Yalnızlık çağında arkadaşlık
Araştırmalar, toplumsal ilişkilerinin ve arkadaşlık bağlarının ve her geçen gün zayıfladığını gösteriyor. İletişimin giderek online hale geldiği günümüzde ‘iyi arkadaş’ olmanın sırları…
Haber Merkezi |TUNÇ DİPTAŞ
Akıllı telefonların, internetin ve mesajlaşmanın hayatımıza yön verdiği bu çağda, bir zamanlar yüzümüzü güldüren küçük mutlulukları sessizce yitiriyoruz.
Kaybolmanın getirdiği keşif heyecanını, can sıkıntısından doğan yeni fikirleri, hiçbir şeyle meşgul olmadan oturmanın dinginliğini özlüyoruz.
Teknolojinin ışık hızında ilerlediği bu dünyada her geçen gün eksikliğini daha derin hissettiğimiz bir şey daha var: Arkadaşlık.
Her durumda güvenebileceğimiz, zor zamanlarda koşulsuz destek olan, iyi günlerde keyfi paylaşan, sorunları birlikte çözmeye çalışan ve sürekli kendi hikayesini anlatmak yerine can kulağıyla dinleyen arkadaşların ve arkadaşlıkların giderek azaldığına tanık oluyoruz.
Araştırmalar, insanların arkadaşlık bağlarının ve toplumsal ilişkilerinin her geçen gün daha da zayıfladığını açıkça gösteriyor. Harvard Üniversitesi’nin araştırmasına göre, Amerika’da her beş kişiden biri kendini yalnız olarak tanımlıyor. Türkiye’de de durum farklı değil. Üsküdar Üniversitesi’nin yaptığı “Türkiye’de Aile ve Yalnızlık Araştırması’na göre, kadınların %40’ı, erkeklerin %26’sı sıkça kendini yalnız hissediyor.
Bunun ötesinde, bilim insanları kardiyovasküler hastalıklardaki artış, hipertansiyon, diyabet, bulaşıcı hastalıklar, bilişsel işlevlerde bozulma, depresyon ve anksiyetenin, zayıflayan sosyal bağlarla doğrudan ilişkili olduğunu belirtiyor.
1980'lerde gençleri uyuşturucu kullanımından uzaklaştırmak amacıyla yapılan bir reklam filminde kafeste yalnız başına bırakılmış bir farenin kokainle doldurulmuş bir su şişesinden içtiği gösteriliyordu. Karamsar bir ses tonuyla, farenin morfinli suyu, normal suya tercih ettiği ve sonunda açlıktan öldüğü anlatılıyordu. Bu reklamda, 60’li yıllarda yapılan gerçek deneylerden ilham alınmıştı.
Araştırmacı Bruce Alexander, bu deneylerdeki morfinli suyu tercih eden farelerin her zaman yalnız bir kafeste tutulduğunu fark etti. “Farelere daha sosyal bir ortamda uyuşturucu verilse ne olur?” sorusunun peşine düşen Alexander, “Fare Parkı” adını verdiği bir ortam yarattı. Bu parkta fareler bir arada yaşıyor, oyuncaklarla oynuyor ve sosyal etkileşimde bulunuyordu. Hem kafeste izole edilen hem de Fare Park’ındaki farelere sade su ve morfinle karıştırılmış su seçenekleri sunuldu. Sonuç çarpıcıydı: İzole kafeslerdeki fareler morfinli suyu tercih ederken, Fare Park’ındakiler bu suya neredeyse hiç ilgi göstermedi. Çünkü onların, zamanlarını daha anlamlı ve eğlenceli bir şekilde değerlendirebilecekleri sosyal etkileşim seçenekleri vardı.
Bu deney, sosyal varlıkların, çevrelerinde keyifli vakit geçirebilecek arkadaşları olduğunda kötü alışkanlıklardan uzak durabileceğini ortaya koydu.
Durum böyleyken, günümüzde kişisel gelişim kitapları “Nasıl zengin olunur”, “Nasıl sağlıklı bir yaşam sürülür” ya da “Nasıl ideal sevgili bulunur” gibi konulara odaklanırken arkadaşlığın öneminden bahsetmiyor. Hiç kimse “Nasıl iyi bir arkadaş olunur” ya da “Gerçek bir arkadaşlık kurmak için neler yapılmalı?” sorularını sormuyor.
İşte bu yüzden insanlar, bir iş toplantısını arkadaşlarıyla buluşmaya tercih edebiliyor. Beraber çalıştıkları kişilere verdikleri sözleri harfiyen yerine getirirken, arkadaşlarına verdikleri sözleri kolayca unutabiliyorlar. Arkadaşlarını gerçekten dinlemek yerine, kendi dertlerini anlatma telaşına kapılıyorlar.
İyi bir arkadaş olmak için önce hangi değerlere sahip olmak gerektiğini belirlemek gerekir:
1- Samimiyet ve açıklık: Arkadaşlık kendimizi karşıdakine korkusuzca ifade edebilmekle başlar. Duygularımızı açıkça paylaştıkça yakınlık sağlanır.
2- Güven: Her sağlıklı ilişkinin temelidir. Gerçek bir arkadaş, yanınızda olacağından emin olduğunuz ve sırlarınızı gönül rahatlığıyla paylaşabileceğiniz kişidir.
3- Koşulsuz sevgi: Gerçek arkadaş, her koşulda yanımızda olandır. Sadece zor zamanlarda değil, iyi zamanlarda da varlığıyla size güç veren kişidir.
4- Aktif dinleme: Arkadaşlık için karşındaki kişiyi gerçekten dinlemek, yargılamadan anlamaya çalışmak, çözüm sunmaktan öte onun yanında olmak gerekir.
5- Kaliteli vakit geçirmek: Arkadaşlık, çok değil, kaliteli zaman geçirmek, onun ihtiyaçlarını bilerek yanında olmak, kalbe dokunabilmektir.
Şu soruyu sormanın vaktidir: İyi bir arkadaş olmak için ne yapmalıyım?
Yeni yılda daha derin, anlamlı ve güçlü arkadaşlıklar kurmanız dileğiyle…