Veganuary 10’uncu yılında milyonlara ulaşıyor
2014 yılında başlayan Veganuary kampanyası bu yıl 10’uncu yılını kutluyor. 10 yılda veganlık ve bitki bazlı ürünlerin hem görünürlülüğü hem de çeşidi artarken Veganuary’ye katılarak vegan kalanların oranı da yüzde 36’yı aşmış durumda.
Haber Merkezi |ŞEBNEM TURHAN
Veganlığı yaymak ve büyük kitlelere ulaştırmak için tam 10 yıldır yılın ilk ayında herkes vegan beslenmeye çağrılıyor ve bu büyük coşku birbirine destek olan milyonlarla güçlenerek büyüyor. Neredeyse bu yılki Veganuray’nin yarısını geride bıraktık. Vegan ve navegan markaların yeni ürünleri, restoran menülerinde vegan seçeneklerin arttığı Veganuary’de geçen yıl 228 ülke katıldı, bin 610 yeni ürün tanıtımı gerçekleştirildi, 155 milyonun üzerinde insana ulaşıldı. Bu yıl hedef çok daha büyük ve Türkiye’de de Veganuray için hem bireyler hem de markalar çabalarını sürdürüyor.
Hayvansal gıda ve hayvancılığın iklim ve sürdürülebilir bir dünya için zararları hem bu köşenin okurlarına defalarca aktarıldı hem de bilimsel çalışmalar ve çerve örgütleri tarafından duyuruluyor. Vegan beslenme yapılan çalışmalara göre küresel ısınmaya neden olan emisyonların, su kirliliğinin arazi kullanımının yüzde 75 oranında azaltmaya yardımcı olabiliyor. Hatta yine araştırmalar tek bir öğünde bile et yemekten vazgeçmenin iklim değişikliğine yönelik ne büyük bir katkı sağlayacağı da araştırmalarda ortaya kondu.
Ünlüler kampanya elçisi
İşte Veganuary de hepçillerin alışkanlıklarından vazgeçmelerine katkı sağlamak, veganlığı daha da görünür bilinir yapmak ve faydalarını anlatabilmek için en önemli kampanyalardan biri. Ocak ayı boyunca sonsuza kadar olmasa da bireyleri vegan beslenmeye teşvik eden küresel kampanya sonrası vegan beslenmeye devam edenlerin sayısı da her yıl daha da artıyor. Veganuary kampanyasının elçileri arasında da dünyaca ünlü starlar yer alıyor: Şarkıcı Billie Eilish, Paul McCartney ve Oscarlı aktör Joaquin Phoenix.
Veganuary 10’uncu yılını kutlarken dünyada veganizmin de çok hızlı şekilde büyümesine şahitlik ettik bu son 10 yılda. Bundan çok da uzun olmayan yıllar öncesinde veganlık garip karşılanıp veganlara deli gözüyle bakılırken aslında pandemiyle birlikte yargılar değişmeye başladı. Vegan ürünlerin büyümesi çok daha hızlı oldu ve hemen hemen her market Türkiye dahil kendi özel markasıyla bitki bazlı bir ürün çıkarıp piyasaya sundu. Avrupa’da hemen her yerde vegan ürünleri bulabildiğiniz gibi bitki bazlı et ve süt ürünleri piyasada satışlar bazında da öne çıkmaya başladı. Küresel şirketler Burger King, McDonalds ve KFC gibi fast food zincirleri bile menülerine bitki bazlı alternatifleri sunuyor.
Yargılamayan anlayış büyütüyor
Veganuary Uluslararası Politika ve İletişim Başkanı Toni Vernelli Euronews’e yaptığı açıklamada "Geçtiğimiz 10 yılda veganlığın dünya çapında varlığının ve kabulünün bu kadar artması şaşırtıcı ve Veganuary'nin arkadaş canlısı, yargılayıcı olmayan, bir ay boyunca dene ve gör' yaklaşımının bu değişimde büyük rol oynadı” dedi. İstatistik kurumu Statista'ya göre, 2023 itibarıyla AB'nin seçilmiş bölgelerinde tahmini 6.62 milyon vegan var ve bu sayının yaklaşık 8.25 milyona çıkması bekleniyor.
