ERGENE Consulting Başkanı ve Boyden Türkiye Ülke Lideri Murat Ergene ile Boyden Türkiye Kurucu Ortağı İbrahim Paksoy, geçen hafta 3 önemli ismi Seraf Vadi’de bir masa etrafında topladı:
LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük
Derimod Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu Başkanı Murat Zaim
Karaca Yönetim Kurulu Üyesi Emre Karaca
Ergene ve Paksoy, sohbetin konu başlığını şöyle belirledi:
Gelecek kuşak liderlerin odağında neler var?
Murat Ergene, Boyden Türkiye’yi geçen yıl hizmete açtıklarını bildirdi:
- Boyden tarafında şirketlere üst düzey yönetici bulma konusunda yol gösteriyoruz. Ergene’de ise insan kaynakları danışmanlığı veriyoruz.
Bir gözlemini paylaştı:
- İK yöneticilerinden beklentiler çok değişti. Şu anda şirketlere İK yöneticisi bulmakta zorlanıyoruz.
Vahap Küçük, konuya “kurucu kuşak”tan girdi:
- Biz zor şartlar altında işe giriştik. Önümüzde fazla örnek yoktu. Deneme yanılma metoduyla yola çıktık. Risk alarak işlerimizi sürdürdük. Böyle yola çıkan şirketlerin bir bölümü ikinci nesle devrolacak kadar yaşamıyor.
Kendi çocuklarının yaklaşımını irdeledi:
- Dikkat ediyorum, oğullarım daha az risk alıyor. Biz kurucular olarak bir anlamda yokluklardan geldik. Birçok konuda açlığımız vardı. Benim çocuklarım için durum farklı.
Sözü insan kaynakları tarafına taşıdı:
- Yeni nesle kariyer planlamasını, yolculuğunu iyi anlatmak gerekiyor. Çünkü, kariyer yolculuğunda basamakları çok hızlı çıkma beklentileri var.
Şu noktanın altını çizdi:
- Personelin performans değerlendirmelerinin çok adil gerçekleştirilmesi gerekiyor. Ancak, bu konuda dünyada da “en adili”ni yapabilene pek rastlanmıyor.
Murat Zaim araya girdi:
- Personel penceresinden bakınca bir numarada maddiyat değil, “değerler”in yer aldığını görüyoruz. İş yerindeki arkadaşlıklar da çalışanlar üzerinde etkili oluyor.
Emre Karaca, “yeni neslin yaklaşımı” konusunda şu saptamayı yaptı:
- Benden 5 yaş büyüklerle ben, aynı dili konuşamıyoruz. Aramızda uçurum varmış gibi olabiliyor. Benden 5 yaş küçüklerde de benzer durum başka açıdan ortaya çıkıyor.
Murat Ergene, şu eklemeyi yaptı:
- Çalışanların şirketlerden beklentileri giderek yükseliyor.
Murat Zaim, şu soruyla konuyu insan kaynağından farklı noktaya çekti:
- Vahap Abi, o kadar büyük ölçekteki mağaza zincirine ne kadar hakimsiniz?
Küçük, yanıta şu veriyle başladı:
- Şu anda yurt içi ve dışı toplam 1300 mağazamız var. 1 mağaza ile yola çıkmıştık. Yol boyunca kapattığımız mağaza sayısı da 400’ü buldu. Biz mağaza kapatma kararını çok kolay alırız. Bu konuda duygusal davranmayız.
Türkiye’deki mağazaları yönetmek üzere 22 bölge müdürlüğü kurduklarını kaydetti:
- Türkiye’deki mağazaların mülklerini, bulundukları yerleri ezbere söyleyebilecek durumdayım. Şehirleri, caddeleri iyi bilirim, projeye bakarım. “Burada iş olur, burada iş beklediğimiz boyutta olmaz” dediğimde yüzde 100 tuttururum.
Bu durumu şöyle tanımladı:
- Nasıl ki tasarımda, renkte, üründe meleke oluşuyorsa, mağaza yeri konusunda da benim melekelerim gelişmiş durumda.
LC Waikiki, Türkiye’de perakende sektörüne damga vuran, “rol model”e dönüşen başarıya imza attı, aynı çizgisini sürdürüyor.
1300 mağazaya ulaşan yolculukta, “duygusal davranmadan” 400 mağazayı kapatabilmiş olması, LC Waikiki’nin başarısının ardındaki doğru kararı zamanında alma becerisini yansıtıyor…
DERİMOD İcra Kurulu Başkanı Murat Zaim, COVID-19 pandemisi günlerini anımsattı:
- Pandemi başladı, dükkanlar, AVM’ler kapandı. Bilinmezdeydik, tutunacak dal arar haldeydik. O günlerde, çalışma arkadaşlarımızı, tedarikçilerimizi ve marka algımızı düşündük, onları korumaya kafa yorduk.
