2021 bütçesine bütçe demek çok zor!...

Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA

2021 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi'nin dışı da kötü içi de. Halen, iyimser olarak düzenlenmiş görünen bu bütçeden bir şey beklemek zor ve hatta imkânsız.

Hazine ve Maliye Bakanı 2021 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’ni 17 Ekim cumartesi günü Meclis’e sundu. Keşke bir iki gün önceden sunsaydı ve de ayrıntılı açıklamalar yapıp soruları cevaplandırsaydı.

Ama bütçe o bütçe değil ki. Açıkçası bütçenin hali pürmelali içler acısı.

Bu bütçe ile ilgili çok farklı tablolar düzenlenebilir; ama genel bir tablo yapıp içeriği ile ilgili birkaç hususun altını çizmek istiyoruz.Bu genel veya üst tablo bize neyi gösteriyor:

►Zorunlu olarak bütçe giderlerinde artış sürüyor ve 2021 yılındaki artış bir önceki yıla göre yüzde 18.6 civarında. Yani bütçe ödenekleri yaklaşık beşte bir artmış.

►Hükümetin diline pelesenk ettiği faiz belası daha da korkunç hal almış ve yüzde 29.2 artış ile 179 milyar liraya fırlamış. Bir an düşünün, faize ödenecek 179 milyar lira ile bu salgın döneminde hangi esnafın ve vatandaşın yüzü güldürülemez ki? Hükümetin yaptığı nakit yardımların boyutu ortada.

►Bütçeye göre yapılan her 100 liralık harcamanın 13.2 lirası faiz ödemelerine ayrılmış.

►2021 yılı enflasyon hedefi yüzde 9.9 öngörüldüğü halde vergi gelirlerinde yüzde 17.6 oranında artış planlanmış. Yani vergi zamları olacak, bekleyelim görelim.

►Buna rağmen bütçe giderlerinin sadece üçte ikisi vergilerle karşılanabiliyor.

►Bütçenin yüzde 16’sı vergi dışı gelirlere dayandırılmış ki Hükümetin internet üzerinden duyurduğu taşınmaz satışları bu örneklerden sadece birisi. Kaldı ki özelleştirilecek bir şey de kalmadı.

►Dolayısıyla bütçe açığı 2021 yılında da fren tutmuyor ve bir önceki yıla göre yüzde 76.5 artışla 245 liraya yükseliyor.

Şimdi de biraz daha ayrıntıya bakalım ve bazı kalemlere ilişkin şifreleri çözmeye çalışalım. Zira “şeytan ayrıntıda gizlidir” derler.

►Bu bütçe adeta rutin harcamalar ve transfer bütçesi. İki kalemin toplamına bakarsak anlarız. Cari transferler bütçe giderlerinin yüzde 40’ından fazlasını ve personel giderlerinin de yüzde 25.8’ini oluşturuyor. Yani bütçenin üçte ikisi sadece bu iki kaleme gitmiş.

►Personel giderleri bir önceki yıla göre üçte bir artış sergilemiş. Devlet istihdam deposu olmuş ve ağırlıklı bankamatik çalışanları ile dolmuş.

►Bu arada ilginç bir şekilde sermaye giderleri 2020 yılında 56.6 milyar lira iken, 2021 yılında yüzde 83 artışla 103.7 milyar liraya çıkarılmış. Çok ilginç olan husus, bu salgın döneminde sağlık ve eğitim en büyük artış oranına sahip olması gerekirken bu kalemler içerisinde ulaştırma yatırımları için yüzde 82 artış öngörülmüş.

►Ulaştırma yatırımları içerisinde DSİ ödeneklerinde yüzde 139 ve özellikle Karayolları ödeneklerindeki yüzde 84 artışın nedenini anlamak zor. Bu kadar zor koşullarda ülke kan ağlıyorken yine müteahhitlere ayrıcalık var.

►Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın çırpındığı sanayileşme hamlesi ile ilgili olarak organize sanayi bölgelerine ve küçük sanayi sitelerine sadece 1.1 milyar lira ödenek ayrılmış. Yani bütçenin binde biri bile sanayiciye tahsis edilmemiş.

►Yatırım ve istihdamın desteklenmesi başlığı altında; tarımsal kredi faiz desteği için 5.5 milyar lira, Hazine destekli kefalet kredisi için 5.5 milyar lira, ihracat desteği için 4.1 milyar lira ve küçük esnafın finansa erişimi için de 3.8 milyar lira öngörülmüş. Şöyle de diyebiliriz: istihdam yaratacak, yatırım yapacak, ihracat gerçekleştirecek, mal ve hizmet üretecek bu dört kesime faiz ödemelerinin sadece onda biri ayrılmış.

Sonuç olarak; 2021 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’nin dışı da kötü içi de. Halen, iyimser olarak düzenlenmiş görünen bu bütçeden bir şey beklemek zor ve hatta imkânsız.

Tüm yazılarını göster