Yeni değil geri geliyorlar: Honda 0 Serisi Saloon
Uzun zamandır sessiz gibi duran Honda, ‘ince, hafif ve akıllı’ mühendislikle modern zamanların da ‘heyecan dolu Honda’sını 0 Serisi Saloon ile yaratacak.
Haber Merkezi |OKAN ALTAN
Her markanın adı geçince aklımıza bazı modelleri gelir… Ki, bunlarla o markanın karakteri de ortaya çıkar. Peki, Honda denildiğinde? Civic, Accord, NSX, Formula 1, MotoGP, GoldWing, Asimo… Şimdi ise, Honda’nın elektrikli araçlar dünyası için köklü değişimlerini izlemeye hazırlanıyoruz. Sanki yeni fenomenler, marka ile anılmak üzere…
Aslında elektriklenen dünyaya geçişini hızla gerçekleştiren Japon marka, e:HEV hibritlerinden başka e:NY1, Honda-e ve Çin pazarı için hazırladığı diğer tam elektriklilerini uzun süredir üretime almıştı. Fakat içten yanmalılardan türev bu elektriklilerin, rakiplerin karşısında üstün kozları olmadığını da fark ediyorduk…
Özellikle kurucusu Soichiro Honda’nın “ihtiyaç neyse, en eğlenceli şekilde” mottosunu takip etmeye devam eden Honda, bir yandan da özellikle Çinlilerin agresif ilerleme politikalarının karşısında yepyeni fikirler geliştirerek durmaya çalışıyor. Marka, önceki hafta düzenlenen Japonya’daki ‘Honda 0 Tech Meeting: Teknolojiye Yakından Bakış’ toplantılarına katıldığımızda gerçek anlamda doğuştan elektrikli, bağlantılı, otonom ve yeni üretim metodlarına sahip ‘sıfırdan başlattıkları’ yüksek mühendisliğine ‘dokundurarak’ bizleri ikna etmeyi başardı. Yani, iri ve ağır elektrikli araç paradigmasını reddederek, ‘ince, hafif ve akıllı’ bir mobilite çağına göz kırparken; özellikle yenilikçi tasarım anlayışının yanında 2050 yılında çevreye sıfır etki ve sıfır ölümcül kazalar iddiasıyla Honda, bilinen BEV’lerin devamını değil, elektrikli araç stratejisinde markanın hafif ve çevik otomobil tasarımlarına olan tarihsel bağlılığını sıfırdan canlandıracak.
Honda, başlangıç 0 noktasına geri dönerek tamamen yeni BEV’ler yaratma taahhüdünde bulunuyor. ‘İnce’, genel yüksekliği normal sedanlar gibi olan 0 Serisi için çok ince batarya paketi, aşırı dayanıklı çelik plaka kullanılarak ince zemin ve invertörün e-motorun üstüne değil yanına yerleştirildiği basık e-aks ile aracın tüm teknik ve yürür aksamının enerji kayıplarını da yüzde 17 azaltarak inceleştirilmesi… ‘Hafif’, ağırlığın azaltılması, steer-by-wire yeni direksiyon stabilite endeksi, her bir tekerin virajlardaki yükünü ve dolayısıyla gövde deformasyonunu kullanarak sportif, eğlenceli ve verimli sürüş… Aktif aerodinamik sistemini de kapsayan ‘akıllı’ ise, en yeni sanal zeka destekli yazılımları ve bağlantılı teknolojileri içeriyor.
‘Makine için minimum, insan için maksimum’ anlamına gelen M/M tasarım felsefesi ile maksimum verimliliği hedefledikleri Honda 0 Serisi ile araç iç mekanını genişletirken, mekanik bileşenlerin kapladığı alanı en aza indirmeyi başarmışlar. Yüksek yoğunluklu ince bataryaların 10-15 dakika gibi kısa sürede yüzde 80’e kadar şarj olabilmesi de sağlanmış.
Honda 0 Serisi, sadece elektrikli mobilite değil, aynı zamanda otonom sürüş teknolojileri açısından Honda Sensing Elite gibi Japonya’da onaylanan Seviye 3 otomatik sürüş teknolojisi ile donatılarak, çığır açıyor. Gelişmiş yapay zeka algılama sistemleri sayesinde daha insansı sürüş dinamikleri sunmayı hedefliyor. Trafik sıkışıklığında eller serbest kullanım imkanı sağlayan bu teknoloji, özellikle yoğun şehir trafiğinde sürücülere büyük bir rahatlık sunuyor.
