“Ortam iyileşirse 19 milyar dolar dış yatırım hazır”

Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

ULUSLARARASI Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Engin Aksoy, dernek uzmanlarının hazırladığı “Uluslararası Doğrudan Yatırım Potansiyeli” ile “Türkiye’nin UDY Rekabetçilik Endeksi”nin son verilerini incelerken 40 yıllık dönemi gözden geçirdi:

-          Türkiye’ye son 40 yılda 270 milyar dolarlık uluslararası yatırım geldi.

YASED üyelerinin yarattığı büyüklükleri irdeledi:

  • YASED’in aralarında uluslararası devlerin de bulunduğu 274 üyesi var.

  • Bu üyelerin geldiği ülkelerin sayısı 33.

  • YASED üyeleri 1.3 milyon kişi istihdam ediyor. Yani, istihdamın yüzde 9’unu yaratıyor.

  • Türkiye’nin ihracatının yüzde 30’unu uluslararası sermayeli şirketler gerçekleştiriyor. Bu ihracatın yüzde 50’si de orta ve yüksek teknolojili ürünlerden oluşuyor.

  • Üyelerimizin 52 Ar-Ge merkezi, 6 da tasarım merkezi faaliyet gösteriyor.

  • Türkiye’deki uluslararası sermayeli şirketler, 85 bin tedarikçi ile çalışıyor.

Vodafone Türkiye’nin CEO’su olan Engin Aksoy, uluslararası şirketlerin Türkiye’deki başkan ve CEO’larının yaklaşımını düşündü:

-          Bizler bulunduğumuz görevlerde ülkemiz için birer yatırım elçisi gibiyiz. Hepimiz global merkezlerimizden Türkiye’ye daha fazla yatırım çekme çabasındayız.

Engin Aksoy, “Yatırım Potansiyeli” ve “Rekabetçilik Endeksi”yle ilgili verileri paylaşmak üzere YASED Genel Sekreteri Serkan Valandova, Baş Ekonomisti Mine Ergün Bakdur ve Genel Sekreter Yardımcısı Tuba Özsezen’in hazır bulunduğu bir sohbet toplantısı düzenledi. Aksoy, şu noktanın altını çizdi:

-          Türkiye’ye yeni uluslararası yatırım çekmek kadar, mevcutların yatırımlarını artırmaları da önemli.

Uluslararası yatırımların dünyada geçen yıl yüzde 3’lük bir büyüme ile sınırlı kaldığını vurguladı:

-          Aslında bu büyüme Hollanda ve Lüksemburg kaynaklı şirket satın almalarının etkisiyle oldu. Onları dikkate almadığımızda yüzde 18’lik bir daralma yaşandığı görülüyor. Bu yıl da önemli bir artış beklenmiyor. Temkinli bir iyimserlik havası hakim.

Türkiye’nin geçen yıl çektiği 10.6 milyar dolarlık uluslararası sermayeyi değerlendirdi:

-          2022’ye göre yüzde 22’lik bir azalma söz konusu. 2022’de gelen uluslararası sermaye 13.7 milyar dolardı. 2023’te gelen uluslararası sermayenin yüzde 33’ü gayrimenkule yöneldi. 5.6 milyar dolarlık bölümü üretken sermayeden oluştu. Burada da yüzde 20’lik azalma var.

Türkiye’nin nüfusuna ve milli gelirine işaret etti:

-          Türkiye’nin 85 milyonluk nüfusu ve kişi başına 10 bin doları aşan milli geliri önemli bir potansiyel oluşturuyor. Dünyada böyle 10 ülke var. Beyin göçü yaşansa da Türkiye’nin insan kaynağı önemli bir avantaj. Ayrıca iyi de bir üretim ekosistemi bulunuyor.

Ardından YASED üyesi şirketlerin CEO’larıyla yapılan son ankete dikkat çekti:

-          Üyelerimiz, makroekonomik istikrar ve düzenleyici çerçevedeki performansımızı, rekabet içerisinde olduğumuz ülkelerin ortalama düzeyine taşımamız halinde önümüzdeki dönemde 18.6 milyar dolarlık yatırımı gündemlerine alabileceklerini ifade ediyor.

YASED’in yaklaşımını ve hedefini paylaştı:

-          Türkiye’nin bölgesel bir üretim, hizmet, yönetim ve ticaret merkezi olma yolunda sahip olduğu potansiyeli ile dünyada en fazla doğrudan yatırım çeken ilk 10 ülke içinde olması gerektiğine inanıyoruz. Uluslararası yatırımlardan aldığımız pay yüzde 1’den 1.5’e çıkmalı.

Engin Aksoy’a 7-8 ay önceki sohbet toplantısında paylaştıkları bir veriyi anımsattım:

-          Üyelerinizin Türkiye’ye gelebilecek 10 milyar dolarlık yatırımlarının başka ülkelere kaydığını söylemiştiniz. Bunda bir değişiklik var mı?

Genel Sekreter Serkan Valandova yanıtladı:

-          2023’te Türkiye’ye gelebilecek iken başka ülkelere yöneldiği düşünülen yatırım tutarı 15 milyar dolar olarak hesaplanıyor.

Engin Aksoy araya girip şu nokta üzerinde durdu:

-          6 ay önce üyelerimiz “Makro ekonomik göstergeler ve ortam uygun olursa önümüzdeki dönemde 7.1 milyar dolarlık yatırımı gündeme alabiliriz” diyordu. Şimdi bu rakam 18.6 milyar dolara çıkmış durumda. Yani, neredeyse 3 katına çıkması söz konusu.

