Premium Alman SUV’larında taviz yok: Audi SQ5
Dizeli, mantıklı bir tercih olabilir mi diye düşünürken, Audi Q5’in adeta bir Porsche gibi gürleyen S versiyonunun performansına aşık oluyorsunuz…
Haber Merkezi |OKAN ALTAN
Audi, bugüne kadar 2,7 milyon adet satılmış beğenilen modeli Q5’in üçüncü neslini yine premium, konforlu ve ileri teknolojiyle donatılmış bir safkan Alman SUV’u olarak yollara çıkardı.
Alıştığımız tasarım dilinden vazgeçmese de, e-tron’larla başlamış kısık bakışlı yeni yüz ve artık normal paketlerde de kullanılan büyük petekli RS panjur şekilleriyle sportif ama abartısız duran Q5’in çizgileri, modelin şıklığını ilk bakışta fark ettiriyor. Matrix LED farlar ve opsiyonel 2. nesil OLED stop lambalarının da, 8 farklı grafik ile sadece estetik bir unsur olmakla kalmadığını, aynı zamanda trafik güvenliğini artıran uyarı işaretleri vererek uyarlanabilir aydınlatma özellikleri sunduğunu da belirtelim.
Kabin içinde “Dijital Sahne” denilen yeni kokpit düzeniyle de e-tron havasını sürdüren yeni Q5, 14,5 inçlik multimedya ekranı ve 11,9 inçlik dijital gösterge paneli, kısa test sürüşlerimizde öğrenmeye zaman ayıramadığımız 800 farklı fonksiyonuyla modern ve teknolojik atmosferini tamamlıyor.
Uzayan aks mesafesi üzerinde genişlemiş yaşam kabininde yetişkinler için yeterli baş ve diz mesafesi ise büyük bir artı!.. Sportback versiyonunda eğimli tavan tasarımına rağmen, 2 metreye kadar uzun yolcular artık arkada rahatça oturabiliyor. 580 lt bagajın arka koltuklar yatırıldığında ise 580’den 1.473 litreye kadar genişleyebilen yükleme alanı da söz konusu…
Uzun opsiyon listesinde teknoloji paketlerinde Over-the-Air güncellemeleri destekleyen Google tabanlı işletim sistemi, 16 hoparlörle 685W’lık Bang&Olufsen audio, kablosuz 15W’lık soğutmalı şarj pedi, arkada USB-C şarj prizleri, opsiyonel 100W güç çıkışı, Türkiye için standart açılır cam tavan ve akustik ön camlar, isteğe bağlı ön yan camlar için de akustik izolasyon ilk göze çarpanlar…
MHEV plus adı verilen yeni nesil mild-hybrid sistemle desteklenen Q5 motorları, bir lityum demir fosfat LFP batarya, kayış destekli marş jeneratörü RSG ve güç aktarım organına entegre bir tahrik jeneratörü TSG’den oluşuyor. 24 HP’ye kadar ekstra güç üretebilen TSG, bazı durumlarda içten yanmalı motor devrede olmadan hareket etmesine ve hatta park manevralarını tamamen elektrikli yapmasına imkân tanıyor. RSG ise, motorun durdurulup yeniden çalıştırılmasını sağlarken, aktarma organlarının ayrışmasını mümkün kılarak otoyolda yakıt tasarrufu sağlayan süzülme modunu da destekliyor.
İlk deneme sürüşlerinde bile, “bizi kandırıyorlar, bu bir elektrikli” denemize neden olacak kadar bu teknolojinin etkileri çok belirgin idi. Geçişler oldukça pürüzsüz ve sakin sürüşte tam elektrikli gidiş veya süzülme modları sık sık devreye girmeye çalışıyordu.
Yakıtta cimri
MHEV plus ile 204 HP’lik benzinli ve dizel 2.0 lt seçenekleri, konforlu ve verimli bir günlük kullanım sağlarken, “yetmez” diyenlere 270 kW 367 HP’lik V6 benzinli motora sahip SQ5 veriliyor. Sadece yüksek gücüyle değil, asıl farkını 6 silindirli motorun çalışma karakteri ve rafineliğiyle gösteriyor. Bu keyifli yakışıklıyı 2025 sonunda, sadece ekonomik değil sportif veriler de sunacak olan 100 km’ye kadar tam elektrikli ilerleyecek plug-in hibrit takip edecek.
Test sürüşüne başladığımız 150 kW’lık 2.0 TFSI motorlu giriş seviyesinde 340 Nm tork neredeyse iki tonluk gövdeyi şaşırtıcı derecede iyi hızlandırıyordu. 7-ileri çift kavramalı DSG’yi direksiyon arkası kulakçıklarla manuel kullanmak da keyifli idi.
2.0 TDI’ın farklı karakteristiği ise, hızlanma ve çekiş gücü açısından avantaj sağlayan daha düşük devirlerde 400 Nm’ye ulaşan maksimum torkuyla oluşturulmuş. Standart olarak quattro olan ve hem yakıt ekonomisi hem de sürüş konforu açısından en mantıklı seçenek gibi görünen dizelin 2,4 ton römork çekme kapasitesi de, neden Türkiye’ye öncelikle getirileceğinin sebeplerinden biri… Uzun yol yapanlar ve yüksek çekiş gücü arayanlar için dizel Q5, daha kuvvetli olmasının yanında gürültüsüz de çalışıyor ve genel olarak daha üstün bir his veriyor. Daha az yakıt tüketimi de bonusu…
Konfor odaklı sürüş karakterini adaptif suspansiyonla sağlayan Q5, şehir içinde progresif direksiyon sistemiyle daha kolay manevra yapabiliyor, otoyolda ise dengeli ve stabil bir sürüş sağlıyor. Q5’in quattro tekniği, havalı suspansiyon ile arazi şartlarında güvenilir performansı garanti ederken; Offroad Modu’nda yerden yüksekliğini 3 cm artırabiliyorsunuz. Bir kademe yukarı çıkıldığındaysa Offroad Plus sürüş modu devreye giriyor ve gücü en iyi çekiş sağlayan tekerleklere hassas bir şekilde yönlendirerek zorlu koşullarda daha iyi bir yol tutuş sağlayabiliyorsunuz.
Audi’nin en güçlü yönlerinden biri olan her koşulda yeterli suspansiyon konforu ve dengeli sürüş karakterinin standart pakette bile çok iyi ayarlanmış olmasını ve yüksek güvenliği hissetmeniz, tebessüm ettiriyor.
Opsiyonel sert spor suspansiyona gerek var mı? Emin değiliz…
Sonuçta; Meksika San José Chiapa’da üretilmesi sebebiyle Türkiye’ye biraz daha pahalı gelecek olan yeni Audi Q5, uzun yollarda konforlu sürüş, modern teknoloji ve güvenli yol tutuşu ile dikkat çekecek, premium Alman SUV’u arayanlar için çok iyi bir seçenek.