Tek şifrem var o da dürüstlük!
‘Ya Bende Bir Şey Yoksa’ stand up’ıyla seyirciye yine kahkaha dolu anlar yaşatan ünlü komedyen ve sosyal medya fenomeni Miray Akovalıgil’le bir araya geldik: “Kendimi sınırsızca belki de şuursuz denilecek kadar samimiyetle ortaya koyuyorum…”
Haber Merkezi |DENİZ IŞIK
“Ya Bende Bir Şey Yoksa” adlı stand-up, neleri merceğine alıyor?
Tüm hayatımızı konu alıyor ve konudan konuya geçiyor aslında. Hayatımızda ne varsa gösterimde de onlar var. İş yoğunluğumuz, travmalarımız, günlük alışkanlıklarımız, sosyalleşme çabamız, hayatı kaçırmamaya çalışırken birçok şeyi kaçırışlarımız, kıskançlıklarımız, yemek tercihlerimiz, hayallerimiz… o bitmeyen ve yaş aldıkça uzaklaştığımız hayallerimiz… Bu gösteri benim çok büyük bir depresyon sırasında ve tam da kendime "Bende kesin psikolojik bir sorun var" dediğim günlerde ortaya çıktı. Kafamdaki tek soru şuydu "ben deliyim diye düşünüyorum ama belki de hiç değilim, belki ben normalim herkes anormal veya ben çok deliyim ve acilen tedavi olmam gerekiyor"… İşte tam da bu varsayımları yaşarken izlediğiniz stand up çıktı ortaya.
Ünlü isimlerle diyalog halinde olduğunuz skeçleriniz sosyal medyada sıklıkla viral oluyor. Bu fikri nasıl geliştirdiniz? Ve bu isimlerden tepki alıyor musunuz?
Aslında diyalog halinde değilim, yabancı ve Türkiye'den tanınır isimlerin videolarını yorumluyorum bazen. Samimiyetle ve takipçi gözüyle yorumlamaya çalışma fikri kendiliğinden ortaya çıktı ve bu fikri ben de takipçilerim de sevdik. Sanıyorum ilk olarak bir fenomenin viral olan sosyal medya videosunu izlerken onu kendi kendime eleştirirken ve yorumlarken buldum kendimi. Bunun da farklı ve içten bir yorum içeriği olacağını düşünüp paylaştım. Her videomdaki gibi komedi içeriklerime nasıl tepkiler alıyorsam öyle tepkiler alıyorum. Kim nasıl bir tepki isterse verir, tabii ki kişilik haklarını zedelemeden ben istediğim her şeyi üretebilirim, yine izleyicilerim de kişilik haklarını yaralamayan her tür yorumu yapabilir.
Katılıyor musunuz bilmem ama, çok başarılı kadın komedyenler olsa da, ülkemizde fazlasıyla erkek egemen bir alan stand-up sahnesi… Burada kadın olmanın zorlukları var mı?
Olmaz olur mu… Stand up erkek hegomonyasının en çok olduğu sektörlerden biri. Ben bu işe 2015 yılında başladım, nereden bakarsanız 10 yıl olmuş. Bu süre zarfında öncelikle ülkemiz stand up kültüründe farklı yüzler sanatçılar görmeye alıştı, sonra da kadın görmeye alıştıkları bir dönem geldi… Bu çok yavaş oldu ama oldu, daha da olacak. Her meslekte olduğu gibi kadınların stand up sahnesinde daha çok görülmesini bizler temin edeceğiz. Yaşadığım zorluklarını çok anlattım, bugün çok iyi bir günüm, geçmişte bıraktığım zorlu taraflarını inanın bugün paylaşmak istemiyorum. Mesela stand up yapmaya çıktım diye linç yediğimi veya arkamdan "Bence stand up yapmasın gitsin televizyonlarda oynasın" denildiğini de paylaşmayacağım bugün…
Hukuk okumuşsunuz ama kariyerinize çok farklı bir yön vermişsiniz. Komedyen olmak hep hayaliniz miydi?
