Richmond Dükü’nün bahçesinde son sürat
Otomobil tutkusunun, mobilite coşkusunun zirvede yaşandığı Goodwood Hız Festivali, efsane araçlarla en ünlü pilotları bir araya getirdi…
Haber Merkezi |OKAN ALTAN
Her köşesinde yeni model prömiyerleriyle sıra dışı otomobil ve motosiklet koleksiyonlarının sergilendiği Güney İngiltere’nin inanılmaz hafta sonu buluşması, Mastercard’ın sunduğu Goodwood Festival of Speed, geçen hafta 11-14 Temmuz tarihlerinde Richmond Dükünün West Sussex Goodwood House bahçelerinde gerçekleşti.
200 binden fazla hız meraklısının geldiği, Çinliler dahil birçok üreticinin yeni modellerini tanıtmak bu muhteşem sahneyi kullandığı Goodwood’ta antika araçların motor teklemeleri, susturucusuz egzostlu tarihi yarış canavarlarının sağır edici sesleri, tırmanma yarış parkurundaki elektrikli otomobillerin vızıltıları, OffRoad, WRC, MotoCross ve SuperBike’ların homurtuları ve hatta 150 yıllık buharlı arabaların çufçuf sesleri, hepsi bir arada benzersiz bir senfoni oluşturuyordu. ‘Hill Run’ yapan ve zamana karşı limitleri zorlayanların yuvarlanma gürültüleri de, hız festivali kompozisyonunu tamamlıyordu.
Dünyanın her yerinden spor ve klasik otomobil tutkunlarının 1993’ten bu yana buraya geldiğini bilen markaların, burayı bir açık hava otomobil fuarına çevirmesi de kaçınılmazdı. Goodwood FoS’taki en sansasyonel yeniliklerden biri, Çinli BYD’nin ultra lüks alt markası Yangwang’ın kelimenin tam anlamıyla dans eden U8 ve U9 modelleriydi.
Markasını, motor sporlarından yaratmış, otomobil tarihiyle paralel geçmişiyle Pirelli’nin otomotivin değişiminde de öncü olarak ilerlediğini, zemin koşulları, lastik basıncı, sıcaklık ve durum bilgilerini toplayan ve araç sistemleriyle iletişim kuran sensörlerle donatılmış yepyeni Cyber Tyre tanıtımını bile bu festivalin en önemli başlıklarından biri olarak gördük. Sürüş reaksiyonların daha da hassas olmasını sağlayarak sürüş güvenliğini artıran bu lastik teknolojisi, orada sergilenen konseptlerin ve Pagani Utopia gibi hiper otomobillerin üstünde görünüyordu.
Geleceğe dair öngörü sağlayan, Polestar 6 Concept GST, MG Cyberster GTS Concept, BMW Skytop, 20. Formula 1 sezonunun partisini de orada yapan RedBull’un ilk otomobili olacak 1200 HP’lik RB17 gibi konseptlerle taçlandırılan sergilerin baş döndürücü olduğunu da itiraf edelim.
Yeni model tanıtımlarında FoS arka planını kullanan BMW’nin M5'i, Mercedes-AMG’nin GT 63 Pro’su, Ford’un en yeni elektrikli Capri’si, Land Rover’ın tüm zamanların en güçlü Defender'ı olan Octa'yı Goodwood’ta piste çıkarması da, eskilerdeki dünyanın en büyük otomobil fuarlarında bile bu kadar heyecanla izlenemezdi. Otomotivin tasarım efsanesi Marcello Gandini’nin 1975 Lamborghini Countach 4.0lt V12’li LP400 Periscopo’nun İngiltere’ye sadece 18 bin sterline geldiğini bir çimenlik üzerine dağıtılmış Cartier ‘Style et Luxe’ özel Concorso sergisinde öğreniyorduk… Aynı yerdeki 1937 Bugatti Type 57S Corsica ise, dünyanın en zarif tasarımlarından biri olarak sakince duruyordu.
