TÜV AUSTRIA TURK, İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı Projesi’ne dahil oldu

Kadınların tam anlamıyla iş hayatında var olmalarını sağlamak, firmalar açısından daha güçlü ekonomiler kurmak, daha istikrarlı toplumlar oluşturmak, insan hakları ve sürdürülebilirlik ile ilgili uluslararası hedeflere ulaşmak ve kadınların, ailelerin ve toplumların yaşam kalitesini artırmak için oldukça önemli.

ABD’de Ulusal Aile İçi Şiddetle Mücadele Koalisyonu’nun (NCADV) araştırmasına göre her 4 kadından 1’i hayatının bir döneminde şiddete maruz kalıyor fakat bu durum çoğu zaman saklanıyor.

Aile içi şiddet şirketlerin de gündemlerinde yer alıyor. Örneğin Birleşik Krallık’ta aile içi şiddetin, düşük üretkenlik ve işten ayrılmalar nedeniyle yılda yaklaşık 14 milyar sterlin kayba neden olduğu tahmin ediliyor. Bu nedenle Birleşik Krallık, işverenlere çalışanlarının bakım sorumluluğu kapsamında aile içi şiddetin etkilerini göz önünde bulundurmalarını tavsiye ediyor.

Yine Kanada'da yapılan bir araştırmaya göre aile içi şiddetten etkilenen kişilerin yaklaşık yüzde 40'ının iş arkadaşlarının da etkilendiğini gösteriyor.

Bu anlamda Birleşmiş Milletler’in kadınların işyerlerinde ve toplumda güçlendirilmesi için hazırladığı iş sektörüne yönelik Kadınların Güçlendirilmesi İlkeleri’nde ‘Kadınların sağlığının, güvenliğinin ve refahının sağlanması’ maddesi yer alıyor. İş yerlerinde ev içi şiddete karşı önlemlerin alınması, çalışanların verimliliği ve motivasyonlarını artıracak, çalışanların işten ayrılma oranını azaltacak ve kadına yönelik şiddet riskinin azaltılmasına ve insan haklarının gelişmesine katkıda bulunuyor.

Şirketlerin aile içi şiddetle mücadele etmek için farkındalık eğitimleri düzenlemeleri, destek hizmetleri sunmaları ve güvenli bir iş yeri politikası oluşturmaları hem topluma karşı sosyal sorumluluklarını yerine getirmelerine olanak tanıyor hem de çalışanların refahını ve üretkenliğini arttırırken iş gücü kayıplarını ve maliyetleri azaltıyor.

Eşitlik birimi kuruldu

Geçtiğimiz yıl temmuz ayında iş hayatında çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılığı sağlamak adına Eşitlik Birimi kuran test, denetim ve belgelendirme hizmetleri firması TÜV AUSTRIA TURK, kadının güçlenmesi hedefleri ile sektörde var olan kadın girişimcileri ve bu kapsamda çalışan platformları, sivil toplum kuruluşlarını destekliyor. Kadın İnsan Hakları Derneği, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ile eğitimler düzenleyen ve Milyon Kadına Mentör, Kız Kardeşim projelerine katılım sağlayan TÜV AUSTRIA TURK, son olarak Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından 2013 yılında Hollanda Konsolosluğu’nun desteği ile başlatılan, bugün UNFPA’in ve Sabancı Vakfı’nın desteği ve TÜSİAD’ın stratejik ortaklığı ile yürütülen BADV Projesi’ne dahil oldu.

İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı (Business Against Domestic Violence – BADV) Projesi, aile içi şiddete karşı iş yerlerinde destek mekanizmaları oluşturup, kadına uygulanan şiddeti daha görünür hale getirmeyi amaçlıyor.

Proje kapsamında ev içi şiddetle ilgili işyeri politikası geliştirecek olan TÜV AUSTRIA TURK, “şiddete karşı sıfır tolerans” ilkesi ile çalışmalara başladı.

Şiddete karşı farkındalık yaratacaklar

TÜV AUSTRIA TURK Kurumsal İletişim ve Eşitlik Müdürü İpek Keskin, “Eşitlik Birimi olarak hedefimiz uluslararası bir şirket olduğumuz ve çok farklı kültürlerden çalışanı bünyemizde barındırdığımız için etnik köken, yaş, milliyet, zihin gelişimi, kültür geçmişi, cinsel kimlik, dil ve aksanlar, zihin sağlığı, anne baba olma durumu, fiziksel yapabilirlik, ırk, din ve mezhep farklılıkları, cinsel eğilim ve sosyo-ekonomik düzey gibi eşitlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık şemsiyesi altında yer alan tüm kavramları şirket kültürümüze adapte edebilmek. Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık ilkelerimiz doğrultusunda, BADV Projesi ile aile içi şiddetle mücadelede farkındalık yaratmayı ve toplumsal değişime katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Şirket içinde politika hazırlıkları için ekibimizi oluşturduk ve ilk eğitimimizi aldık. İçeride mevcut durum analizi gerçekleştirmek için çalışmaları tamamladık. Üst yönetimin de desteğiyle politika ve prosedürleri hayata geçirip bu konuda hem toplumsal hem de şirket içi farkındalığı arttıracağız. Böylelikle toplumun çekirdek birimi olan ailede çocuğa, kadına ve aile içi kadın erkek fark etmeksizin gerçekleşen birçok şiddet türüne karşı farkındalık ve bilinç artışı yaratmak istiyoruz. Hayatımızın büyük bir bölümünü geçirdiğimiz iş yerlerinin bu mücadele için çok önemli olduğunu biliyoruz. Ve bu yaşanılan sorunun iş yeri performansımızı çok etkilediğinin de bu yüzden iş yeri uygulamasının aile içi şiddete karşı mücadelede çok faydalı olacağını düşünüyoruz” diyor.