülkelerde büyüme rakamı çok değişken olabiliyor. Büyümenin refaha yansıması gelişmişlerde daha yüksektir.
Türkiye’nin yüksek büyümesi sürdürülebilir mi?
Burada büyümenin niceliğinden değil niteliğinden söz etmek gerekir. Bizdeki büyüme ne yazık ki sürdürülebilir olmaktan uzaktır. 2002 ile 2012 arasında istikrarlı büyümeyi gördük, çift hane büyümeye tanık olduk ama sürdüremedik.
NOT
BÜYÜME İLE GELEN KALICI FAKİRLİK
Ekonomideki büyümenin refahı artırması, fakirliği azaltması beklenir. Ortalama gelir seviyesi yükselir. İnsanlar daha fazla gelir sağlar. Peki, ya gelir dağlımı bozuksa ve ekonomi büyüyorsa? Zenginlik belirli bir kesimde artar. Diğer kesimde ise düzelme yoktur. Ülkenin bir bölümü zenginleşirken diğer bölümü daha da fakirleşiyor.
Büyümenin istihdama yaraması için yüksek oranın en az 5-6 çeyrek sürmesi şart. Bizdeki bu yıl büyüme beklentisi, %5’in altına doğru inmeye başladı. Bu da kalıcı fakirlik kavramını gündeme getiriyor ki temel sosyal sorunlar bu noktada başlıyor.