İbrahim Özer, iş dünyasında teknoloji ile özdeşleşen bir isim… Türkiye’nin bilgisayar piyasasındaki ilk markalarından Escort Computer’i yarattı. Teknolojiye önemli yatırımlar gerçekleştiren Escort, zamanla donanım işinden çıktı. Escort Teknoloji Yatırım adıyla farklı bir yapılanmaya gitti. Teknolojiyi üretecek ya da dönüştürecek tarafta olmayı tercih etti. Fikir aşamasını geçip şirketleşen ve geleceği parlak girişimlere yatırım yapmaya başladı. Şu anda 45’e yakın iştirakiyle bu alanda önemli bir yol katetti. Bugün size İbrahim Özer’in teknoloji yatırımlarından değil, tarih merakından ve otel yatırımlarından söz edeceğim. 30’lu yaşlarından sonra tarih, felsefe ve edebiyata merakının arttığını söyleyen Özer, küçük bir grupla İstanbul turları yapmaya başlamış. Binaları, mezarlıkları gezerken bir binayı çok beğenmiş.
Beğenmekle yetinmemiş birini almış, restore ederek turizm sektörüne adım atmış. Özer, bu işte yalnız değil. Yine teknoloji dünyasının başarılı isimlerinden, Toshiba’nın diz üstü bilgisayarlarının Türkiye dağıtıcısı TNB A.Ş.’yi birlikte kurduğu Aytaç Biter ile ortaklığını bu alanda da devam ettirmiş. Özer ve Biter, 30 yıldır ortaklar. Galata bölgesinde 100 yıl üzeri tarihe sahip binalardan oluşan 6 otele sahip Meroddi Hotels’i 2013 yılında kurdular. Meroddi Hotels, adını bölgede 14’üncü yüzyıla kadar uzanan bir tarihe sahip De Merude Ailesi’nden alıyor. Bağdatlıyan Residence, Yazıcı Konağı (Habitation Yazıcı), Madeleny Evi, Meroddi Hotel zincirindeki otellere ev sahipliği yapan tarihi binalardan bazıları… Bağdatlıyan kardeşlere ait iki binanın biri otel olurken yakında yanındaki köşk de restore edilerek otele eklenecek. Şu anda 300 yıllık tarihi bir han de var gündemde ancak yüksek rakamlar ve sahiplik sorunu yüzünden bu süreç biraz ağır ilerliyor.
Fransa, Hindistan ve Arjantin’deki varislerle buluştular
Meroddi bünyesine son katılan otel ise Barnathan Hotel oldu. 1890’da yapımı tamamlanan Barnathan Apartmanı’nın restore edilmesiyle kurulan Barnathan Hotel, Ağustos 2021’de kapılarını açtı. İbrahim Özer, otel için 20 milyon dolar yatırım yaptıklarını anlatıyor. Yatırım süreci hiç de kolay olmamış. Özer, bu zorlu süreci şöyle anlatıyor: “2011 yılından beri uğraşıyoruz binayla. Bunun sadece 2 senesi restorasyonla geçti. Bina uzun süre harabeydi. Binayı dönemin ünlü Yahudi ailelerinden biri yaptırmış. Son dönemde adı Halil Hamit Bey Apartmanı idi ama biz alıp restore ettiğimiz binalara ilk adını veriyoruz. Dolayısıyla Barnathan adını kullandık. Binayı satın almak istediğimizde çok fazla sıkıntı olduğunu gördük. Küçük küçük hisseleri toplamak lazımdı. Yurt dışındaki varisleri bulduk. Bir de işgalciler vardı. Düşünün biri burada marihuana bile üretiyormuş. Kız arkadaşını dövünce o da polise şikayet etmiş. Öyle kurtulduk ondan… 4 yıl önce ailenin Fransa, Hindistan ve Arjantin’de yaşayan fertleriyle buluştuk. Çok duygusal bir buluşma oldu. Ailenin bir ferdi binanın ipek üzerine işlenmiş planını gösterdi. Binayı bitirirsek bize vereceğini söyledi. Binayı bitirdik, vefat etmiş ama vasiyetinde yazmış bize verilmesini… Pandemi yüzünden gidip alamadık ama en yakın zamanda alacağız ve otelde sergileyeceğiz. Restorasyon yapılırken de binada yaşayanlara ait fotoğrafl ar bulduk, onları da şimdi girişte sergiliyoruz. Otelin dış kapıları ve ahşap kapıları orijinal. Bakır boruları koruduk, aslına uygun elektrik anahtarlarını İtalya’dan, radyatör vanalarını Çin’den getirttik.”
’Selfie’ çektirme ziyaretinde Galata Kulesi ile yarışıyor!
İbrahim Özer, Barnathan Hotel’in kısa sürede diğer otellerinden ayrıştığına dikkat çekiyor. Galata Kulesi’nin hemen dibindeki otel tabir yerindeyse ziyaretçi sayısında Galata Kulesi ile yarışıyor. Özer, günde bin 200’den fazla ziyaretçileri olduğunu anlatıyor. Terasından 360 derece İstanbul manzarası olan otel, konaklama ve cafe gibi amaçların dışında özel bir ziyaretçi profilinin oluşmasına neden olmuş. Özellikle otelin birinci katındaki sergi bölümünde çok güzel bir açıdan Galata Kulesi manzaralı bir oda var ki insanlar sıraya girip orada özellikle fotoğraf çektiriyor. İlk bakışta “Sergi ne kadar ilgi görüyor” demeyin çünkü bekleyenlerin neredeyse tamamı ‘selfie’ çektirmek isteyenlerden oluşuyor. Bu arada sosyal medyaya fotoğraf koymak isteyenler zaman zaman otel müşterilerinin şikayetlerine de neden oluyor. Instagram’da otelde abiye kıyafetli, süslü insanları gören otel yönetimi önce şaşırmış sonra şikayetler gelince işin aslı ortaya çıkmış. Zira fotoğraf çekme çılgınlığı öyle bir hal almış ki yanlarına özel kıyafetlerini alanlar koridorlarda veya asansör boşluğunda üstünü değiştirmekten çekinmez olmuş. Haliyle oda kapısını açıp karşısında yarı çıplak insanları gören müşteriler soluğu resepsiyonda alıyormuş. Peki katlara giriş önlenemez mi diye sorduğumdaysa şöyle bir yanıt aldım: “Bütün kapılar orijinal ve kilitlenemiyor. Bunu bozmak istemiyoruz. Elimizden geldiğinde bu tip olaylara engel olmaya çalışıyoruz.”