2019 yılı ödemeler dengesi bize ne söylüyor?

İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI

2019 yılında ise cari işlemler dengesi 2001 krizinden bu yana ilk kez fazla verdi. Türkiye ekonomisi öteden beri sadece kriz yıllarında cari fazlası verir. 2019’un 1.67 milyar dolar da olsa bir cari fazla ile kapatılmış olması ekonomideki kötü gidişin mi, yoksa yapısal bir dönüşümün mü sonucuydu?

Bunu anlamak için ödemeler dengesi verilerine, sermaye hareketleriyle bir bütün olarak baktığımızda ortaya çıkan görünüm şöyle:

● Cari fazlanın ana kaynağı ithalattaki 20.79 milyar dolarlık düşüş. İkinci faktör turizm gelirlerindeki 4.6 milyar dolarlık artış. İhracattaki artış, kur artışının güçlü desteğine rağmen 3.55 milyar dolarlı sınırlı.

● Bu veriler bize cari fazlanın arkasında ekonomik yapıdaki bir düzelme olmadığını söylüyor. Temel faktör, yatırımlardaki daralma ve iç talepteki durgunluk yüzünden ithalatın düşmesi.

● Sermaye hareketlerine baktığımızda hem yabancıların hem de yerleşiklerin ekonomiye güvenmediği daha net ortaya çıkıyor.

● Doğrudan yatırım girişi, 2018’e göre bile yüzde 35.6 düşerek 8.39 milyar dolara indi. Doğrudan yatırım girişi 2009 krizinin de altında.

● Doğrudan yatırımların çoğu da gayrımenkul yatırımları. Üretime dönük yatırımların doğrudan yatırımlar içindeki payı 15 yıldır ilk kez yüzde 50’nin altına inerek yüzde 42.7 oldu.

● Gayrımenkul dışı doğrudan yatırım miktarı, yüzde 49.6 düşerek 3.58 milyar dolar oldu. Yabancıların mevcut doğrudan yatırımlarından yaptıkları karpayı transferi bile 3.25 milyar dolar. Yani aslında net giriş hiç yok.

● Mevutların sermaye artırımlarına katılımı ile dış borç sorunu yüzünden yabancıların eline geçen şirketlere için giren doğrudan yatırım miktarı da dikkate alındığında, yabancıların ana eğiliminin Türkiye’den kaçış yönünde olduğu görülüyor.

● Yabancı sıcak para girişinde bir artış var ama bu de ekonomiye güvenin bir ifadesi değil. Hisse senedine gelen yabancı yatırım sadece 406 milyon dolar, tahvile gelen ise 3 milyar dolar ile sınırlı. Sıcak paranın 12.32 milyar doları mevduatta. Yani sadece göreli yüksek faizden yararlanmak için gelmiş ve her an kaçmaya hazır bekliyor.

● Yerleşiklerin tutumu da yabancılardan farklı değil. Yurtdışında portföy yatırımı ve mevduat şeklinde dışarı kaçan yerli sıcak para miktarı, yüzde 29.7 artarak 13.56 milyar doları buldu.

● Yurtdışından alınan yabancı krediler cephesi de ekonominin kırılganlıklarına karşı güvensizliği yansıtıyor. Uzun vadeli dış borçlarda 11.23 milyar dolarlık net geri ödeme var. Kısa vadeli borçlarda ise 7.98 milyar dolar artış. Yani uzun vadeli dış borç bulmak hem zorlaşmış, hem de yerleşikler ekonomiye güvenmedikleri için yeni yatırım ve borçlanma yerine yatırımdan vazgeçip borç ödemeyi tercih etmişler.

Tüm yazılarını göster