Tedarikçiye ürettirdikleri ürünü almama gibi bir davranış içine girmediklerini kaydetti:
- Şirketimizin değerlerine tutunduk. Tedarikçilerimizden ürün alırken, “Elini, kolunu bükelim” havasına hiç girmedik. O şekilde iş yapılmaması gerektiğini babamız Ümit Zaim’den öğrendik.
LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, 3 kesimin mutluluğuna önem verdiklerini belirtti:
Müşteri mutluluğu
Çalışan mutluluğu
Tedarikçi mutluluğu
Çalışan mutluluğu konusunda şu noktanın altını çizdi:
- Personelle diyalogda tek taraflı bildirim doğru olmaz. Personele sadece eksiklerini, yanlışlarını bildirmek, sağlıklı bir diyalog değildir. İyi yaptığı işleri de söyleyip takdir etmek gerekir. İyisini de kötüsünü de söylemek lazım.
BOYDEN Türkiye Kurucu Ortağı İbrahim Paksoy, şu gözlemini paylaştı:
- Şirketlerde İK bölümleri ile iş birimleri arasındaki ilişki kopuk. Bir kere CV, en doğru elemanı bulma konusunda yeterli olmuyor. İşe alınacak elemanın motivasyon seviyesine bakmak gerekiyor.
Karaca Yönetim Kurulu Üyesi Emre Karaca, şu soruyu ortaya attı:
- İşi bilen mi, motivasyonu yüksek olan mı tercih edilmeli?
Vahap Küçük, 55 bin istihdama ulaşmanın sağladığı birikimle şu saptamayı yaptı:
- Bir kere insanın “kumaşı” iyi olmalı. En temel kriter budur.
Murat Zaim, Derimod’u “alçak gönüllü” olarak tanımladı:
- Biz alçak gönüllü bir şirketiz. Sivri kişilikler bize uymaz.
Emre Karaca da şu eklemeyi yaptı:
- İflah olmaz kötümserlerden uzak durmak lazım…
LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, perakende sektöründe piyasada olmanın, mağazalarda bulunmanın önemine değindi:
- Mağazaları ben “olay yeri” olarak tanımlarım. Polisiye bir deyim ama bizim için mağazalar öyledir. Perakende işi mağazada öğrenilir.
Ardından ekledi:
- Bizde çalışanların, perakende tarafının yönetimine katkıda bulunanların her hafta bir-iki gününü mağazada geçirmesi gerekiyor.
Bu noktada şu veri üzerinde durdu:
- Bizim mağazalara giren her 100 kişinin 24-25’i alışveriş yapıyor. Gerisi bakıp çıkıyor.
Kendisini ve ekibini bu konuyu sorgulamaya yönlendirdiğini vurguladı:
- Mağazaya girip alışveriş yapmadan çıkan yüzde 75’i inceleyip, neden alışveriş yapmadıklarını anlarsak satışları daha da artırabiliriz. Mağaza ne kitapçı, ne de müzedir. Kitapçıya girip, biraz kitap karıştırıp çıkabilirsiniz. Hazır giyim mağazaları öyle değil.
Bu incelemeden çıkan bir sonucu da paylaştı:
- Mağazalarımızdan alışveriş yapmadan çıkanların yüzde 15’i, “Uygun bedeni bulamadım” diyor. Biz de ona göre adımlar atıyoruz.
Mağaza müdürlerine temel tavsiyelerinin altını çizdi:
- Biz mağaza müdürlerine, “Profesyonel esnaf olun” diyoruz. Başarılı esnaf olabilen, yönettiği mağazada müşteri memnuniyetini de, satışları da artırır.
Perakende başarı kriterlerini şöyle sıraladı:
Ürün: Müşteri mağazadaki ürünlerinizi beğenecek.
Fiyat: Fiyatı ulaşılabilir düzeyde olacak.
Hizmet: Mağazadaki hizmet, müşterinin alışveriş davranışını doğrudan etkiliyor.
Lokasyon: Mağazanın bulunduğu lokasyon da alışveriş frekansını çok etkiliyor.
Bu 4 kriterin genelde perakende uzmanları tarafından da sayıldığını kaydetti:
- Ben bunlara bir de “zamanlama”yı ekliyorum. Hedeflediğiniz yere doğru zamanda gitmeniz gerekiyor. Örneğin,“Ben şu ülkenin şu kentinde mutlaka bayrak göstermeliyim” diyerek giderseniz, zamanlamayı doğru belirleyemezseniz, başarısız olma oranınız yükselir.
KARACA Yönetim Kurulu Üyesi Emre Karaca, e-ticaretin payının Karaca Grubu’nda yüzde 50’ye ulaştığını belirtti:
- Bizde fiziki alışverişte bile taşıması zor olan ürünleri eve teslim hizmeti zaten vardı. O nedenle e-ticaret çok daha hızlı arttı. Fiziki perakende ile kafa kafaya geldi.
Derimod İcra Kurulu Başkanı Murat Zaim, e-ticaret için şubelerin depolarını hizmete açık tuttuklarını bildirdi:
- Bizde de online satışların payı yüzde 20’leri buldu…