Belçika'nın İstanbul Başkonsolosu Tim Van Anderlecht, “Belçika-Türkiye Göç Anlaşması”nın 60’ncı yılı nedeniyle düzenledikleri festivale hazırlanırken, 1960’lı yılların ilk yarısına uzanan günleri inceledi:
- İkinci Dünya Savaşı’ndan 20 yıl sonra ülkemizde yaşanan ekonomik yükselişle birlikte ekstra işgücüne ihtiyaç duyuldu. Özellikle maden ocakları için yardıma ihtiyaç vardı. Türkiye’de ise işçi fazlası vardı. Yani, işsizlik söz konusuydu.
Türkiye’nin o günlerdeki durumuna baktı:
- Türkiye’de tarımda ilerleme söz konusuydu ama sanayi için aynı şey söylenemezdi. Yani, sanayi bugünkü kadar gelişmemişti. O günlerin koşullarında Belçika’nın endüstride, madende çalışacak işgücü açığı, Türkiye’de de insan gücü arzı vardı.
Belçika Hükümeti ile Türkiye Hükümeti’nin 1964 yılında imzaladığı anlaşmayı irdeledi:
- Anlaşma çerçevesinde Türkiye’den Belçika’ya ekonomik göç, yani doğrudan işçi göçü 10 yıl kadar sürdü. O dönemde 22 bin kişi Türkiye’den Belçika’ya işçi olarak göç etti.
Yıllardır önünden geçtiğim Belçika’nın İstanbul Başkonsolosluğu’na ilk kez geçen gün girdim. Başkonsolos Tim Van Anderlecht ile iki ülke arasındaki göç anlaşmasının 60’ıncı yılı çerçevesinde sohbet ettik.
Anderlecht, Türkiye’den işçi alımlarının Avrupa’da 1974’te başlayan ekonomik krize kadar sürdüğünü vurguladı:
- 1974’ten itibaren Türkiye’den işçi alımı durdu. 10 yılda Belçika, Türkiye’den 22 bin kişiyi aldı. Türkiye’den alınan işçiler, Belçika’nın madenlerini işletmesinde çok önemli rol oynadılar.
Belçika’nın 1974’ten sonra 22 bin Türk işçisinin ailelerini yanlarına almalarına kapıyı açık tuttuğunu kaydetti:
- Ailelerin Belçika’ya göçü o tarihten itibaren hep devam etti. 1980 ve 1990’larda ise Türkiye’den Avrupa ülkelerine siyasi ilticalar gündeme geldi. Belçika da bundan belirli ölçülerde payını aldı. Özellikle 12 Eylül 1980 darbesi ilticaları tetikledi.
Söz konusu göç vesilesiyle Belçika’da oluşan Türk nüfusunu merak ettim, tahmini veriyi paylaştı:
- Belçika’da bugün 250 bin dolayında Türk’ün yaşadığını tahmin ediyoruz. Geçen 60 yılda özellikle ikinci, üçüncü kuşakta entegrasyon olduğu için tam rakamı bilemiyoruz. 250 bin kişilik nüfus, 11 milyonluk Belçika nüfusunun yüzde 2’si anlamına geliyor.
Göç konusunda Türkiye’nin Belçika’da ikinci sırada yer aldığını kaydetti:
- 1970’li yıllardan itibaren madenciliğe nokta konulmaya başlandığında Türkiye’den alınan işçiler de ülkemizin büyükşehirlerine taşındı. Brüksel, Antwerp ve Gent’e yerleştiler. Belçika’ya göç edenlerin çoğu Afyonkarahisar, Eskişehir ve Kayseri’den idi.
Son 3 yılda Türkiye’den Belçika’da ihtiyaç duyulan meslek sahiplerine uzun süreli vize vermeye başladıklarını ifade etti:
- Mühendisten pastacıya, kasaptan manava kadar çeşitli meslek mensuplarından 6 bin kişiye uzun süreli vize verdik. Aslında birçok Avrupa ülkesinin nitelikli insan kaynağına ihtiyacı var. Biz, başka ülkelerden de nitelikli insan kaynağını uzun süreli vize ile alıyoruz.
60 yıl önce Türkiye’den işçiler Belçika’da madencilik sektörünü ayakta tutmada önemli rol oynadı…
O günlerde Türkiye’den giden 22 bin kişi, aileleriyle birlikte 250 bin kişilik önemli bir nüfus yoğunluğuna ulaştı…
Belçika dahil birçok Avrupa ülkesi son yıllarda da nitelikli insan kaynağına kapıyı açtı…
60 yıl önceki “emek göçü”, günümüzde “beyin göçü”ne evrildi…
Belçika'nın İstanbul Başkonsolosu Tim Van Anderlecht, Türkiye’den ülkeye gidenlerin ilk kuşağı ve ikinci kuşağının daha çok Türkiye’den gidenlerle evlendiğini, aile kurduğunu belirtti:
- 3’üncü jenerasyondan durum değişmeye başladı.