Diğer yanda otomobil tarihinin en güzel örneklerinden Alfa Romeo Montreal’den geçmişin ve Tourbillon gibi günümüzün en muhteşem Bugatti’lere kadar, çok sıradan 47 yaşındaki birinci nesil Volkswagen Polo gibi en ulaşılabilirden Audi tarihinin en önemli çılgınlıklarından sürücüsü ortada oturan 91 yaşındaki Auto Union Typ 52 gibi en ulaşılamazlara… Bu kadar farklı uçlardaki seçeneklere dokunabilmek, başka bir yerde mümkün değil…
Mesela ‘Torino Canavarı’ denilen çok yüksek altın panjurunun ardında 28,4 litrelik dört silindirli motoru, soluk kırmızı silindirik dev gövdesi ve incecik tekerleriyle Fiat S76’nın bir zamanlar saatte 200 kilometreye çıktığını bilenler, tırmanma yarışındaki gürültüsünü hayranlıkla dinliyorlardı. Üstelik bu yıl, sürdürülebilir çevreci yakıtla çalıştırılan bu yaşlı canavarın yan egzost uçlarından fışkıran alevlerle önünüzden hızla geçip gittiğini görme şansı için bile Goodwood’a gelinirdi.
HIZ TUTKUNLARININ DISNEYLAND’I
Goodwood’un geleneksel devasa instalasyonun bu yılki sahibi, İngiliz kökenli markasının 100. yıl dönümü kutlamaları vesilesiyle MG Motors oldu. Devasa bir çemberinin ortasındaki kuşağın batı ucunda klasik bir Mk 1 MGB ve doğu ucunda ise yeni elektrikli MG Cyberster roadster yer alan sanat eseri, Gerry Judah tarafından tasarlanmış. Ayrıca Hız Festivali’nin açılışında 11. Richmond Dükü Charles Gordon-Lennox’un Magnette K3 ve Tazio Nuvolari’nin yarıştığı 1929 C-type’ın direksiyonuna geçmesi de, asırlık markanın gösterilerini başlatmıştı.
Porsche ise, tırmanış yarışının zorlu Molecomb Köşesi'ne yerleştirdiği çok büyük Porsche House’da özel yapım modern ve klasik garaj araçlarıyla unutulmaz hafta sonu için katalizör görevi görecek sürükleyici deneyimlerle dolu bir merkez kurmuştu. Kaygan zeminli Hillclimb'de, ‘First Glance’ ve SuperCar Paddock alanlarında tamamen elektrikli Macan’ın yanında 992.2’nci nesil yenilikçi T-Hybrid Porsche 911 GTS de, dünya çapında dinamik olarak ilk kez sahneye çıktılar. Fakat asıl yeni Taycan Turbo Weissach’ı bile gölgede bırakan, arkasında düz 6 silindirli motorlu karizmatik 1963 Porsche 901’in 911’lerin ruhları coşturan sekiz nesli arasında tüm ilgiyi toplamasını izlemek, çok keyifli idi.
Yarış pistlerinde ikonik anlar yaratan motor sporlarının zengin tarihi ve mirasının arasında dolaşırken, burasının hız tutkunları için Disneyland olduğu da aklınıza geliyor. Yarış makinelerinin rüyasını kuranlarla onları çalıştıran ve kullananların duyusal bir aşırı yüklemesi olan Hız Festivali, yeni ve eski egzotiklere, rallicilerden F1’cilere her şeyi kapsarken, mekanik şaheserlerin zaman tünelinde egzost dumanı kokluyorsunuz. Devirlenen motorların ve lastiklerin cıyaklama seslerini içinize çekiyorsunuz.
Bu arada; çok dar yokuş parkur üzerindeki tırmanış kapışmasında eski F1 pilotu ve rallikros şampiyonu Scott Speed’in kullandığı 670 HP’lik Subaru WRX Project Midnight ve şampiyonalardan şampiyonalara koşan Avrupalı efsanelerden Romain Dumas’nın direksiyonunda olduğu 1400 HP’lik tam elektrikli Ford Performance Supervan 4.2’si için heyecan yükseliyordu. Fakat Pazar günü 43,9 ve 46,1 saniyelik sürelerle genel klasmanda Ford birinci ve Subaru ikinci olarak, bu iki “deli” aracın müthiş heyecan veren eşleşmesi de unutulmazdı. Rengarenk boyalı aktif aerolu teatral kanatlı, ultra modifiyeli, bu yarış araçlarının zamana karşı savaşmalarını görebilen şanslılardan biri olarak, ben de bir Aston Martin DBX 707 ile tepeye doğru çıktım… Benim zamanım bir dakika ve 4 saniyeyi aşarken, Czinger 21C hiper otomobilinin 48,8 saniyeyle tırmanıştaki şimdiye kadar trafiğe çıkmasına izin verilen en hızlı üretim otomobili olmasına şaşıramıyordum. Porsche 911 GT3 Cup 48,1 saniye, Alpine A110 Pikes Peak 48,6 saniye, Nissan Skyline R32 GT-R 48,9 saniye, Ferrari 296 Challenge 50,0 saniye, Lotus 77 50,1 saniye ve BMW M4 GT3 de 50,2 saniyeyle ‘Timed Shootout’u tamamladılar. Gurney Eagle-Chevrolet FA74 ise, 50,3 saniyeyle 10. sırada Goodwood Festival of Speed’in ‘Top 10’ listesine girdi.
