123 milyar dolarlık Güney Afrika’da pazar payımızı nasıl artırabiliriz?

Burak Önder

EVSİD Kurucu Başkanı / Lux Plastik Genel Müdürü

Ticaret Bakanlığı’nın açıklamış olduğu ‘Uzak Pazarlar Stratejisi’nde de yer alan iki Afrika ülkesinden biri olan Güney Afrika çok kültürlü bir mozaiği barındırmakta. Yaklaşık 60 milyon nüfusu ile Güney Afrika Cumhuriyeti kıtanın en çok nüfusuna sahip beşinci ülkesi ve Sahra Altı Afrika’nın en önemli pazarlarından biri. Türkiye’nin yaklaşık 1,6 katı yüzölçümü büyüklüğüne sahip olan G. Afrika Cumhuriyeti 2021 rakamlarına göre 123 milyar dolar ihracat gerçekleştirirken yaklaşık 30 milyar dolarda ticaret fazla vermiş, Nijerya’dan sonra Afrika kıtasının en büyük ikinci ekonomisi. COVID-19 pandemisi sürecinde ülkede yaşanan yeni varyantlar yüzünden bu süreçte zorlu günler geçirmiş hatta belirli bir süre G. Afrika’dan ülkemize girişler kısıtlanmıştı. Geçen hafta bölgeye yaptığımız ziyarette ise pandemi tedbirlerinin çok büyük oranda kalktığını gördük. Ülkeye girerken herhangi bir kısıtlama bulunmuyor.

Uçaklarda boş koltuk yok, bilet fiyatı ihracatçıyı zorluyor

Bir ülkeye ihracat kabiliyetimizin artmasında kuşkusuz ulaşım ve lojistik en önemli unsurların başında geliyor. Türk Hava Yolları’nın Güney Afrika’da Cape Town, Durban ve Johannesburg olmak üzere üç farklı bölgeye uçması bu açıdan önemli. Bizim yapmış olduğumuz seyahatte de hem gidiş hem de dönüş uçağında bir koltuk bile boş yer yoktu. Yolcuların %90’ndan fazlasının bağlantı uçuşları olduğu söylendi. Son zamanlarda uçak bilet fiyatlarındaki artışın seyahat yapmak isteyen ihracatçılar için zorlayıcı bir etken olduğunu da söylememiz gerekir.

Özellikle kendi sektörümde ticaret yapanlara baktığımda Hint, Pakistan ve Türk kökenli tüccarların çoğunlukta, Güney Afrika Cumhuriyeti pazarında birçok ülkede olduğu gibi Çin’in domine ettiği bir yapıyı görüyoruz. Ülke ithalatından en büyük payı yüzde 21 ile Çin alırken bizim ülke olarak aldığımız pay sadece  yüzde 1.

Mineral yakıtlar, makine ve elektrikli cihazlar

Son 10 yıllık dönemde ihracatını yüzde 25 oranında arttırarak 2021 yılında 123 milyar dolarlık rakama ulaştıran G. Afrika’nın en önemli ihraç kalemleri değerli taşlar ve metal cevherler olarak öne çıkmakta. G. Afrika’nın ithalatı aynı dönemde yüzde 10 oranında azalarak 93 milyar dolar olarak gerçekleşmiş. En büyük ithal kalemleri ise mineral yakıtlar, makine ve elektrikli cihazlar.

Türkiye ile dış ticaretine baktığımızda 2021 yılında 860 milyon dolarlık ihracat karşın 1.2 milyar dolarlık ithalat yaptığımız görülmekte. İthalatından kabaca yüzde 1’lik pay aldığımız Güney Afrika’dan ana ithal kalemlerimiz ise demir ve krom cevherleri ile makineler. 860 milyon dolarlık ihracatımızın yaklaşık yüzde 25’ini mineral yakıtlar ve yağlar oluştururken, ihracat kompozisyonumuz görece daha homojen bir yapı göstermekte. Tüm dünyada olduğu gibi ülkede son 13 yılın en yüksek enflasyon oranları görülüyor. Yıllık enflasyon yüzde 7,4’e yükselmiş durumda.

