2019’un değerlendirmesi ve 2020 beklentileri

Atılım MURAT AYKIRI FİNANS

Hisse senetleri açısından 2019 iyi bir yıl oldu. Gelişmiş ülkelerin hisse senetleri, gelişen ülkelerin hisse senetlerinden daha güçlü bir performans gösterdi. Dünyanın en önemli borsa endeksi S&P 500, yüzde 30 yükseldi. Gelişen ülkelerin piyasaları ağustos ortasında partiye katıldılar. Hisse senetleri, tahvillerin de önünde yer aldı. Yüzde 60’ı hisse senetlerinden, yüzde 40’ı tahvillerden oluşan klasik portföyün getirisi yatırımcıları mutlu etti. Başkanlık seçiminin yapılacağı bu sene, S&P 500 endeksinde yüzde 5 ila yüzde 10’luk bir yükseliş daha olabileceğini düşünüyorum. Ayılar yani düşüş bekleyenler kış uykusuna yattılar. İlk çeyreğin sonlarında, ikinci çeyreğin başlarında uyanabilirler. Olası bir düzeltme hareketi için argümanlar; regülasyon yanlısı görüşleri nedeniyle piyasalar tarafından pek sevilmeyen demokratların aday adayı Warren’ın öne çıkması ve Fed’in aylık 60 milyar dolarlık tahvil alımını azaltacağı spekülasyonu olabilir.

Petrol dışındaki emtiaların performansı geçtiğimiz sene düşük kaldı. ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı, yılın büyük bölümünde bakır ve gümüş gibi endüstriyel metallerin fiyatları üzerinde baskı oluşturdu. Ticaret görüşmelerindeki pozitif gelişmelerle, emtia fiyatları ekimde yükselişe geçti. Öncü finansal gösterge, önemli emtia parası Avustralya Doları (AUD), kasım sonundan beri yüzde 4 yükseldi. Bu para birimindeki hızlı yükseliş hareketi, emtia fiyatlarındaki artışı doğruluyor. Türkiye açısından önemli olan brent petrol fiyatı için beklentilerin pozitif olduğu gözleniyor. Yatırım bankası Goldman Sachs’ın fiyat tahmini ortalama 63 dolar. JP Morgan’ın fiyat öngörüsü 64,50 dolar. TCMB’nin yayımladığı son enflasyon raporunda, brent petrol tahmini 57,7 dolar idi. Çin ve Hindistan’ın ekonomik teşvik paketleri hazırlamaları petrol talebini artırabilir. Almanya’nın da bir destek paketi açıklayacağı konuşuluyor.
Türk finansal varlıkları açısından 2019 hareketli geçti. Yılı 115.000 seviyesinde kapatan borsa endeksimiz, mayıs ayında 83.000 seviyesindeydi. Hisselerin ucuz olduğu konuşuluyordu. Hisse fiyatlarındaki yükselişin yabancı yatırımcıların büyük bir desteği olmadan gerçekleştiğini belirteyim. Türk Lirası’nın yıllık enflasyon civarında değer kaybetmesi normaldir. Politika yapıcılar mevcut dolar kuru seviyesinden rahatsız değildir. İhracatın büyümeyi desteklemesini isteyen bir ekonomi yönetimi döviz kurlarının kademeli biçimde yükselmesini tercih edebilir. Dünya piyasaları 2020’ye moralli başlıyor. Risk alma iştahı güçlü kalabilir. Türkiye gibi gelişen ülkelerde finansal varlık fiyatlarının daha gidecek yeri olabilir. Bizde dış politika belirleyici olacak.

Herkese sağlıklı ve bol kazançlı bir yıl diliyorum.

Tüm yazılarını göster