FoS’un bence en önemli sunumu F1 araçlarının kabuklusu gibi duran, sadece 50 örnek üretilecek RB17 idi. Aston Martin Valkyrie'ye de imza atan Adrian Newey tarafından tasarlanmış, olağanüstü redline’lı 15 bin devir çeviren 4.5 lt V-10’lu hibrit hiper otomobilin, Niki Lauda’nın kullandığı 50 ve 40 yaşlarındaki en ünlü Ferrari ve McLaren Formula 1 yarış arabaları ve düz 12 silindirliler koleksiyonu kadar dikkat çekmemesi ise ayrı bir tartışma konusu…
RB16B ile tırmanışa çıkan Dünya Şampiyonu Max Verstappen’le de orada göz göze gelmek, takım arkadaşı Sergio Pérez ve Takım Patronu Christian Horner, eski Red Bull pilotları David Coulthard, Christian Klien, Daniel Ricciardo ve Mark Webber’e de yakından el sallamak, BWT Alpine F1 Team, Scuderia Ferrari HP, McLaren Formula 1 Team, Mercedes-AMG PETRONAS Formula 1 Team ve Williams Racing’in de tüm ekipleriyle partiye katılması, onlarca yılın efsane araçlarının başında sürücülerle tanışma fırsatı, Alex Albon, Fernando Alonso, Oliver Bearman, Jack Doohan, Yuki Tsunoda’yla omuz omuza durabilmek ve hepsinden önemlisi, 1970 Plymouth Superbird’ün çılgın arka kanadına hayranlıkla bakmak…
KLASİK DEMEK MÜZAYEDE DEMEK
Son 130 yılda otomotiv endüstrisini şekillendiren teknoloji ve tahrik alanındaki ilerlemeleri, ‘Atsızdan Hibride’ teması altında izlemek, harika bir anı oldu… BMW XM Label Red ve Honda Civic Type R bir tarafta, Jaecoo J7, Maserati MC20, Pagani Epitome ve Imola Roadster diğer tarafta, hangisine bakacağımızı şaşırdık…
Durham Üniversitesi’nin Solar Car’ı ve Indy Autonomous Challenge IAC gösterisinde ise PoliMOVE-MSU yazılımına sahip, dünyanın ilk tam otonom sürücüsüz yarış aracı AV-24 de şaşkınlıkla izlendi…
Böyle otomobil koleksiyonerleri bir aradaysa; Bonhams’ın müzayedesi de olmalıydı. 1928 Mercedes-Benz 36/220 S-Type dört koltuklu Sports Tourer 2.871.000 £, 1955 300 SL Gullwing Coupé 1.135.000 £ ve 1962 300 SL Roadster 1.135.000 £’e satıldı. Toplamda ise 11.035.691 £’a ulaşılmış.
Goodwood korusunun içindeki orman ralli etabında Audi quattro’lardan Lancia Grup B’lere mevcut ve eski ralliciler birbirleriyle yarıştı. Yeni Ford Fiesta Rally2’den önceki Ford Fiesta R5’e, Proton IRIZ R5’ten Hyundai i20N WRC ve Toyota Yaris Rally Hybrid’lere, Toyota Gazoo Racing’in Dakar ve hatta diğer e-Xtreme araçlara kadar başka bir eğlence daha vardı. Pirelli’nin davetlisi olmanın avantajıyla da WRC ekipleri bizleri Avrupa Ralli Şampiyonu Hayden Patton’un sağ koltuğuna bile oturttular; Elfyn Evans ve Dani Sordo’nun peşinden etap koşturttular.
600’den fazla fenomen otomobil ve motosiklet, en ünlü tasarımcılar, Randox Future Lab, Electric Avenue, Supercar Run ve Sky F1 Pit Lane arasına dağılmışken, 200 binden fazla ziyaretçi gibi bizler de Goodwood’un 4 ününü tamamladık.