Türk üreticiler için önemli bir potansiyel barındırmakta

Ülkede modern zincir mağazacılık gelişmiş ve Shoprite, Game, Pick n Pay gibi mağaza grupları G. Afrika dışında diğer sahra altı ülkelerinde de yaygınlaşmış. Ülkede bir yandan modern satış kanalları yaygınlaşırken düşük gelir grubundaki halk için geleneksel kanallar halen varlıklarını sürdürmekte. Özellikle pandemi ile birlikte lojistik açıdan Çin ve Asya’dan ürün tedarikinde problemler yaşayan G. Afrika firmaları Türk ürünlerine her zamankinden fazla ilgi göstermekte. Buna karşın G. Afrika’nın Avrupa Birliği ile serbest ticaret anlaşması imzalaması ve Türkiye ile imza sürecinin henüz ilerleme kaydetmemesi nedeniyle ürünlerimiz Avrupa ile karşılaştırıldığında dezavantajlı durumda.

G. Afrika pazarı Türk üreticiler için önemli bir potansiyel barındırmakta. Ülkedeki modern dağıtım kanalları ve ağırlıklı üst gelir grubuna hitap eden mağazalarda bir Avrupa ülkesinde görülebilen kalite ve çeşitliliğe rastlanabilmekte. Bununla birlikte orta ve düşük gelir grubundaki geniş nüfus da unutulmalı. Hem ülkenin nüfus büyüklüğü hem de diğer sahra altı Afrika ülkelerine açılmak için G. Afrika pazarına yönelik ihracatçı firmalarımızın bütünleşik pazarlama stratejileri uygulaması önemli.

G. Afrika pazarındaki payımızı artırmak için neler yapılabilir?

1- Öncelikle pazar ile ilgili masa başı araştırmalarının profesyonelce yapılması gerekiyor. Sivil toplum örgütleri ve başta İhracatçı birliklerimizin sektörel bazda pazar araştırma raporları hazırlamaları gerekiyor. Pazardaki potansiyeli, mevcut rakipleri, tüketici trendlerini bilerek stratejiler geliştirilmeli.

2- Ülkede çok güçlü fuarlar olmadığı için sektörel heyetler ile hedef alıcılara ulaşmak faydalı olacaktır.  Hem sayısal hem de nitelik olarak bu tür heyetlerin artması gerekiyor. Geçtiğimiz hafta bizlerin de gerçekleştirdiği organizasyonda 25 firma butik bir fuar konseptinde sadece G. Afrika değil bölgedeki alıcılar ile ikili iş görüşmeleri gerçekleştirdi. Benzer modeller geliştirilebilir.

3- Ne olursa olsun ihracatçı firmalarımızın pazarı bireysel bazda da ziyaret etmeleri önemli. Fuar veya heyet olsun, hedef alıcılar ile yaptığınız temaslardan sonra süreci takip ederek alıcıları ofislerinde ziyaret etmeleriniz, bunu düzenli hale getirmeniz sizi başarıya ulaştıracaktır.

Güvenlik sorunu var

Apartheid dönemini geride bırakmış olsa da ülkede halen üst düzey kadrolarda bir zamanlar ülkeye İngiltere ve Hollanda’dan göçen beyaz ırkın ağırlıkta olduğu görülmekte. Ülkenin en önemli şehirlerinden Johannesburg’da bir yandan üst gelir seviyesine ait bir kesim yaşarken hemen yanı başında barakalarda çok fakir bir topluluğu görmek mümkün. Nüfusun sadece yüzde 9,1’i Avrupalı beyazlar tarafından oluşmakta ve gelir dağılımının homojen olmadığı ülkede kişi başı milli gelir 7 bin dolar olarak hesaplanmakta. Tabi gelir dağılımındaki uçurum ülkede güvenlik konusunu da sıkıntıya sokmuş durumda. Johannesburg’da kaldığımız süre içerisinde kaldığımız otel güvenli olarak adlandırılan bir bölgede yer almasına rağmen bir kilometre ilerimizdeki alışveriş merkezine yürüyerek gitmememiz söylendi. Hemen her otelin bu nedenle kısa mesafeli yolculuklar için shuttle servisleri bulunuyor. Ülkede üst gelir seviyesindeki kesim için özel güvenlik hizmeti adeta bir sektör haline gelmiş durumda, dışarıda dolaştığınızda ellerinde makinalı tüfekli özel korumaları görmek oldukça olağan. Tüm bunlara karşın güvenli bölgede bir oteli tercih eder ve küçük seyahatlerde dahi araç kullanırsanız bir güvenlik problemi ile karşılaşmıyorsunuz. Taxi yerine ise Uber daha güvenli bir ulaşım aracı olarak öneriliyor.

Tüm yazılarını göster