Sıkı para politikaları iflas bayrağını çektiriyor

Sayıların Dili - GÜLSEREN ÜST POLAT

Pandemi döneminde şirketlerin çoğu, ülkelerin izledikleri mali ve parasal destekleme politikalarıyla ayakta kalmayı başardı. Merkez Bankaları’nın da destek verdiği bu süreçte işletmeler için tablo beklenenden daha iyiydi. İzlenen gevşek maliye ve para politikaları, düşük maliyetli likiditeye erişim, işletmelerin bu süreçte ayakta kalmalarını sağladı. Peki, bugün durum ne? Küresel enflasyon karşısında devreye giren sıkı para politikaları, Rusya-Ukrayna savaşıyla enerji, emtia gibi hammadde fiyatlarında yaşanan şokların da etkisiyle nispeten olumlu olan tablo tersine dönmeye başladı. Dun & Bradstreet tarafından açıklanan ‘Küresel İflas Raporu’, 2022 yılında izlenen 48 ülkenin %60’ında şirket iflaslarında artış yaşandığını gösterdi. Daha net ifadeyle 48 ülkeden 29’unda geçen yıl şirket iflaslarında artış yaşandı. Avusturya, Fransa, İngiltere’de şirket iflaslarının 2022’de, bir önceki yıla göre %50 arttığına dikkat çekilen raporda, Belçika, Polonya, Ukrayna’da ise aynı dönemde iflaslardaki artışın %30’ları aştığı görülüyor. Öte yandan CRIF Türkiye’nin yaptığı analizler, Türkiye’de iflasların 2021’e göre %20 civarında azaldığını ortaya koydu. En azından bu güzel haber…

10 MİLYAR DOLAR

Sürdürülebilir moda kavramı son dönemlerde en sık duyduğumuz konulardan biri… Modada hızlı tüketimin yerini alan ve global markaların da yeni koleksiyonlarla destek verdiği sürdürülebilir moda akımı bu endüstride de ciddi bir ekonomi yaratıyor. Öyle ki 2023’te 6,5 milyar dolar değerine ulaşan sürdürülebilir tekstil ürünleri endüstrisinin 2025’e kadar 10,1 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Her yıl yaklaşık 150 milyar giysinin üretildiği dünyamızda, bunların %60’ından fazlasının ilk yıl içinde çöpe atıldığını düşünürsek, markaların yüzde %16’sının sürdürülebilirliği sektördeki en büyük fırsat olarak nitelendirmesi en azından bir nebze içimizi rahatlatıyor.

YÜZDE 51

Hibrit çalışmanın dünyada yaygınlaşması geleneksel güvenlik modellerinin de güncelliğini yitirmesine neden oldu. Cisco’nun yaptığı araştırmaya dayanan 2023 Global Ağ Trendleri Raporu da bunu destekliyor. Hibrit çalışma, güvenli bağlanırlıkla ilgili zorlukları artırmaya devam ediyor. Rapora göre bu alanda çalışanların %51’i bulut güvenliği risklerini, %39’u da uzaktan çalışanların sayısındaki artışı en büyük zorluklar olarak gösteriyor. Ankete katılanların %78’i, 2025’e kadar iş yüklerinin %40’ından fazlasını bulutta barındırmayı planladığını söylüyor. Her saniye üretilen verilerin çokluğu ve bunları depolama sorunu buluta geçi de zorunlu kılıyor bir anlamda. Buluta taşınıyoruz taşınmasına ama bulut uygulamalarına erişiminde ‘güvenlik’ hala ağla ilgili zorluklar listesinde en başta yer alıyor. Yeni güvenlik modelleri olmazsa olmaz artık…

53 BİN

Lifestyle bir içerikle kapatalım bu haftayı. Baştan söyleyeyim ben Oppenheimer’cıyım. Ama dünyadaki Barbie akımını da göz ardı edemiyorum tabii. Daha önce Jane Birkin’in ölümünden sonra Birkin çantaları ve hasır sepet aramalarında yaşanan artışa değinmiştim. Bir benzerini Barbie için yapalım. Barbie filmiyle birlikte Trendyol’da yer alan özel koleksiyon Barbie oyuncakları iki günde tükenmiş ve oyuncak sektörünün bu ikonik karakterleri, Trendyol verilerine göre 53 bin adet satılarak rekor kırmış. Barbie'nin Rüya Evi 17 bin adet satış rakamıyla Barbie sevenlerin yıldızı olarak ilk sırada… Ayrıca Barbie oyuncaklarının yanında Barbie tasarımlı telefon kılıfları, pembe terlikler, pembe ve ışıltılı makyaj ürünleri satışları da ciddi artış yaşamış. Bakalım dünya genelindeki bu Barbie ve pembe çılgınlığı ne kadar sürecek? Neticede popüler kültürden söz ediyoruz, öyle değil mi?