2 önemli gelişme ve aslında olan biten

Şant MANUKYAN Ekofobi

Geride bıraktığımız günlerde dünya piyasalarını meşgul eden iki sorunun, en azından bir süre için çözüldüğünü gördük. ABD-Çin arasında faz 1 olarak tabir edilen uzlaşma sağlandı ve İngiltere’de Boris Johnson seçimlerden net bir zafer ile çıktı. Bu zafer iki anlama geliyor 1- İngiltere’nin AB’den çıkması kesinleşti. Bu İngiltere’den ziyade AB için negatif bir gelişme olacak. Dahası arkasına meclis çoğunluğunu alan ve kendisini daha güçlü hisseden Johnson, AB ile anlaşmak için daha az esneklik göstermeyi tercih edebilir. Özellikle ticaret konusundaki görüşmelerde bunu göreceğiz. Dolayısı ile kavram olarak “anlaşmasız Brexit” hala masada duruyor. Ancak seçimin az konuşulan bir galibi de İskoçya’nın Birleşik Krallıktan ayrılmasını talep eden SNP. Gerçek neden bu olmasa da SNP’nin kazandığı bölgeler aynı zamanda AB yanlısı bölgeler. Belki bu yıl veya seneye değil (ki yeni bir ayrılma referandumu hemen gündeme gelebilir, ancak hükümet bunun olmayacağını söyledi) ama geçen hafta itibari ile AB’ye ek olarak İngiltere de küçülme yoluna girdi. 

Faz 1 konusu da detaylı incelemeyi hak ediyor. 13 Aralık’ta uzlaşma ile ilgili bir belge yayınlandı. Önce herkesin üzerinde fikir belirttiği tarım ürünleri konusu ile başlayalım. Açıklamada ABD tarım ürünleri ihracatının dramatik bir şekilde artacağını belirtiyor. Genel olarak artış rakamını 2 yıllık süre içinde 200 milyar dolar olarak okuyoruz. Baz sene ise, gözden kaçmasın 2017. Tarım ürünlerinin payının ise yıllık 40-50 milyar dolar civarında olacağı anlaşılıyor. 2017 rakamına baktığımızda ABD'den ithal edilen mal miktarı 130 milyar dolar, hizmet ise 56 milyar dolar olmuş. Tarımda ise yaklaşık 22 milyar dolar. Bunun yarısından fazlası soya, 14,6 milyar dolar. USDA verileri ve konuyu tartışan raporları incelediğimizde ilginç bir durumla karşı karşıyayız. Her şeyden önce Çin'in soya talebi domuz gribi nedeni ile 2017'ye oranla gerileme trendine girmiş durumda. O halde artışın kaynağı soya dışı tarım ürünleri olmalı. Ancak Çin çok net bir şekilde ek buğday, mısır gibi ürün ithalatının TRQ (tariff- rate quota yani belirli bir seviyeye kadar düşük üzerinden daha yüksek vergi) ile sınırlı kalacağını belirtti. Bu durumda tarım ürünlerinde ithalat ABD'nin öngördüğü rakama ulaşmayabilir. Zaten ABD'nin Çin'e tarım ürünü ihracatın en yüksek olduğu 2012 yılında bile ulaşmamış. Bu örnek üzerinden gittiğimizde, esen EM pozitif havaya rağmen bir sorun net olarak görülüyor. Çin büyüyen bir pasta değil, ABD bu pastadan daha büyük pay alacaksa kim daha az pay alıyor? Soya konusunda Brezilya. Şayet diğerlerinin sabit kalarak ABD ile ithalatının artacağını düşünüyorsak ekstradan bulması gereken dolarları nereden bulacak? İkinci kritik nokta kurlar daha doğrusu yuan. Bu konuda açıklama net: Kurlara yönelik devalüasyon ve seviye belirlenmesinin yapılmamasına kadar verildi.

Gözünüzü kapatıp sıradan bir G-20 açıklamasını seçtiğinizde karşılaşacağınız cümle ise, ‘Rekabet gücümüzü artırmak için devalüasyon yapmaktan ve kurları kullanmaktan kaçınacağız.’ Kısacası temelde Çin yeni bir taahhütte bulunmuş değil. ABD'nin ne istediğine dikkat etmesi gerekiyor. Yuanın değeri bir formüle ve gerekirse dalgalanmalarda kullanılan bir ayarlama faktörüne bağlı. Yani ABD haklı kur serbest piyasa dinamikleri ile değil müdahale ile belirleniyor. Ancak ABD'nin istediği serbest piyasa değerlemesi ile zararlı çıkacağı kesin. Finans sektörünün liberalize edilmesi ise bu yıl içinde başlayan bir konu ve Çin tavrını şimdiden belli etti, dost kurumlara yol açılacak.

IP ve teknoloji transferi konularında atılan adımlar ve açıklayıcı kelimeler cari duruma oranla kuvvetli bir politika değişikliğine işaret ediyor. Nasıl uygulanacağı net değil ama uygulanırsa gerçekten de büyük bir değişiklik yaşanmış olacak.

Bunlara karşılık giriş paragrafında belirtildiği gibi ABD bazı vergileri azaltacak. Toplamda 350 milyar dolar üzerine uygulanan gümrük vergisinin 100 milyar dolarlık kısmına uygulanan %15 vergi %7,5 olarak düzeltilecek ve aralık 15 artışı görüldüğü üzere devreye girmeyecek.

Kısacası geleceği belirsiz bir faz 1 ve daha da belirsiz bir faz 2 söz konusu. Toparlarsam piyasa iyimserlik konusunda biraz acele ediyor.

Tüm yazılarını göster