Diğer yanda; Honda’nın motor sporlarından edindiği aerodinamik bilgi birikimi, 0 Serisi modellerinde üstün sürüş deneyimi yaratmak için kullanılmış. Elektrikli motorların sağladığı anlık torkla birleşen bu aerodinamik yapı, sürüş keyfini zirveye taşıyacakmış. Honda, bu modellerin sportif performansını artırmak adına 100 kg’a kadar ağırlık azaltmayı da başaracakmış.
İnce, hafif ve akıllı
Saloon gövde tipiyle gösterilen ilk 0 Serisi, kendine ait ‘0’ logosuyla Mercedes EQ gibi ayrı bir model ailesi olarak 2026’da yollara çıkacak. Bu yeni model serisi, aynı zamanda tamamen sıfırdan geliştirilen bir tam elektrikli araç platformu ile geleceğin otomobillerini şekillendirecek ve ‘ince, hafif ve akıllı’ felsefesine sadık kalarak, 2030 yılına kadar 7 yeni tam elektrikli modelden oluşacak. Serinin bu ‘ultra modern sedan’ amiral gemisi, Honda’nın diğer modellerini de kapsayacak yeni tasarım anlayışının da öncüsü olacak.
Yeni tam elektriklilerine en yeni ve ileri üretim teknolojilerini entegre eden Honda, özel olarak geliştirilmiş ultra-ince batarya paketleri, yüksek mukavemetli çelik plakalarla desteklenen ince zemin tasarımları ve torku çok daha doğru kontrol eden e-Aks teknolojisi, Honda 0 Serisi’nin temel bileşenleri arasında yer alacağını belirtiyordu.
Üretim hattında uyguladığı 6 bin tonluk mega-döküm makineleri, farklı kalınlıklardaki malzemeyi kaynaklayan dünyanın ilk CDC birleştirme tekniği ve sıvı soğutma kanallarını da birleştirildiği 3D sürtünme kaydırma kaynak teknolojisi gibi yeniliklerle aluminyum batarya kasalarının hafif ve yüksek hassasiyetli üretimini de mümkün kılınıyor. Üretim maliyetlerini parça sayılarını da yüzde 30 azaltmanın yanında, araçların aerodinamik verimliliğini artırmayı ve enerji tüketimini minimize etmeyi hedefliyor. Ayrıca, dijital ikiz teknolojisi ile gerçek zamanlı üretim hattı koşullarını simüle ederek, üretim verimliliğini optimize etmeyi de başlamışlar.
0 Serisi’nin amiral gemisi Saloon, üstün elektrik verimliliği performansı ve 500 km’ye yakın menzil hedefiyle dikkat çekiyor. Gelişmiş batarya yönetim sistemleri, hafif ve yoğun bataryalar sayesinde uzun ömürlü ve verimli enerji kullanımı sağlanıyor. Ayrıca, kullanıcıların şarj ihtiyaçlarını karşılamak için ev tipi şarj sistemleri ve navigasyon sistemine entegre edilmiş şarj rotası öneri uygulamaları da sunacak.
Honda’nın kendi iç mühendislerinin çalışmalarıyla geliştirilmekte olan araç işletim sistemi ve E&E mimarisi sayesinde, müşterilerin güncel fonksiyonlara ve hizmetlere erişebilmeleri yönünde sürekli olarak OTA (Over the Air) güncellemeleri ile araçlar yenileniyor. Yapay zeka destekli ses diyaloğu ve görüntü tanıma teknolojileri, kullanıcıların araçlarıyla etkileşimlerini basitleştirirken, kişisel tercihlere uygun öneriler de sunuluyor.
Elektrikli araç piyasasında çığır açması beklenen, hem estetik hem de fonksiyonel açıdan yenilikçi bu 0 serisi, Honda’nın sürdürülebilir ve keyifli sürüş deneyimlerine verdiği önemi bir kez daha gözler önüne seriyor. Honda’nın 2030 karbon nötr hedeflerine ulaşma yolunda attığı bu adımlar, markanın adeta yeniden doğuşu olurken; elektrikli geleceğe olan inancı ve kararlılığını net bir şekilde ortaya koyuyor.