HAKAN Altınay, 1990 yılında İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesini bitiren Türkiye’nin ilk 4 uzay mühendisinden biri oldu. Ancak, o günlerde uzay programında çalışma şansı yakalayamadı. İTÜ’den mezun olurken Türkiye’nin ilk 5 eksenli operasyonel robotunu geliştirmişlerdi.
Fakültede araştırma görevlisi olarak yüksek lisans yaparken dönemin Maliye Bakanı Adnan Kahveci, görüşmeye çağırdı:
- Yaptığınız robotu gazetelerde gördüm. Yüksek lisansımı robotik üzerine yapmıştım. Robotik, ülkemizin geleceğinde önemli olacak. Sizi desteklemek istiyoruz.
Kahveci’nin Hakan Altınay ile görüşmeleri sürdü. Kahveci, vefatı öncesi son görüşmelerinde Altınay’a adres gösterdi:
- İTÜ’de KOSGEB tarafından ülkemizin ilk Teknoloji Geliştirme Merkezi (TEKMER) kuruluyor. Sizin gibi fikri olup parası olmayan araştırmacılar orada desteklenecek. Oraya bir proje sunun.
Altınay, destek başvurusunun kuralı gereği 1991 yılında şirketini kurdu:
Altınay Robotik ve Otomasyon Ltd. Şti.
Böylece İTÜ-TEKMER içinde ilk şirket Altınay Robotik 100 metrekarelik bir odada faaliyete geçti:
- Dr. Turgut Berat Karyot (Hocam), Prof. Hamza Diken, Yük. Müh. Can Bayar, Dr. Gökay Kadir Hurmalı ve Öcal Ayangil ile birlikte endüstriyel robot teknolojisini kalıcı olarak geliştirmek üzere daha kapsamlı, derin teknolojik araştırmalara başladık.
Ekip 2 yıl sonra sonuca ulaştı:
- Temel tasarım hedeflerine uygun olarak test edilmiş bir şekilde bitirip, 30 Ağustos 1993 Zafer Bayramı’nda 6 eksenli ilk Türk sanayi robotu “Altınay HSR-4”ü kamuoyuna duyurduk.
Sanayi Bakanlığı, KOSGEB, İstanbul Sanayi Odası ve İTÜ, 27 Ocak 1994’te bir toplantı organize edip “Altınay HSR-4”ü daha geniş şekilde tanıttı:
- 1994 yılında üniversiteden ayrılıp “Altınay Robot Teknolojileri” şirketini ülkemizin ihtiyaç duyduğu farklı teknolojileri üretmek için kurduk.
İTÜ-TEKMER’de 1991’de kolları ilk sıvadıklarında KOSGEB Altınay’ı 44 bin dolarlık bütçeyle desteklemişti:
- Geliştirdiğimiz robotu seri olarak hayata geçirmek için kaynak arıyorduk. Endüstriyel bir robot fabrikası kurmak istiyorduk. O zamanki yatırım için belirlediğimiz bütçe 5 milyon dolardı.
Söz konusu kaynak bulunamadı. Hakan Altınay, o günleri daha sonraki yıllarda hayıflanarak şöyle anlattı:
- Eğer o günlerde 5 milyon dolarlık kaynağı bulabilseydik, bugün sadece robot ve alt sistem üretimi ile dünyaya ihracat yapan, satış büyüklüğü 1 milyar Euro olan bir şirket haline gelebilirdik.
Altınay Teknoloji Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Altınay ile grup şirketlerinden Altınay Savunma Teknolojileri’nin halka arz hazırlıkları çerçevesinde buluştuk.
Hakan Altınay’a Altınay Savunma Teknolojileri Genel Müdürü Zekeriya Burak Mercan, Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Coşkun, TAAC Havacılık Teknolojileri Genel Müdürü Enis Ata, Altınay Elektromobilite Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Emin İlkmen ve Letven Capital Genel Müdürü Kamil Kılıç eşlik etti.
Hakan Altınay, ilk robotu üretme öyküsünü anlatıp, sürdürdü:
- 1994’te dünyadaki robot satışları 40 bin adetti. Bugün ülkemize yılda 3 veya daha fazla eksende 3-4 bin adet robot ithal ediliyor. Dünyada 3 eksen ve üzeri işlevsel endüstriyel robot stoku 10 milyonu aşıyor. Buna her yıl 500 bin robot ekleniyor.
Robot dünyasının endüstri, hizmet ve savunma olmak üzere 3 alanda sınıflandırıldığını belirtti:
- Hizmet kendi içinde büyük alt alanlara ayrılıyor. Ev hizmetinde çalışan robotlar, gıda, tarım ve sağlık gibi alanlarda hizmet robotları var. Her yıl milyonların üzerinde yeni hizmet robotu kullanıma girecek gibi görünüyor. Robotu eczaneye ilaç almaya da gönderebileceğiz.
Hakan Altınay, Altınay Savunma Teknolojileri’nin temellerinin 2006’da NATO kapsamındaki bir projeyi almalarıyla atıldığını vurguladı:
- MAAT’ın (Mühimmat Ayırma ve Ayıklama Tesisi) çözüm ortağı olduk. TSK’nın elinde bulunan mühimmatların ömrünü tamamlamış veya caydırıcılık anlamında kullanılması mümkün olmayan ürünlerin sökülmesini, ayırma ve ayrıştırmasını sağlayan bir projeydi.
