Pragma CEO'su Şahbaz: İşçi çıkarma, küçülme ve üretimi yurt dışına taşıma gibi konular çok duyuyoruz

Pragma CEO'su Değer Şahbaz, TCMB’nin faiz indirimine 2025 Şubat'ta başlayacağını öngördüğünü belirtirken, asgari ücret zammı sonrası enflasyonda 2025’in iyi başlamayacağını söyledi. Şahbaz, “Türkiye'deki şirketler borç finansmanı zorluğu içindeler. Finansman maliyetli ama bulabilirseniz tabi. İşçi çıkarma, küçülme ve üretimi Türkiye’nin dışına taşıma gibi konular çok duyuyoruz” açıklamasını yaptı.

Haber Merkezi |

Danışmanlık şirketi Pragma CEO’su Değer Şahbaz, Bloomberg HT’de Arzu Maliki’nin Üst Düzey programına katılarak, Türkiye ekonomisine, sektörlerin durumuna ve dış ticaretteki son gelişmelere yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Şahbaz, “2024 hem dünyada hem de Türkiye’de kolay bir sene olmadı” derken, satın alma ve birleşmeler için de şu değerlendirmeleri yaptı:

“2024 yılı şirket alım satımlarında biraz daha toparlanma senesi oldu çünkü zirveyi 2021’de gördük 5 trilyon dolar gibi bir rakama ulaşıldı. Ondan sonra 2022’de yüzde 30 bir düşüş, 2023’te yine bir yüzde 30 düşüş, 2024’te ise 9 aylık rakamlara bakılırsa dünyada alım satım yüzde 10 civarında büyüyor görünüyor ve yılı da böyle bitireceğiz diye düşünüyorum. Daha iyi bir toparlanma olacağı düşünülüyordu yılın ilk başında yani burada dünyada önü çeken temalar yine enerjide sürdürülebilirlik, perakende hızlı gitti bu sene, gayrimenkul yine büyüyen bir odak. Amerika iyi gitti, Çin çok aşağıda, Avrupa çok enteresan mesela İngiltere yüzde 130 büyümüş, Almanya yüzde 30 aşağıda. Yani dünyada da çok iyi olmayan bir resim var. İyiler kimler Hindistan, Malezya, Japonya, işte Amerika biraz iyi. Geçen sene 8 milyar dolarla kapatmıştık, bu sene de benzer bir rakam sonuç çıkar. Türkiye’de de yine e-ticaret iyi gidiyor, altyapı ve enerji iyi gidiyor diyebiliriz.”

“Biden dönemi kötüydü”

ABD’de yeniden Başkan seçilen Trump ve görevi devretmeye hazırlanan Biden dönemleri için Türkiye’yi etkileyen yatırımlar hakkında Şahbaz, önemli değerlendirme yaptı. Şahbaz, “Biden dönemi Türkiye’nin Amerika’dan yatırım çekmesi için çok sessiz bir dönem oldu” derken, “ABD’deki pahalılık Biden’ın gitmesinde öncü oldu diyebiliriz, ama yine de enflasyonu yüzde 9’lardan yüzde 2’lere düşürdü” ifadelerini kullandı.

Yeniden göreve gelmeye hazırlanan Trump ve Türkiye’ye yönelik yatırımcı ilgisini de Şahbaz şu şekilde değerlendirdi:

“Trump aslında kötü olmayan bir dönemde başlayacak. Trump diyor ki ben ‘gümrük kota’larını fiyatlarını yükselteceğim, göçmenleri de ülkelerine yollayacağım diyor ama onlar hizmet sektöründe inanılmaz bir maliyet avantajı veriyor ve böyle bir durumda ABD’de fiyatların yerinde sayma gibi bir durumu yok. Bütün bu politika kararları enflasyonu yukarı götürebilir. Geçtiğimiz iki ayda Amerika’dan ve Kanada’dan böyle bir düğmeye basılmış gibi insanlar aramaya başladı, çok enteresan bu 2019’dan beri bir sessizlik vardı şu anda tekrardan Türkiye’ye bakıyorlar. Çin ile tedarik zincirini kırmaya çalışıyorlar o yüzden Türkiye onlar için iyi bir konumda. Bir önceki Trump dönemi Türkiye’ye yatırımlar açısından iyiydi ama Biden dönemi kötüydü.”

“Faiz indirimi şubat-mart”

Değer Şahbaz, Türkiye’de faiz indiriminin 2025’te başlayacağını öngördüklerini belirterek, asgari ücret zammı beklentisini de şu şekilde açıkladı:

“Dünyada zaten faizlerin aşağı gitmesi lazım. Türkiye’de de bu yönde adımlar bekliyoruz, ben faiz indiriminin 2025’in ilk çeyreğinde olacağını düşünüyorum yani şubat-mart diye düşünüyorum. Tabii bir de asgari ücret var, yüzde 25-30 artış bekliyorum o yüzden seneye de enflasyonda çok iyi bir adımla başlamayacağız.”