Hiçbir zaman hayalim değildi. Aksine ailemin oyuncu olmak isteğimi çok desteklemediğini anladığımda sığındığım bir limandı. İyi ki öyle olmuş. Şu anda ben seyircilerimi güldürebiliyorsam, her gün farklı içerikler üretebiliyorsam, sahnemde 10 yıl değil de 20 yıldır stand up yapıyormuş profesyonelliğini sergileyebiliyorsam, yazıp çizebiliyorsam bu 2006 yılından beri bırakmadan avukatlık yapmamdan ötürüdür. Disiplinim, özenim, detaycılığım, hazır cevap biri oluşum ve bağlantı kurma kabiliyetim hep avukatlıktan gelir.
Avukatlığın gözlem yeteneğinizi beslediğini düşünür müsünüz?
Her mesleğin fark edilmez binlerce katkısı var bence hepimize. Mesela bir kuaför sadece saçtan anlamaz, kadın imajından, renklerden, uyumdan, kadınların krizlerinin yönetiminden anlar. Hukuk da böyle, bana fark ettirmeden yıllarca giydiğim avukatlık cübbesi ne yetiler sağlamış inanın bunları kullanmak zorunda kalınca keşfettim.
Sosyal medya oyuncuların parlamasında kitlelere ulaşma açısından yardımcı olabiliyor bir rol oynayabiliyor ancak o kadar çok içerik üreticisi var ki, bu bir bakıma neredeyse imkansız. Siz nasıl başardınız, bu başarının bir şifresi var mı?
Benim tek şifrem var, o da dürüst olmak. Sosyal medyada paylaşım yapmaya başladığım 2015 yılından beri ben hep kendimi sınırsızca belki de şuursuz denilecek kadar samimiyetle ortaya koydum. Üzülünce de paylaştım, sevinince de. Hayal kırıklığına da uğradım ve bunu Instagram’da ağlayarak da anlattığım oldu. Kilo aldım obeziteyle savaştım, geçirdiğim duygusal yeme bozukluğunu aktardım seyircilerime, kim bilir belki biri beni izler ve kendini yalnız hissederken yalnız olmadığını anlar diye. Benim içerik kalitemin ve üretim yelpazemin çok geniş olması da bence takipçilerimin benden sıkılmamasının ve her geçen gün daha da benimsemesinin bir diğer sebebi.
Türkiye’de stand-up izleyicisinin komedi anlayışı hakkında ne düşünüyorsunuz? Sahnede beklenmedik tepkiler aldığınız oldu mu?
İnanır mısınız her stand up başka bir macera. Sahneye çıktığınızda hiçbir zaman sizi neyin beklediğini bilmiyorsunuz. Bu dinamik her sahnede beni izlemeye gelen sevgili seyircimin enerjisine göre değişiyor. Bence stand up'ın en büyük keyfi de bu. Her sahnede içeriğin ve yaşananların kendiliğinden değişmesi harika bir deneyim. En son Hillside Etiler bünyesinde yer alan ve farklı disiplinden bir çok etkinliğe ev sahipliği yapan Hillside LIVE’da sahne aldım ve yine aynı heyecanı yaşayarak izleyicimle buluştum. Beni neler bekliyor, kimler sahneye laf atacak, kimler geç kalıp benim doğaçlama esprilerime maruz kalacak… Bu meraklarla sahneye çıkıp, yepyeni reaksiyonlarla keyifli ve kendine has bir buluşma yaşadım sevenlerimle.
Sizi en çok kimler güldürüyor?
Hayatımda o kadar şanslıyım ki tüm yakınlarım benden daha komik. Hatta size itiraf edeyim ben normal hayatta o kadar çok komik biri değilim. Ablam, canım dostlarım ve akrabalarım hatta müvekkillerim ve bana mesaj atan veya sokakta karşılaşıp tanıştığım takipçilerim bana o kadar çok espri yapar ki, ben de durur dinlerim onları. Kafamda notlar alırım hemen o an değindikleri konularla ilgili. Yani özetle gerçek hayatta espri yapmak bana kalmıyor. Ne şanslıyım ki tüm enerjimi seyircilerime ayırıyorum.