Tasarımcılar problem çözücülerdir

Banyolar için inovasyonu odağına alarak armatür, lavabo, klozet ve duş sistemleri gibi çözümler geliştiren Roca, İspanyol tasarımcı Inma Bermúdez ile işbirliğine gitti. Ortaya yeni, renkli musluk koleksiyonu ‘Nu’ çıktı. Bu vesileyle buluştuğumuz tasarımcı ile sürdürülebilirlik, işlevsellik ve etkileyici kariyer yolculuğunu konuştuk.

Haber Merkezi |

DENİZ IŞIK

Biraz geçmişe dönersek, tasarıma olan ilginiz nasıl başladı?

Küçükken çizim yapmayı ve kendi odamın mobilyaları için farklı tasarımlar hayal etmeyi çok severdim. Annem, saat ya da oyuncaklarımı açıp onların içlerine bakmayı hep sevdiğimi hatırlatıyor. Meraklı olmam ve çizime duyduğum tutku, tasarım mesleğiyle yakından ilişkili nitelikler diyebilirim. 

Tasarımınızda işlevsellik ve estetik arasında nasıl bir denge kuruyorsunuz?

Bir tasarımda işlevsellik her zaman ön planda olmalı. İşlevsel olmayan ve gereksinimleri karşılamayan bir ürün asla iyi bir tasarım olmayacaktır ve muhtemelen çöpe atılacaktır. Bu yüzden önce işlevselliği düşünüyoruz, ardından estetik açıdan en iyisini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz diyebilirim.

Sürdürülebilirlik, çalışmalarınızda güçlü bir tema olarak öne çıkıyor. Tasarım sürecinize sürdürülebilir uygulamaları nasıl entegre ediyorsunuz?

Sürdürülebilirlik konusu aslında her tasarımcı ve şirketin özellikle üzerinde durduğu konular olmalı. Sürdürülebilirliğe yaklaşmanın birçok yolu var; örneğin, daha az malzeme kullanmak, süreçleri optimize etmek, ürünün kullanımına ve ömrüne uygun malzemeleri seçmek, ambalajı optimize etmek ve malzemelerin menşeini ve tedarikini incelemek... Binlerce ürün söz konusu olduğunda her küçük ayrıntı bile büyük bir fark yaratabilir.

İkonik markalarla çalıştınız. Roca ile olan son iş birliğinizden bahsedebilir misiniz?

İlişkimiz 2014 yılında Design Junction’da Follow Me lambasını sunarken Marc Viardot ile tanışmamla başladı. Marka, yaptıklarımızdan çok etkilendi ve oldukça da iyi anlaştık. Ancak, 2020'nin sonunda TARGA  isimli armatür ailesini yeniden tasarlamamız için bize gelene kadar herhangi bir işbirliği olmadı. Proje ilerledikçe ve bu proja üzerine yoğun çalıştıktan sonra, Roca projenin özel olduğunu fark etti ve kataloğunda kendi alanına sahip olmayı hak ettiğini düşündü. Proje 3 yıl sürdü ve Nu, ISH 2023’te tanıtıldı.

Bu işbirlikleri tasarım yaklaşımınızı nasıl etkiledi?

Müşterilerimizle çalışırken her zaman onların işbirliğimizin bir parçası olduklarını vurguluyoruz, çünkü çok yakın ve el ele çalışıyoruz. Her iki taraf da projeye önemli katkılar sunuyor ve bu, projeyi önemli ölçüde etkiliyor. Biz onlardan öğreniyoruz, onlar da bizden öğreniyor. Bu çok besleyici bir deneyim ve tüm gereksinimleri ve hedefleri karşılamamızı sağlamak için bu şekilde kalması önemli.

Üzerinde çalıştığınız ve özellikle  siçi çok tatmin eden bir proje var mı? Varsa, sizin için neden özel?

Sadece bir tane seçmem gerekirse, Follow Me lambasını seçerdim. Bu lamba 10. yılını kutluyor ve hala bize birçok mutlu an yaşatıyor. İnsanlar hala bize gelip lamba ile ne kadar mutlu olduklarını söylüyor.

Özümüz aynı ama daha bilinçliyiz 

İşbirliklerinizi nasıl seçiyorsunuz ve belirli bir marka ya da kuruluşla çalışmaya karar verirken hangi faktörleri göz önünde bulunduruyorsunuz?

Kurumsal bir stüdyoyuz ve kiminle çalışacağımızı seçme konusunda oldukça şanslıyız. Bunu yaparken iki ana şey dikkate alıyoruz. İlk olarak, marka tasarıma değer vermeli ve bize güvenmelidir; işbirliğinin sorunsuz ilerlemesi ve çalışmalarımızın bir çekmecede kalmaması için bu çok önemli. İkinci olarak, sürdürülebilirlik konusunda ortak değerlere sahip olmalıyız ya da şirket, anlamlı ve etkili bir sonuç elde etmek için bir değişim yapmaya istekli olmalı...

Tasarım sektörü sürekli olarak gelişiyor. Sizi heyecanlandıran trendler neler ve endüstriyel tasarımın geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Yeni malzemelerin gelişimi konusunda çok meraklıyım; bunun henüz yeni başladığını ve hala uzun bir yolunun olduğunu düşünüyorum. Bu yenilikleri sürekli takip ediyoruz ve güncel kalmayı seviyoruz. Bu yıl, güneybatı Fransa’da bir uluslararası tasarım ve mimarlık araştırma merkezi olan Boisbuchet’te bir atölye düzenledik ve Londra merkezli, tek kullanımlık ambalajların yerine geçecek yosun türevleri ve malzemeler üreten Notpla ile iş birliği yaptık. Öğrencilerimize bu malzemeleri getirdik ve onların zihinlerini genişletmek ve bu konuda bir ışık tutmak adına paylaştık.

Tasarımcıların, iklim değişikliği ve kaynak kıtlığı gibi küresel sorunların çözümünde nasıl bir rol oynadığını düşünüyorsunuz?

Biz tasarımcılar problem çözücüleriz. Kişisel olarak tasarımcıların, karşılaştığımız değişimlerin ön saflarında yer alması gerektiğini her zaman savunmuşumdur. Büyük şirketler, kamu kurumları ve diğer kuruluşlar, bu sorunları ele almak için tasarımcıları ekiplerine ve stratejilerine diğer uzmanlarla birlikte entegre etmeye başlamalılar bence.

Tasarım yaklaşımınız yıllar içinde nasıl evrildi?

18 yılı aşkın bir süredir bu işi yürütüyoruz. Özümüz aynı aslında ama tasarımlarımızın hem iyi hem de kötü etkilerinin farkındalığı kesinlikle arttı diyebilirim. Malzeme, süreç, ambalaj, proje ve müşteri seçimlerimiz konusunda çok daha bilinçliyiz.

Bu alanda nasıl bir miras bırakmak istiyorsunuz?

Miras gibi bir şeyden emin değilim ama genç kadın tasarımcılara ilham vermek ve onların hayallerini gerçekleştirmeleri için mücadele etmelerini sağlamak istiyorum; bu sektörde onlar için bir alan var.

Çelik üretimi dünyada düştü, Türkiye’de yükseldi Fiyat/kazanç oranı ile hisse senedi seçimi stratejileri! Milyonlarca iPhone kullanıcısını sevindiren gelişme: Önümüzdeki hafta geliyor Milyonları ilgilendiriyor: En düşük memur maaşı kaç TL olacak? İşte tahminler BYD, Türkiye'deki fabrikası için Fransız şirketle anlaştı Vural Çelik'in ailesi sessizliğini bozdu! Gülse Birsel'e yanıt verdiler