"Yatırımları yapmak için de finansman ortamı iyi değil"

2025 yılında şirketlerin karşılaşacağı zorluklar ve avantajları ile yapılması gerekenleri de Şahbaz şu şekilde anlattı:

 “Türkiye ihracat olarak Avrupa’ya çok bağlı, Avrupa yavaşladıkça Türkiye’de hemen frene basmak zorunda. Üretim şirketlerinin ciroları zaten bu sene geçtiğimiz senelere göre ciddi bir şekilde yavaşlıyor. Finansman da çok maliyetli yani günü döndürmek işletme sermayesi finansmanı yapmak ve sürekli kendinizi yeni tutmak için yatırım yapmanız lazım. Bu yatırımları yapmak için de finansman ortamı iyi değil. Bunlar zaten Türk şirketlerini bir kıskaca almıştı üzerine işçilik maliyetlerinin yükselmesi yüzde 10’a yakın üretim şirketlerinde karlılığı götürdü. Zaten yüzde 10 karlılıkla çalışan bir şirketseniz bu maliyet sizi sıfıra götürür. O yüzden bu günlerde işçi çıkarma, küçülme ve üretimi Türkiye’nin dışına taşıma gibi konular çok duyuyoruz.”

“Finansman maliyetli ama bulabilirseniz tabi”

2025 yılı için beklentilerinden bahseden Şahbaz, şunları söyledi:

“2025 dünya için iyi olur mu bunun için çok da veri yok, yine 2024 gibi yatay gidebiliriz bir miktar hareketlenebilir diye ümit ediyorum. Türkiye’ye döndüğümde hükümet orta vadeli programın arkasında duruyor, iş dünyası arkasında duruyor, sonuçları da yavaş olsa da görünüyor. O yüzden bizim bu planın arkasında durmamız gerekiyor. 2025’te bir iyileşme olur ama önümüzdeki bu işçilik maliyetlerindeki artışlar konusu var, bu 2024’te gelinen karlılığı zorlayacak. Türkiye’deki şirketler zaten muhasebe eksikliğinden dolayı karlılıklarını bilmiyorlardı yani yüksek enflasyonlu ve yüksek devalüasyonla dönemlerde Türk lirası baktıkları muhasebelerdeki karlılık gerçek karlılık değildi. Nakit bazlı baktıklarında karlılığın olmadığını görüyorlardı. 2025’te eksi karlılıklarla bile karşılaşabilir şirketler. Türk Özel Sektörü için 2025’i zorlu görüyorum. Finansman maliyetli ama bulabilirseniz tabi, kredilerde bir daralma vardı bir baskı vardı. Ümit ediyorum ki bu riskler azalır.”

“Büyük oyuncular son 10 senede Türkiye’den çıktılar”

Pragma’nın hizmetleri hakkında da bilgi veren Şahbaz, “Türkiye’ye gelen yatırımların önemli bir kısmında pazar payımız var o yüzden bizim ne yaptığımız piyasanın da ne yaptığını gösteriyor. 2023’ün başı bizim için iyi bir dönem değildi ama o zamandan bu zamana bizim yaklaşık 1 milyar doların üzerinde bir işlemimiz oldu satın alma ve birleşmelerde. Türkiye’de olan işlemlerin çoğu bizim aracılığımızla oldu. Biz daha çok yurtdışından Türkiye’ye olan yatırımlarda uzman olduğumuz için son bir senede İngiltere, Belçika, Almanya, İtalya, Körfez Bölgesi ve Singapur’dan büyük yatırımlara imza attık. Sektör olarak da baktığımızda lojistik sektörü, üretim, enerji ve kimya sektörü gibi sektörler öne çıktı. Bu bizim alım satım danışmanlığı kısmımız bir de piyasa bizi yatırımcı tarafına da ittirdi. Dünya’da aslında özel sermaye fonlarında ciddi bir likidite var, ama Türkiye özel sermaye fonlarında çok şanslı olmadı çünkü büyük oyuncular son 10 senede Türkiye’den çıktılar hala da bir çıkış trendi içindeler. Ama Türkiye’deki şirketler büyümeye devam ediyor ama borç finansmanı zorluğu içindeler. Biz de teknoloji ve üretim şirketlerine yatırım yaptık” dedi.

AKOM açıkladı: İşte fırtına ve yağışın İstanbul'a bilançosu Finansal performansın anahtarı: Dupont analizi Öğretmenlerin 24 Kasım beklentisi: Birer maaş ikramiye Türkiye dünyanın en sinirli ikinci ülkesi oldu! Trump Hazine Bakanı adayını açıkladı: 'Amerikan rüyasının' bir örneği AKOM'dan İstanbul için saatli uyarı: Fırtına, yağış, kar...