YASED üyeleriyle yapılan anketten edindikleri izlenime vurgu yaptı:

-          Üyelerimiz bir önceki ankete kıyasla 2024’ün ilk yarısı için daha olumlu beklenti içinde.

YASED üyesi uluslararası şirketlerin 18.6 milyar dolarlık yatırımı gündeme alabileceklerini bildirmesi, ekonomide “rasyonele dönüş”ün etkisini göstermeye başladığını ortaya koyuyor değil mi?

21 ülke arasında ‘rekabetçilik’ açısından ikinci 10’da bulunuyoruz

YASED Başkanı Engin Aksoy, 2018 yılından beri her yıl yenilenen“Türkiye’nin UDY Rekabetçilik Endeksi”ne dikkat çekti:

-          Uluslararası yatırım kararlarında, Türkiye ile kısa listeye alınan ülkelerin UDY çekiciliğini ülkemiz ile karşılaştırıyoruz. 21 ülke arasında ikinci 10’da yer aldığımızı görüyoruz.

Endeksi şöyle özetledi:

  • Türkiye, insan kaynakları ve maliyet alanındaki mukayeseli üstünlüğünü koruyor.

  • Bu gelişmeler, düzenleyici çerçeve ve risk göstergelerindeki performansın gerisinde kalıyor.

  • 2023 yılında vergi oranlarında yaşanan artışın önceki yıllara göre vergi ve teşvikler açısından Türkiye’nin rekabetçiliğini azaltan bir gelişme olarak öne çıktığını da görüyoruz.

  • Kurumlar vergisi oranlarında İtalya ve Avusturya’ya göre daha rekabetçi idik. Geçen yılki artışla onların üzerine çıkmış olduk.

  • Vergilerdeki bu artışların depremin neden olduğu ekonomik olumsuzlukların telafi edilmesinin ardından tekrar eski seviyelerine döneceğini umut ediyoruz. Hatta bu konuda bir takvimin ortaya konulması öngörülebilirlik sağlar.

Ardından şu mesajı verdi:

-          Türkiye, pazar büyüklüğü, iş ekosistemi ve maliyet alanındaki güçlü yönlerini de kullanarak düzenleyici çerçeve ve risk göstergelerindeki zorlukları stratejik olarak ele alırsa, rekabet gücünü artırabilir.

YASED üyeleriyle yapılan anketten şu noktaya dikkat işaret etti:

  • Türkiye, yatırım çekme konusunda Avrupa ülkeleri ve Amerika ile de rekabet içerisinde.

Engin Aksoy, “Türkiye rekabetçilik sıralamasında ilk 10’da yer alsaydı sonuç ne olurdu?” sorusuna şu yanıtı verdi:

-          Gelen uluslararası sermaye en az iki katına çıkardı. 25-30 milyar doları bulabilirdi.

4 temel alanda sağlanacak ilerleme yatırımları çeker

 YASED Başkanı Engin Aksoy, bu yıl iki önemli konuyu gündemlerinde tutacaklarını bildirdi:

-          Kişisel verilerin yurt dışına aktarılmasını düzenleyen KVKK 9. Madde değişikliği ile İklim Kanunu ve dolayısıyla Emisyon Ticaret Sistemi’nin uygulamaya alınması konularında düzenlemelerin gerçekleşmesi.

Bunları uzun süredir beklediklerini kaydetti:

-          Bu konularda sonuca varılması, 2024 yılı yatırımları için teşvik edici olacağını özellikle vurgulamak isterim.

KVKK’nın uluslararası veri koruma standartlarına uyumlu olması gerektiğini belirtti:

-          Bunun yalnızca bireylerin haklarını korumakla kalmayıp, aynı zamanda uluslararası iş ilişkilerinde güven ve şeffaflığı artırarak Türkiye’nin yatırım için daha cazip bir hedef haline gelmesine katkıda bulunacağına inanıyoruz.

Bir ülkenin küresel rekabetçiliğini etkileyen 4 temel unsur üzerinde durdu:

-          Dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm, küresel tedarik zincirlerine entegrasyon düzeyinin artırılması ve bu sistemi sürekli geliştiren bir insan sermayesinin varlığını çok önemsiyoruz.

Bu 4 temel alanda yapılacak her türlü ilerlemenin yatırım kararları üzerinde çok olumlu etkileri olacağını vurgulayıp, ekledi:

  • Yakın zamanda yasalaşmasını beklediğimiz İklim Kanunu ile Emisyon Ticaret Sistemini AB ile uyumlu bir şekilde kurmuş,

  • Yeşil mutabakat ve sınırda karbon düzenleme mekanizmasından olumsuz etkilenmeyecek şekilde sektörel altyapı ve yetkinliklerini artırmış,

  • Fiber altyapısını geliştirmiş, 5G’de yol almış, siber güvenlikle ilgili mevzuat altyapısını güçlendirmiş,

  • COVID sonrası dönemdeki esnek çalışma uygulamalarının yaygınlaşması ile başlayan çalışma hayatı mevzuatındaki dönüşüm trendlerine uyum sağlamış bir Türkiye’nin tüm sektörlerde bir cazibe merkezi olacağını düşünüyoruz.

Tüm yazılarını göster