Vegan pazarda ayakta kalma stratejileri

Şebnem TURHAN

Günümüzde gıda sektöründe rekabet yoğun. Hele bir vegan gıda markasıysanız, rekabette ayakta kalmak çok da zorlu. Ama imkansız değil. Doğru stratejilerle öne çıkabilir ve kalıcı bir etki yaratabilirsiniz. 

Küresel gıda sistemini dönüştürmeye çalışan uluslararası gıda farkındalık kuruluşu ProVeg International bu konuda başarılı olan One Planet Pizza kurucu ortağı Joe Hill’den vegan işletmeler için tüyolar aldı. Hill, bitki bazlı bir pizza markası oluşturma deneyiminden yola çıkarak, tüketicilerin dikkatini çekmenize, şüphecileri kazanmanıza ve bitki bazlı sunumlarınız hakkında ilgi uyandırmanıza yardımcı olacak üç temel ipucu sundu.

Hill’e göre ister deneyimli bir pazarlamacı olun ister bitki bazlı pazarda yeni olun, bu stratejiler markanızı yükseltmenize ve hedef kitlenizle bağlantı kurmanıza yardımcı olmak için tasarlandı.

1. Lezzet, hala kral: Lezzetin yemekte ne kadar önemli bir rol oynadığı malum. Ve bitki bazlı dünyada harika bir tat yakalamak daha da önemlidir. Joe, “Araştırmalar artık çoğu tüketicinin bitki bazlı yeni bir şeyi bir kez deneyeceğini ve tadından hoşlanmazlarsa geri dönmeyeceklerini gösteriyor” diye açıklıyor. Yeni alışveriş yapanları ve vegan olmayanları kazanmak, bu sektörün büyümesi açısından kritik önem taşıyor. Bu nedenle Joe, ürününüzü veya markanızı tanıtırken en fazla iki veya üç satış noktasına ya da önemli merkezlere sahip olmanızı öneriyor. Hill’e göre hedef kitleniz için hangi sorunları çözdüğünüz konusunda net olun –örneğin; uygun fiyatlı, daha sağlıklı bir protein kaynağı- ve bu hiyerarşi tüm kanallarda ve iletişim noktalarında tutarlı olsun. Bu temel ilkeleri doğru bir şekilde belirlemek ve bunlara bağlı kalmak, pazarlama ve tanıtımınızı çok daha net ve yürütülmesi kolay hale getirmenize yardımcı olacak. Hill, herkese pizzalarının tadının ne kadar harika olduğunu göstermek için sosyal medyadaki dikkatin çoğunu örnekleme ve geri bildirime odaklandıklarını söylüyor. Bunun yanı sıra insanları zevkleriyle ikna ettiklerinde, sağlığa ve gezegene olan ek faydalardan bahsettiklerini vurguluyor.

2. Her yerde test ettirin: İnsanların karşısına çıkmanın ve marka bilinirliğini artırmanın en kolay ve bütçe dostu yollarından biri test ettirmek. Ürününüzle sokaklara çıkmak ve geri bildirimleri toplamak için mutlaka bir ajansa, hatta bir gıda kamyonuna ihtiyacınız yok. Hill, yıllardır pizzalarını uygun bir bütçeyle tanıtmak için mağazalarda, çardakların altında ve hatta kamyonetlerin dışında pişirdiklerini ve denenmesini sağladıklarını kaydetti. Hill, “Dürüstçe söyleyebilirim ki, sadece halktan anında geri bildirim almakla kalmıyoruz, aynı zamanda tonlarca harika içerik de alıyoruz. Her şey zevkinize ve satış noktalarınıza dayanıyor. İnsanlar insanlardan satın alıyor. Ve insanlar çoğunlukla başkalarının satın aldığını da satın almak ister. Bu nedenle en değerli ve ilgi çekici içeriklerimizden bazıları, bitki bazlı pizzayı ilk kez deneyen ve anında, ham değerlendirmelerini veren kişilerin kısa, önceden yazılmamış videoları olmuştur. İnsanlar hayal kırıklığına uğramayı uman hepçiller olursa daha da iyisini yapacaklardır. O zaman içeriğinize daha da fazla değer katacak bir şok ve eğlence unsuruna sahip olursunuz” diyor. 

3. Keyif almayı unutmayın: Hill, keyif almanın, bitki bazlı bir pizza markasının kurucuları olarak sıklıkla konuştukları bir şey olduğunu kaydetti. Yılların deneyiminden yola çıkarak, bir işletmeyi yönetmekten ve içerik oluşturmaktan ne kadar keyif alırsanız, diğer insanların da o kadar çok ilgi gösterdiğini ve aksiyondan bir pay almak istediğini gördüklerini belirten Hill, “Büyük enerji son derece bağımlılık yapar ve insanlar genellikle en çok eğlenenlerin yanında olmak isterler. Aynı şey markalar için de geçerli. İçeriğinizi oluştururken, metin yazarken ve etkinliklere katılırken bunu çevirmeyi düşünün. Bir marka oluşturmak için yapmanız gereken tüm zor ve ağır yüklerin biraz daha hafif görünmesini sağladığını görüyoruz. Ancak daha da önemlisi, sihirli bir şey olur: Bu enerji, ekibinizi etrafınızda yükseltmeye başlar, alanınızdaki diğer markaları size yaklaştırır ve hatta müşterilerinizi ürünlerinizi satın almaya teşvik eder. Bu yüzden elinizden geldiğince gülümseyin, diğer insanlara gerçek bir ilgi gösterin ve markanızla mümkün olduğunca çok eğlenin. Hiçbir maliyeti yoktur ve size rakiplerinize karşı üstünlük sağlayabilir… Veya daha da iyisi, et ve süt ürünleri endüstrilerine!” dedi.