Roketsan liderliği altonda ilk kez TSK’nın mühimmatlarının insansız sökülmesine, ayrıştırılmasına imkan sağlayan proje hazırladıklarını kaydetti:
- Dünyada o dönemde bu nitelikte bir tesis yoktu. Mühimmatlara füzeler ve roketler de dahildi. Yüksek teknolojili ürünler de vardı. Bu proje mühimmat imha konusunda entegre tesis olarak NATO için bir ilkti. Sonra NATO’da belgelendi.
Hakan Altınay’a savunma teknolojileriyle endüstriyel robot işlerinin gruptaki yerini sordum, yanıtladı:
- İki taraf yüzde 50-50 noktaya geldi…
1990’ların başında ilk yerli robotu geliştiren Altınay, o günlerde 5 milyon doları bulamayıp, hayalindeki büyüklüğe istediği sürede ulaşamasa da, 2006’da yöneldiği savunma teknolojileriyle birlikte çıtayı zirveye çıkardı…
ALTINAY Teknoloji Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Altınay, 2006 yılında başlayan proje ile girdikleri savunmada 5 fabrikanın içinde yer aldığı bir tesisin ortaya çıktığını belirtti:
- Altınay Robot Teknolojileri’nin milli anlamda savunma konusundaki başarısını da perçinledik. Amerika’dan doğrudan askeri projeler alır olduk. 2014 yılında yeteneklerimizi kurumsal hale dönüştürmek için Altınay Havacılık ve İleri Teknolojiler A.Ş.’yi kurduk.
Savunma alanında özgün tasarımlarla ürün ve teknolojiler geliştirdiklerini kaydetti:
- Belli bir iş hacmine ulaşıp yetenek ve gücümüzü kanıtlayınca ismimizi Altınay Savunma Teknolojileri olarak değiştirdik.
Altınay Savunma Teknolojileri’nin hedefini paylaştı:
- Altyapı, ürün ve platform düzeyinde üretim yeteneğine sahip olan şirketler Türkiye açısından çok önemli bir yerde bulunuyor. 100 milyon dolar bandındaki potansiyel şirketler olarak biz de bu bölgeye adayız. Zamanla bu bandı 100-500 milyon dolar hedefliyoruz.
Altınay’ın savunma alanındaki değer zincirinin önemli bir halkası olduğunun altını çizdi:
- Bu halkaya kara, deniz, hava ve hatta yakın zamanda denizaltını da katacağız. Kara, deniz ve hava platformlarının kritik altyapılarını üreten, bazı noktalarda ürün ve platformun kendisini üreten bir rolümüz var.
Letven Capital Genel Müdürü Kamil Kılıç, araya girdi:
- 2021 yılında Altınay Savunma Teknolojileri’ne yüzde 20’lik payla ortak olduk.
ALTINAY Teknoloji Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Altınay, Altınay Savunma Teknolojileri’nin altındaki ili şirketten birinin DASAL Havacılık Teknolojileri olduğunu bildirdi:
- DASAL Havacılık Teknolojileri, 2019 yılında kuruldu. Bu şirketimize 2020 yılında Aselsan ortak oldu. DASAL, döner kanatlı, dikey iniş-kalkış yapabilen insansız hava araçları geliştiriyor.
Hava aracını kıymetli kılan şeyin üzerine yüklenen görev yükü olduğunu vurguladı:
- Örneğin üzerinde bir kamera olabilir ve istihbari bşr görev verebilirsiniz. Mühimmat koyup saldırı yapabilirsiniz. Biz hava araçlarının askerin cebinde taşıyabileceği mikro boyutundan İHA’ya kadar her sınıfında varız.
Ürün yelpazelerinin genişliğine işaret etti:
- “Kargo dron” dediğimiz görevleri yerine getirebilecek çeşitlilikte, döner kanatlı hava araçları üretiyoruz. Aselsan üzerinden TSK’ya verdiğimiz “Serçe” olarak isimlendirilmiş olan ürünümüz sınır ötesi operasyonlarda uzun süre görev yaptı.
ALTINAY Teknoloji Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Altınay, 2019 yılında TUSAŞ’la birlikte TAAC adlı şirketi kurduklarını bildirdi:
- TAAC’ın ürünlerinden biri “uçuş kontrol eyleyicileri”. Uçağın havada kalmasını, manevra yapmasını, uçabilmesini sağlayan mekanizmalar bunlar. Türkiye’de bunu yapan başka firma yok. Kaan’ın iniş takımları bir yıl gibi kısa sürede tasarlandı, üretildi, test esildi ve takıldı.
DASAL ve TAAC’ın kritik sistemler geliştiren şirketler haline geldiğini kaydetti:
- Örneğin, Milgem 5 Gemisi’nin kabulü yapıldı. O geminin üzerindeki helikopter yakalama ve transfer sistemini entegre ettik. Bu sistemin adı “Kuş Kapanı”dır. Her türlü hava şartında helikopter gemiye inebiliyor ve kalkabiliyor.
Hakan Altınay, Altınay Savunma Teknolojilerinin içinde yer aldığı projeleri şöyle sıraladı:
Altay Tanık, Milli Muharip Uçak (Kaan), Milgem (Milli Gemi)