Yetenekli Bay Attal’ın önlenemez yükselişi

Fransa’nın en genç ve ilk eşcinsel başbakanı Gabriel Attal’ın gençliği ve güzelliği Macron’u kurtarmaya yetecek mi?

Haber Merkezi |

İPEK YEZDANİ

Fransa, bugünlerde tarihinin en genç ve eşcinsel olduğunu açıkça ifade eden ilk başbakanının göreve gelişini kutluyor. Fransa Başbakanı Elisabeth Borne’un görevinden istifa etmesinin ardından Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 34 yaşındaki Eğitim Bakanı Gabriel Attal'ı yeni başbakan olarak seçti. Ancak asıl sorulması gereken soru şu: Fransa’daki yeniliklere açık genç nüfusu cezbetmesi beklenen bu seçim, cumhurbaşkanlığı görevinde bugüne kadar yeterince sempati kazanamamış olan ve anketlerde popülerliği gitgide düşen Macron’un halk nezdinde sempati kazanmasına yetecek mi?

Paris’te bulunduğum son 4 aylık süre zarfında bile göçmen yasasından tutun da emeklilik yasasına, ulaştırma çalışanlarının grevinden İsrail’in Gazze’ye saldırılarını protestoya kadar birçok toplumsal konuda düzenlenmiş onlarca greve, protestoya ve mitinge tanık oldum. Şurası bir gerçek, Fransız halkı, Fransız ihtilalinden sonra meydanlara inmeyi hiç bırakmadı. Ancak ülkenin son yıllarda yaşadığı toplumsal ve ekonomik sorunlar bugüne dek görülmemiş ölçüde bir tehlikeyi doğurdu: Aşırı sağcı lider Marine Le Pen’in önlenemeyen yükselişi.  Marine Le Pen, 2022’deki son cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda tüm oyların yüzde 23,4’ünü alarak ikinci tura kalmayı başardı. (Aynı seçimde Macron oyların yüzde 27,6’sını almıştı.) İkinci turda Macron’un kazanmasının tek sebebi ise sağduyulu seçmenin aşırı sağcı Le Pen’in iktidara gelmesini engelleme güdüsüydü.   

Şimdi Fransa Haziran’da gerçekleşecek Avrupa Parlamentosu seçimlerine hazırlanırken, siyasi kariyerinin basamaklarını hırslı ve kararlı adımlarla tırmanan Gabriel Attal’ın Haziran seçimlerinde Macron’u ne kadar kurtaracağına bir bakalım. 

Ayrıcalıklı aileden geliyor

Bir kere Attal, halka seslenebilecek bir tabandan ya da sınıftan değil, ayrıcalıklı bir aileden geliyor. Babası 2015’te hayatını kaybeden avukat ve film yapımcısı Yves Attal. Paris’te kendisinden yaşça küçük üç kız kardeşiyle birlikte aynı evde büyümüş.

Üst düzey politikacıların ve tanınmış sanatçıların çocuklarını gönderdikleri, Paris’in 6’ıncı bölgesindeki özel “École Alsacienne” okulunda eğitim gördü. Okulun en önemli özelliği, çocuklara İngilizce konuşturmak konusundaki sıkıntılarıyla bilinen Fransız eğitim sisteminde, ilkokuldan itibaren İngilizce derslerinin zorunlu olmasıydı. (Attal, okuldan mezun olup siyasete atıldıktan sonraki yıllarda – büyük ihtimalle cinsel kimliği nedeniyle- okulda kendisine nasıl zorbalık yapıldığını anlatacaktı.)

Le Pen’i protesto etmişti

Attal daha sonra yine Paris’in en prestijli üniversitelerinden biri olan “Sciences Po Üniversitesi”nde kamu yönetimi dalında Master yaptı.  Arkadaşlarına göre, daha öğrencilik yıllarından siyasete ilgisi belliydi. 2002’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Jacques Chirac’a karşı yarışan Jean- Marie Le Pen’i (Marine Le Pen’in ırkçı fikirleriyle bilinen siyasetçi babası) protesto gösterilerine katılmıştı. 2006’da Sosyalist Parti’ye katıldı ve 2007’de de Sosyalist Parti’nin cumhurbaşkanı adayı Segolene Royal’e açık destek verdi.   

2012’de, sınıf arkadaşlarından birinin annesi olan Sağlık Bakanı Marisol Touraine sayesinde 23 yaşında bakanlıkta kadrolu olarak işe girdi.  Attal’ın sosyalist köklerinden kopup çıkarlarının yanında yer almaya karar vermesi için dört yıl yetti. 2016’da Sosyalist Parti’yi terk edip Macron’un yeni oluşmaya başlayan ve daha sonra “Rönesans Partisi” adını alacak olan liberal partisi “En Marche”ye (İleri) katıldı.

O zamandan bu yana Yetenekli Bay Attal’ın siyasetteki yükselişi önlenemez hale geldi.  Henüz 29 yaşındayken Eğitim Bakanlığı’nda atandığı üst düzey pozisyonuyla hükümetin en genç üyesi oldu. Ardından 2020’de hükümet sözcüsü olarak atandı ve bu süreçte seçmenler tarafından da tanınmaya başladı. 

Attal, Macron'un yeniden seçilmesinin ardından kısa bir süre Bütçe Bakanı olarak görev yaptı ve geçen Temmuz ayında Eğitim Bakanlığı'nı devraldı.

Sağlık Bakanlığı’nda memurluktan cumhurbaşkanlığından sonraki ülkenin en yüksek ikinci makamına gelen Attal’ın birlikte yaşadığı erkek arkadaşı Stephane Sejourne (38) de kendisi gibi Macron’un partisinde milletvekili ve genel sekreter.

Attal, her ne kadar Fransız siyasetinde bugüne dek görülmemiş çapta bir yeniliği simgelese de fikirlerinin çok da yenilikçi olduğunu söylemek pek mümkün gözükmüyor. Örneğin 2018’de Fransa’nın ulusal demiryolu şirketi SNCF’nin tüm çalışanları greve gittiğinde onların sorunlarına çözüm bulmak yerine “Fransa’nın bu grev kültürünü artık bırakması gerekiyor” demişti. Aynı şekilde eğitim sisteminde yapılan değişiklikleri protesto eden öğrencileri de “Bencil Bohemler” diyerek yaftalamıştı.

Tüm bunları alt alta koyup toplayınca, ilk bakışta Macron’un popülaritesini artıracak gibi duran Yetenekli Bay Attal’ın, zaman içerisinde hem kendi ismini, hem de Macron Hükümeti’nin ismini yıpratma ihtimali, azımsanmaması gereken bir ihtimal gibi duruyor.

Hiç gitmediği kasabaya 10 milyon euro miras bıraktı Borsada servet inşasının formülü uzun vadeli yatırım Yalancı bahar bitti, İstanbul'a kar yağacak mı? Uzmanı yanıt verdi İthal bir alkol grubuna zam geldi AK Parti'de büyük kongre öncesi ekip kurulacak, tüzük değişecek İtalyan Bakan duyurdu! Baykar Avrupalı savunma devi ile masaya oturuyor