Bu tür bir artışa özellikle hayvan refahı, çevre ve sağlıkla ilgili endişelerin artması; bitki bazlı beslenmenin vücut ağırlığını azaltabileceğini, kalp hastalığı ile kanser riskini azaltabileceğini ve hatta ölüm riskini azaltabileceğini gösteren çalışmalar katkıda bulundu.
Popüler medyada her ne kadar veganlıkla ilgili kötü haberler yapılmaya devam etse de hayvancılıkla ilgili belgeseller, veganlık konusunda eğitimler, lezzetli vegan yemekler önyargıları kırdı ve toplumun bakışını da değiştirdi. Zaten pandemi ile birlikte bireyler de sağlık konusunda giderek daha bilinçli hale geldiler. Özellikle sporcuların da bitki bazlı diyete geçmeleri ve başarılarını kanıtlamaları tüm bu yaşananların etkisini arttırdı.
Oxford Üniversitesi çevre araştırmacısı Joseph Poore, 2020 yılında Veganuary'ye katılan 350.000 kişi sayesinde küresel karbon emisyonlarının yaklaşık 45.000 ton azaldığını tahmin etti. Bu, bir yıl boyunca yaklaşık 8.600 arabanın yollardan kaldırılmasına eşdeğer. Thevegancalculator.com'a göre bireysel düzeyde, bir ay boyunca vegan olmak sayesinde yaklaşık 33.000 galon su, 1.200 pound tahıl, 900 metrekare orman, 600 pound CO2 ve 30 hayvanın hayatından tasarruf sağlanıyor.
En az yüzde 36’sı vegan kalıyor
Veganuary sitesine katılım gösterenler üzerinde yapılan bir istatistiğe göre Veganuary’ye katılanların yüzde 44'ü en büyük motivasyonlarının hayvanlar olduğunu, yüzde 21’i kişisel sağlık ve yüzde 19’u ise çevre hassasiyeti nedeniyle katıldığını dile getirdi. Veganuary sonrası ise vegan kalmaya karar verenlerin sayısı her geçen yıl artsa da ortalama yüzde 36 olarak açıklanıyor. Ama Veganuray’ye katılanların yüzde 74’ü hayvansal ürün alımını en az yarıya indirmeyi ayrıca veganlığı tekrar deneme olasılığı bulunduğunu söyledi. Ve katılanların yüzde 98’i Veganuray’yi arkadaşıma veya ailesine tavsiye edeceklerini bildirdi.
Veganların COVID-19’a yakalanma riski daha düşük
Yeni COVID-19 vakaları tüm dünyada görülmeye devam ederken, bilim insanları da hangi faktörlerin daha fazla risk oluşturduğunu araştırıyor. Brezilya'daki Sao Paolo Üniversitesi'nde 702 yetişkinin katılımıyla yapılan son araştırma, vegan ve vejetaryen beslenenlerin koronavirüse yakalanma olasılığının yüzde 39 daha düşük olduğunu ortaya koydu.
Araştırmacılar, çalışma kapsamında yapılan veri analizinin doğrudan neden-sonuç ilişkisi kurmak için yeterli olmadığını ancak et ve hayvan ürünleri tüketmekten kaçınmanın COVID-19'a karşı koruma sağlayabileceğini söyledi. Konuyla ilgili yayımlanan bilimsel dergi BMJ Nutrition Prevention & Health'deki makalede şu ifadeler kullanıldı: “Çalışmamız, bitki bazlı diyetler yapan ve vejetaryen beslenen kişilerin COVID-19'a daha az yakalandıklarını ortaya koyuyor. Bu durum fiziksel hareketlilik, vücut kitle indeksi ve daha önce var olan diğer koşullar hesaba katılsa bile böyle. Araştırmaya katılan 702 kişinin 278'inin bitki bazlı beslendiği ve düzenli olarak sebze, bakliyat ve kuruyemiş tükettiği belirtildi. Diğer 424 kişiyse daha çok et ürünleri tükettiğini söyledi. Et yiyen grubun yüzde 52'si daha önce koronavirüse yakalandığını belirtirken, diğer grupta bu oran yüzde 40 olarak ölçüldü.”
Araştırma ekibi, bitki bazlı beslenmenin kalp sağlığı ve tansiyon gibi faktörleri olumlu etkilediğini hatırlatarak, bu durumun bağışıklık sistemini güçlendirerek enfeksiyon riskini azaltıyor olabileceğine dikkat çekti.