10 milyar TL’lik proje için bir buçuk saatte el sıkıştılar

Necla DALAN Hikayeler&Liderler

Hattat Holding, 2004 yılında Maslak’ta Diamond of İstanbul projesinin temelini attı. Türkiye’nin ilk çelik-betonarme karma gökdeleni olma özelliğini taşıyan binanın çelik proje tasarımını İkiz Kuleler, Petronas Kuleleri gibi gökdelen projelerinin tasarımlarına imza atan Thornton-Thomassetti Engineers; asansör, yangın, dış cephe, otomasyon, trafik, mekanik ve elektrik danışmanlıklarını OveArup Partners; alışveriş merkezi tasarım danışmanlığını Chapman&Taylor yaptı. İmar planları yüzünden engellere takılan proje yıllarca yarım kaldı. Hattat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hattat, kısa bir süre önce proje için Kazakistan’ın en güçlü üç inşaat ve gayrimenkul şirketinden biri olan, Türkiye’de de Rami’deki Uzel Traktör arazisiyle Bahçelievler’deki eski Efes bira fabrikası arazisinde dev konut projelerine imza atmaya hazırlanan Rams Global ile el sıkıştı. İsmi Rams Beyond İstanbul olarak değişen ve aralık ayında lansmanı yapılacak projeyi konuşmak için Mehmet Hattat ve Rams Global CEO’su Faruk Bülbül ile buluştuk.

(Soldan sağa) İlçim Hattat, İbrahim Hattat, Faruk Bülbül, Mehmet Hattat, İpek Hattat.

‘Bir buçuk saatte el sıkıştık, vizyonlarına inandım’

“Çok anlamlı bir gün yaşıyorum” diyen Mehmet Hattat, sayılı gazetecinin katıldığı buluşmaya oğlu İbrahim Hattat, kızları İpek Hattat ve İlçim Hattat ile birlikte geldi. Yıllarca gerek kat karşılığı gerekse hasılat paylaşımı modeliyle projeyi bitirmek için çok teklif aldığını söyleyen Mehmet Hattat, Faruk Bülbül ile bir buçuk saat gibi kısa sürede el sıkıştıklarını anlattı. Bu hızlı karar sürecinde grubun vizyonu ve gelecek planlarının etkili olduğunu ekledi. Enerjiden traktör üretimine, otomotivden gayrimenkule birçok alanda işleri olan Hattat, şöyle devam etti:

“Ben sanayi kökenliyim. Çerkezköy’de tesislerimiz var. Bu projenin arsalarını aldığım zaman Tarabya yolları yarış yollarıydı. Son parselleri de rahmetli Selahattin Beyazıt’tan almıştım. Ben Türkiye’de ilk çelik binayı yapan kişi olmayı kafama koymuştum. İkiz Kuleler, Petronas Kuleleri gibi yüksek ve önemli binaları yapan Thornton-Thomassetti’ye işi verdim. Zamanın statik hocaları ‘Girme bu işe, 2-3 kat pahalı olur’ dedi. Dinlemedim, gerçekten çok pahalı oldu. Binada kullanılan çelikler Arcelor Belçika’dan geldi. 15 cm çapı olan çelikler kullanıldı. Nakliyesi çok zor oldu. Onları profil haline getirmek çok daha zor oldu. Çevrecilerin ve mimarların engellemeleri olduysa da binayı bugünlere getirdik. Mimarımız Murat Yılmaz, Rams Global’den söz etti, iş birliği yapıp yapmayacağımı sordu. Faruk Bey’le tanıştık ve bir buçuk saatte el sıkıştık. Gelecekle ilgili mesajlarını iyi okudum ve aldım. Kabiliyetlerini, vizyonlarını gördüm. Bir ortaklığa imza attık, inşallah iyi işlere vesile olur.”

200 metre yükseklikte ‘sonsuzluk havuzu’ yapılacak

Hattat’a projenin maliyetini sordum, “Çocuklara bu işe girerken ‘Fizibilite yapmayın, gözü kara olun yoksa korkarsınız’ dedim. Dolayısıyla bir maliyet aramadım” cevabını veriyor. Faruk Bülbül ise inşaat maliyetinin 10 milyar TL’nin altında olmayacağına vurgu yaptı.

Bu arada her ikisi de projeyle ilgili çok bilgi vermek istemese de birkaç ilginç detayı öğrenebildik. Binanın yüksekliği şu anda 185 metre civarında. Bittiğinde anteniyle birlikte 200 metrenin üzerine çıkacak. Binanın terası bir seyir terası olacak. Terasta özel mimari tasarımı sayesinde suyun sonsuza kadar uzadığı hissiyatını veren sonsuzluk havuzu veya sıfır kenarlı havuz olarak nitelendirilen Infinity Pool olacak. Binanın altında 9 tane bodrum katı planlanmış. Faruk Bülbül, projenin öne çıkan özellikleriyle ilgili şunları söyledi: “Projeye Rams Beyond İstanbul dedik. Beyond, ‘ötesi’ demek. Mehmet Bey’in vizyonunun bir adım önüne gitmemiz lazımdı. Bu nedenle adını öyle koyduk. Terası İstanbul’un seyir terası olarak planlıyoruz. Projemiz Boğaz’ı üç açıdan izleme fırsatı veren, üç köprüyü gören nadir binalardan olacak. Turistlerin de uğrak yeri olmasını hedefliyoruz. Gurme ve Michelin yıldızlı restoranlar, Dream Grubu’nun en az bir restoranı, bir lüks otomobil galerisi olacak. Projedeki otel için Accor ile anlaşmak üzereyiz.”

Mimarın rüyasıyla yolları kesişti, yapı modeli sadece Merkez Bankası’nın binasında kullanılıyor

Projenin mimarı Dome Partners’ın kurucusu Murat Yılmaz da sohbet toplantısına katılan isimlerdendi. Hattat ve Rams Global iş birliğinin temeli Yılmaz’ın gördüğü bir rüya ile atılmış. Murat Yılmaz, bu süreci şöyle anlattı: “Benim hayatıma ilk Tabanlıoğlu dokundu. Onun sayesinde bu mesleği sevdim. Mehmet Bey ile danışman olarak çalışmaya başladım. 30’lu yaşlarımdaydım, projeyle ilgili fikirlerimi anlattım. Bir gün beni aradı, bana bu binayı anlattı. Bana ‘Binayı, istediklerimi yapabilir misin’ dedi. Çok heyecanlandım, ‘Yaparım’ dedim. ‘Yarışma var, sen de katıl’ dedi. 6-7 ay süren bir yarışma oldu. Burj Dubai’yi yapan mimari ekip de vardı katılanlar arasında. Sonra Mehmet Bey bir gün yine beni çağırdı ve ‘İşi sana verdim’ dedi. Faruk Bey’le hedefimiz ise Orta Asya’da projeler yapmaktı, öyle tanıştık. Bir gün rüyamda Mehmet Bey ve Faruk Bey’i gördüm. İkisini de arayıp rüyamı anlattım ve onları tanıştırdım. Bu binanın bir kaderi, bir misyonu var. Uluslararası çapta bir bina. Deprem bölgesinde yapılması gereken neyse onu yaptık. Yeşil bina konseptine daha o yıllarda uyuldu. Güneşten faydalanacak ve kendi enerjisini üretecek. Türkiye’de hala böyle bir bina yapılmadı. Kompozit yapı modeline sahip ve bu model şu anda sadece Merkez Bankası binasında uygulanıyor.”

Tüm yazılarını göster