60 yıl önce işçi olarak Belçika’ya giden Türkler’in ülkede oluşturduğu ekonomik gücü öğrenmek istedim, şu değerlendirmeyi yaptı:
- Ben Türkler’in yoğun olarak yerleştiği Antwerp’te doğup büyüdüm. Orada toplumun her katmanında Türkler var. Doktordan avukata, market sahiplerine kadar birçok alanda Türkler de iş yapıyor. Gazeteciler de var, müzisyenler de.
Çocukluk günlerini anımsadı:
- Ben küçük çocukken Türkler’in daha çok Türkçe konuştuklarını biliyorum. Şimdi yeni jenerasyon hem Dutch konuşuyor, hem Türkçe konuşuyor.
60 yıllık süreçte girişimci olan Türkler’in ulaştığı ekonomik büyüklüğü merak ettim, şu yanıtı verdi:
- Belçika’da çok sayıda küçük işletme var. Pek çok Türk’ün marketi, restoranı, küçük işletmesi var. Türk inşaat şirketleri faaliyet gösteriyor. Etnik istatistik tutmadığımız için tam veriler elimde yok.
Belçika’nın İstanbul Başkonsolosu Tim Van Anderlecht, iki ülke arasındaki ilişkilerin çok güçlü olduğunu belirtti:
- Türkiye’de kayıtlı Belçikalı nüfus 7 bini buluyor. 60 yıl önce Türkiye’den ülkemize gerçekleşen işçi göçü ülkelerimiz arasındaki ilişkileri daha da güçlendirdi.
7 bin Belçikalının Türkiye’de yaşıyor olmasının anlamını Rusya örneği ile güçlendirdi:
- Ukrayna ile savaş öncesi Rusya’da yerleşik Belçika vatandaşı nüfusu 800 kadardı.
Belçika-Türkiye ilişkilerinin olumlu seyrini şu veriyle destekledi:
- Her yıl Belçika’dan Türkiye’ye 170 bin kişi geliyor. Bu, 11 milyon nüfuslu Belçika için oldukça yüksek bir rakam.
Belçika’nın İstanbul Başkonsolosu Tim Van Anderlecht’e iki ülkenin dış ticaret dengesini sordum, paylaştı:
- 2022 yılında toplam dış ticaretimiz 13 milyar Euro idi. Bunun içinde Türkiye’nin Belçika’ya ihracatı 6 milyar Euro düzeyinde idi. 2023’te dış ticaretimiz 12 milyar Euro’ya geriledi. Belçika, Türkiye’den geçen yıl 5 milyar Euro’luk ithalat yaptı.
Belçika’nın dış ticaretinde Türkiye’nin yerine işaret etti:
- Avrupa’da Türkiye’nin 5’inci büyük ticaret partneriyiz.
Şu noktanın altını çizdi:
- Enflasyon nedeniyle Türk ürünleri çok pahalı hale geldi.
Belçika'nın İstanbul Başkonsolosu Tim Van Anderlecht’e iki ülke iş insanlarının, şirketlerinin yatırımlarını sordum, önce Belçika’nın Türkiye’deki yatırımlarına değindi:
- Türkiye’deki şirketlerimizin çoğu buraya 2000’li yılların başında geldi. Belçika, Türkiye’deki uluslararası yatırım sıralamasında 8’inci büyük konumunda. Türkiye’deki uluslararası yatırımlarda payımız yüzde 5.
Türkiye’den son dönemlerde Belçika’ya yönelen en büyük yatırımı Ciner Grubu’nun yaptığını bildirdi:
- Ciner Grubu, 600 milyon Euro’luk yatırımla Belçika’da (Lommel’de) cam ambalaj tesisi kuruyor. Tesis 2026 yılında faaliyete geçecek sanıyorum.
Şu noktanın altını çizdi:
- Türkiye’deki ekonomik durum nedeniyle son iki yıldır Belçika’dan Türkiye’ye gelen yatırım yok gibi. Daha çok küçük Türk yatırımcılar Belçika’ya yöneliyorlar.
Belçika’nın İstanbul Başkonsolosu Tim Van Anderlecht’e Türkiye’nin son yıllarda Avrupa Birliği ülkelerinde karşılaştığı Schengen vizesi sıkıntısını anımsattım, şu bilgiyi verdi:
- Biz COVID’den sonra Türkiye’de 2022 ve 2023 yılında rekor kırdık. Vize bölümünde çalışanların sayısını yüzde 50 artırıyoruz. Bu yıl da rekor kırabiliriz.
Ardından ekledi:
- Türk otoritelerin talepleri doğrultusunda daha hızlı ve fazla vize verebilmek için çalışıyoruz. İş insanlarına, öğrencilere vizede öncelik veriyoruz.